bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

'FATİH PROJESİ ÇERÇEVESİNDE HİÇ EDİLEN 8,5 MİLYAR LİRA NEREYE GİTMİŞTİR?'

Gündem 18.12.2020 - 15:49, Güncelleme: 19.02.2023 - 03:58
 

'FATİH PROJESİ ÇERÇEVESİNDE HİÇ EDİLEN 8,5 MİLYAR LİRA NEREYE GİTMİŞTİR?'

Eğitim İş Tire Temsilciliği, iddiaya göre Karabük ve Bolu'da okul müdürleri tarafından öğretmenlere gönderilen cep telefonu mesajlarında, ihtiyacı olan öğrencilere tablet alabilmek için başlatılan bağış kampanyalarına katılmaları konusunda basın açıklamasında bulundu.
Yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi, "Yüce Türk Ulusu'na; Korona salgını nedeniyle sosyal devlet ilkesinin gereğini yerine getirmesi beklenirken vatandaştan 10 lira isteyen zihniyet, salgın yüzünden zorlukla yürütülen eğitim alanında da aynı basiretsizlikleri göstermektedir.  Yurdun birçok yerinde internete ulaşamayan öğretmen ve öğrenciler dağ tepe tırmanıp uzaktan eğitime erişmeye çalışırken, uzaktan eğitim için MEB'in dünyanın en iyisi dediği sistem düzenli olarak hata verirken, şimdi de tablet ve bilgisayarı olmayan yoksul öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda MEB, dolaylı yoldan elini öğretmen ve velinin cebine atmaktadır.  Karabük ve Bolu'da okul müdürleri tarafından öğretmenlere gönderilen cep telefonu mesajlarında, ihtiyacı olan öğrencilere tablet alabilmek için başlatılan bağış kampanyalarına katılmaları istenmiştir. Mesajlarda her ne kadar kampanyanın "gönüllülük esaslı" olduğu söylense de bağışlar yatırılırken ad-soyad ve TC kimlik no yazılmasının şart koşulması, kampanyaya katılmak istemeyen öğretmenlerin fişleneceğini akla getirmektedir. Dolayısıyla bu gönüllü etiketi yapıştırılmış zorunlu bağışlar, öğretmenin üzerinde yeni bir dolaylı mobbing aracı olmuştur. Oysa bu noktada asıl soru valiler tarafından birer yandaşlık sınavı gibi düzenlenen bu kampanyalara öğretmenlerin bağış yapıp yapmayacağı değildir. Asıl cevaplanması gereken sorular şunlardır: 2011'de AKP tarafından seçim öncesi yüzyılın projesi olarak pazarlanan FATİH Projesi çerçevesinde hiç edilen 8,5 milyar lira nereye gitmiştir? Sözler tutulsaydı bugün uzaktan eğitimde görünmez hale gelen yoksul öğrenciler, bir nebze olsun eğitimden kopmamış olacaktı. Bunun hesabı verilecek midir? Milli Eğitim Bakanlığı tablet/bilgisayar ihtiyacı olan öğrenci sayısını 1.5 milyon olarak açıklamış ama buna rağmen dağıtılacak tablet sayısını 500 bin adet belirlemiştir. Öğretmenlerimizden gelen oranlarla kabaca bir hesap yaptığımızda ise ihtiyaç sahibi öğrenci sayısı 4 milyonu aşkın olduğu görünmektedir. Bakan Selçuk'un 5 gün önce bir soru önergesine verdiği yanıtta ise aylardır sadece 60 bin tabletin dağıtıldığı itiraf edilmiştir. Bu kadar zamandır dağıtma işlemi neden yapılamamıştır? Bu güzel ülkede yoksul öğrencilerin eğitimden kopmaması için dayanışma gösterecek milyonlarca yurttaş elbette vardır ama o zaman tam da bu eksiklikleri gidermek için vergilerimizden oluşan bir bütçeye sahip Milli Eğitim Bakanlığı neden vardır? Yoksul öğrencilerin eğitimden uzak kalmaları da, bu eksikliğin giderilmesinin yine yurttaştan beklenmesi de kabul edilemez! Anayasa'ya göre devlet, her öğrenciye, bir hak olan eğitimi eşit ve parasız olarak ulaştırmalıdır ve hükümetler de bunu yapmakla sorumludur. Çocuklarımız, vergi toplamak dışında kendi sorumluluğunu yurttaşın üstüne atan bir yönetim zihniyetinin vebalini ödeyemez! Eğitimdeki fırsat eşitsizliği gibi büyük gedikler, zaten hakları gasp edilen, dünyanın diğer ülkelerindeki meslektaşlarına kıyasla daha az sosyal ve ekonomik imkana sahip olan öğretmenlerden toplanan paralarla yamanamaz! Devlet okullarında bile kayıt parası, temizlik parası, karne parası gibi bitmek tükenmek bilmeyen kalemlerde ödeme yapmak durumunda kalan velilerin, MEB'in vaatleri hayata geçsin diye yeni ödemeler, bağışlar yapması kabul edilemez! Milli Eğitim Bakanlığı'nı uyarıyoruz: Okul müdürlerini bağış toplamak için harekete geçireceğinize, bu enerji ve organizasyonu kamuoyuna verdiğiniz sözleri tutmak için harcayın. Daha önce vadettiğiniz üzere ilk etapta ve derhal 500 bin tableti dağıtın, daha sonra ihtiyaç sahibi öğrencilerin sayısına dair daha gerçekçi bir tarama yaparak tüm eksiklikleri giderin. Ve unutmayın öğretmenler sizin beceriksizliklerinizi örtmek zorunda değil ama siz eğitimdeki aksaklıkları, eşitsizlikleri çözmek zorundasınız! Bunun için varsınız.  MEB`İN TABLET REZALETİ, ÖĞRETMENLERDEN ALINAN "ZORUNLU" BAĞIŞLARLA KAPATILAMAZ!"  
Eğitim İş Tire Temsilciliği, iddiaya göre Karabük ve Bolu'da okul müdürleri tarafından öğretmenlere gönderilen cep telefonu mesajlarında, ihtiyacı olan öğrencilere tablet alabilmek için başlatılan bağış kampanyalarına katılmaları konusunda basın açıklamasında bulundu.

Yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi, "Yüce Türk Ulusu'na; Korona salgını nedeniyle sosyal devlet ilkesinin gereğini yerine getirmesi beklenirken vatandaştan 10 lira isteyen zihniyet, salgın yüzünden zorlukla yürütülen eğitim alanında da aynı basiretsizlikleri göstermektedir. 

Yurdun birçok yerinde internete ulaşamayan öğretmen ve öğrenciler dağ tepe tırmanıp uzaktan eğitime erişmeye çalışırken, uzaktan eğitim için MEB'in dünyanın en iyisi dediği sistem düzenli olarak hata verirken, şimdi de tablet ve bilgisayarı olmayan yoksul öğrencilerin ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda MEB, dolaylı yoldan elini öğretmen ve velinin cebine atmaktadır. 

Karabük ve Bolu'da okul müdürleri tarafından öğretmenlere gönderilen cep telefonu mesajlarında, ihtiyacı olan öğrencilere tablet alabilmek için başlatılan bağış kampanyalarına katılmaları istenmiştir. Mesajlarda her ne kadar kampanyanın "gönüllülük esaslı" olduğu söylense de bağışlar yatırılırken ad-soyad ve TC kimlik no yazılmasının şart koşulması, kampanyaya katılmak istemeyen öğretmenlerin fişleneceğini akla getirmektedir. Dolayısıyla bu gönüllü etiketi yapıştırılmış zorunlu bağışlar, öğretmenin üzerinde yeni bir dolaylı mobbing aracı olmuştur.

Oysa bu noktada asıl soru valiler tarafından birer yandaşlık sınavı gibi düzenlenen bu kampanyalara öğretmenlerin bağış yapıp yapmayacağı değildir. Asıl cevaplanması gereken sorular şunlardır: 2011'de AKP tarafından seçim öncesi yüzyılın projesi olarak pazarlanan FATİH Projesi çerçevesinde hiç edilen 8,5 milyar lira nereye gitmiştir? Sözler tutulsaydı bugün uzaktan eğitimde görünmez hale gelen yoksul öğrenciler, bir nebze olsun eğitimden kopmamış olacaktı. Bunun hesabı verilecek midir? Milli Eğitim Bakanlığı tablet/bilgisayar ihtiyacı olan öğrenci sayısını 1.5 milyon olarak açıklamış ama buna rağmen dağıtılacak tablet sayısını 500 bin adet belirlemiştir.

Öğretmenlerimizden gelen oranlarla kabaca bir hesap yaptığımızda ise ihtiyaç sahibi öğrenci sayısı 4 milyonu aşkın olduğu görünmektedir. Bakan Selçuk'un 5 gün önce bir soru önergesine verdiği yanıtta ise aylardır sadece 60 bin tabletin dağıtıldığı itiraf edilmiştir. Bu kadar zamandır dağıtma işlemi neden yapılamamıştır? Bu güzel ülkede yoksul öğrencilerin eğitimden kopmaması için dayanışma gösterecek milyonlarca yurttaş elbette vardır ama o zaman tam da bu eksiklikleri gidermek için vergilerimizden oluşan bir bütçeye sahip Milli Eğitim Bakanlığı neden vardır?

Yoksul öğrencilerin eğitimden uzak kalmaları da, bu eksikliğin giderilmesinin yine yurttaştan beklenmesi de kabul edilemez! Anayasa'ya göre devlet, her öğrenciye, bir hak olan eğitimi eşit ve parasız olarak ulaştırmalıdır ve hükümetler de bunu yapmakla sorumludur.

Çocuklarımız, vergi toplamak dışında kendi sorumluluğunu yurttaşın üstüne atan bir yönetim zihniyetinin vebalini ödeyemez! Eğitimdeki fırsat eşitsizliği gibi büyük gedikler, zaten hakları gasp edilen, dünyanın diğer ülkelerindeki meslektaşlarına kıyasla daha az sosyal ve ekonomik imkana sahip olan öğretmenlerden toplanan paralarla yamanamaz!

Devlet okullarında bile kayıt parası, temizlik parası, karne parası gibi bitmek tükenmek bilmeyen kalemlerde ödeme yapmak durumunda kalan velilerin, MEB'in vaatleri hayata geçsin diye yeni ödemeler, bağışlar yapması kabul edilemez! Milli Eğitim Bakanlığı'nı uyarıyoruz: Okul müdürlerini bağış toplamak için harekete geçireceğinize, bu enerji ve organizasyonu kamuoyuna verdiğiniz sözleri tutmak için harcayın. Daha önce vadettiğiniz üzere ilk etapta ve derhal 500 bin tableti dağıtın, daha sonra ihtiyaç sahibi öğrencilerin sayısına dair daha gerçekçi bir tarama yaparak tüm eksiklikleri giderin. Ve unutmayın öğretmenler sizin beceriksizliklerinizi örtmek zorunda değil ama siz eğitimdeki aksaklıkları, eşitsizlikleri çözmek zorundasınız! Bunun için varsınız. 

MEB`İN TABLET REZALETİ, ÖĞRETMENLERDEN ALINAN "ZORUNLU" BAĞIŞLARLA KAPATILAMAZ!"

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.