Tire’de Kuruyemiş Sektörünün Parlayan Yıldızı, ‘Ünlü Kuruyemiş’

Büyük Tire Gazetesi olarak Ünlü Kuruyemiş'in sahiplerinden Emre Dinlemez ile hoş bir sohbet gerçekleştirdik.

Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?   Ben Emre Dinlemez Ünlü Kuruyemiş’in sahipleriyiz. Kuruyemiş sektöründe hem Tire’nin hem de bölgenin sevilen bir markası olma yolunda ilerliyoruz.   Bu mesleği seçmenizdeki etmenler nelerdir?   Bu mesleği babamızın 1972 yılında Tire’de kendi evinin altındaki depoda dört gözlü bir makinada çerezciliğe bir nevi adım atmasıyla başladığı bir sektör. Kuruyemiş işi bizim için babadan bir miras bize geçen ve bizden de çocuklarımıza geçecek olan bir meslek olduğu için bu mesleği seçtik.   İşinizin tanımını yapabilir misiniz?   Kuruyemiş derken aklımıza günlük hayatta ceviz, badem, fındık, fıstık, leblebi gibi ürünler geliyor. Tabi Tiremizde özellikle soğuk günlerin vazgeçilmezi olan cevizli sucuk, pestil, hurma ve kuruyemiş gibi incir gibi ürünlerin, bölgemizde yetişmekte olan kestanenin önde tutulduğunu biliyoruz. Bizde elimizden geldiğince bu ürünleri taze olarak satarak insanlarımızı mutlu etmek istiyoruz.   İşinizin zorlukları nelerdir?   Gün içerisinde veya tüm hafta boyunca aynı ürünü satmaktansa günlük taze dükkanlarımızda yeni mahsül olan ve hem tazeliğini hem de kalitesini ön planda tutarak satış yapma hedefinde olduk hep. Kuruyemiş gıda ürünü olduğu için çok çabuk bozulan bir ürün. Çok çabuk bozulan bir ürün olduğu için sizin bunu çok iyi bir şekilde muhafaza etmeniz gerekiyor ve iyi bir şekilde muhafaza ettikten sonra satmanız gerekiyor. Herhangi bir şekilde satışa sunduğunuz bir ürün bozulmuş veya tadında herhangi bir değişim olursa bu da müşteriye negatif olarak yansıyor. Negatif olunca da müşteri miktarında bir kayıp bir düşüş oluyor bu noktada işimizin zor tarafı diyebiliriz.   İşinizin en sevdiğiniz tarafı nedir?   Müşterilerimiz bizi gelip tercih ettiklerinde vasıtayla para kazandığımız zaman mutlu oluyoruz. Bizde müşteri memnuniyetini gördükçe harikulade oluyor. Hem yeni insanlar tanıyoruz, hem yeni arkadaşlıklar ediniyorsunuz yani bu öyle bir meslek ki siz onu severseniz oda sizi seviyor.   Yaptığınız işe göre gelirinizin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?   Refah düzeyimizi artırma noktasında yeterli olduğunu düşünüyorum ama her geçen gün daha da üzerine koyarak daha da güzel günlere gitme yolunda emin adımlarla devam ediyoruz.   Bu mesleğe yönelmek isteyen gençlere ne tavsiyede bulunursunuz?   Öncelikle sermayeli bir iş bu işe başlayacakların güveni olması lazım inanması lazım bir pazarda herhangi bir şey satmayı öğrenmesi gerekiyor. Esnaflığı öğrenmeleri gerekiyor bu iş için ufak ufak adımlarla sabırlı bir şekilde hedefine ulaşabileceğini düşünüyorum ben.   Bu mesleği seçmeseydiniz hangi mesleği seçmek isterdiniz?   Eğer bu meslek olmasaydı avukat olmak isterdim. Şuan halihazırda doktora 2.sınıf öğrenciyim aynı zamanda Kaymakamlığı kazandım. Demek istediğim şu aynı anda 2 iş birden istenirse yapılabiliyormuş. Tabi ki zorlukları var ama inandıktan sonra insan her şeyi başarabilir.   İşinizi yaparken halktan beklentiniz nelerdir?   Bizlere güvensinler inansınlar ve öncelikle ürünümüze güvensinler tatlarını beğensinler bizim için yeterlidir. Onların takdirleri bizler için değerli biz halktan başka bir şey talep etmiyoruz.   İşinizi yaparken karşılaştığınız zorluklar nelerdir?   Bazen kiracısı olduğumuz dükkanlarda sahipleriyle sorunlar olabiliyor, mal aldığımız yerlerle sorunlar olabiliyor aynı şekilde bazı müşterilerimizle olabiliyor. Bunları da her konuda olduğu konuşarak çözüme kavuşturuyoruz.   Meslek hayatınızda başınızdan geçen en kötü ve en iyi olay nedir?   En kötü olay 2007 krizinde biraz sarsılmamız ve zarara uğramamız en kötü zamanlarımızdan biriydi.   En iyi olay ise bu iş üzerine İzmir’de bir abimizden çeşitli tavsiyeler almıştık ve bunlar sebebiyle güzel adımlar attık ve başarıya doğru gitmemize vesile olduğu için en iyi olay bu bizim için.   Son olarak söylemek istediğim şey ise bize bu röportajı yapma imkanı veren Büyük Tire Gazetesine çalışanlarına ve gazete İmtiyaz sahibi Şevket Bahçelioğlu beyefendiye teşekkür ediyorum. Sizlere her zaman kapımız açık Allah’a emanet olun.