bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Tireli Eğitim Sen’lilerden Ankara’daki açlık grevine destek

Tire 13.05.2017 - 13:17, Güncelleme: 19.02.2023 - 03:58
 

Tireli Eğitim Sen’lilerden Ankara’daki açlık grevine destek

OHAL döneminde KHK ile görevden alınan biri öğretim görevlisi, bir ilkokul öğretmeni iki kişinin Ankara’da birlikte sürdürdükleri açlık grevine Tire Eğitim Sen üyelerinden destek geldi. Eğitim Sen üyeleri yaptıkları protesto yürüyüşü ve basın açıklaması ile arkadaşlarının yanında olduklarını belirttiler.
OHAL kararnameleriyle, terör örgütleri ile ilişiği bulunduğu iddiasıyla, ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça Ankara'da Yüksel Caddesi’nde başladıkları açlık grevinin sürdürmekte. Nuriye Gülmen Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi'nde kadroluydu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde görevlendirilmişti. Sözleşmesinin yenilenmemesi üzerine açtığı davayı kazandı. 7 ay sonra Selçuk Üniversitesi'de göreve başladı. Göreve başladıktan bir gün sonra da hakkında "FETÖ-PDY (Fetullahçı Terör Örgütü- Paralel Devlet Yapılanması)" iddiasıyla açılan soruşturma gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldı. 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. Semih Özakça, Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu'nda üç yıldır sınıf öğretmeniydi. 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu" gerekçesiyle görevden ihraç edildi. Gülmen 9 Kasım 2016'dan, Özakça 23 Kasım 2016'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde. 11 Mart’ta süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklarını duyurdular. O günden beri açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya Tire Eğitim Sen üyelerinden destek geldi. Tire Öğretmenevi bahçesinde toplanan Eğitim Sen üyesi öğretmenler, ellerinde Gülmen ve Özakça’yı desteklediklerini gösteren, “Nuriye ve Semih’in Direnişine Ses Ver – Zafer Direnen Emekçilerin Olacak” ifadesinin yazılı olduğu pankartla yürüyüşe geçerek Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önüne gitti. Burada gurup adına bir basın açıklaması yapan Eğitim Sen üyesi emekli öğretmen Eyüp Aksoy, şu ifadelerin yer aldığı açıklamayı okudu: “HER MEVSİM ONURLU YAŞAMAK İÇİN BİR MEVSİM AÇ KALMAYI SEÇTİLER” “Nuriye ve Semih, bir gece açıklanan KHK ile işinden atılan on binlerce kamu emekçisinden sadece ikisiydi. Bundan tam 185 gün önce Ankara Yüksel caddesinde insan hakları anıtı önünde ilk olarak Nuriye Gülmen başladı direnişe. Sonra Acun öğretmen ve devamında Semih Özakça katıldı. Bir ay içinde 27 kez gözaltı yaşadılar. Her gözaltı sonrasında aynen TDK’da ifade edildiği gibi inat ve ısrar ederek, direnmeye devam ettiler. Çok bedeller ödeme pahasına devletle girdikleri irade savaşını kazandılar. 9 Kasım'dan bu yana bedenlerini açlığa yatırdılar. Koca koca sendikalar, konfederasyonlar, partiler süreci sessizce izleyip, ‘3-5 kişiyle eylem mi olur?’ diye burun kıvırırken onlar ve yoldaşları süreci nakış nakış örmeye devam ettiler.  Nihayetinde açlık grevinin 60. gününde direniş geniş kesimler tarafından sahiplenilmeye başlandı. 65. gününde yani bugün ise benzer eylemler yurdun bir çok yerinde hayata geçiyor. Peki, milyonlarca insanın Yüksel'deki açlık grevini sahiplenmesinin nedeni nedir? Neden bu eylem kamu vicdanında doğru bir yere oturdu? Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, aslında hepimizin özlem duyduğu devrimci irade ve kararlılığı, adalet duygusunu ve faşizme karşı her koşulda boyun eğmemeyi açığa çıkardılar. Onurlu bir yaşamı en yüce değer kabul ettiler. İşte bu yüzdendir sınırları aşan eylemlerinin sihirli yanı. Kendi deyişleriyle ‘her mevsim onurlu yaşamak için bir mevsim aç kalmayı’ seçtiler. Şimdi sıra bizde. Onlar tam 65 gündür direniyorlar ve somut bir kazanım elde edinceye kadar direnişlerine devam edecekler. Bizler, onların sesine ses olup taleplerini kendi talebimizmiş gibi en yüksek perdeden haykırmaya devam edip demokratik baskı unsuru olmalıyız. Ortaya koydukları iradeyi kendi irademizmiş gibi sahiplenmeliyiz. Eğer onların suçu, bilim üretmek ve çocuklarımız için bilimsel, laik ve parasız eğitim istemekse bizde aynı suçu işlemeliyiz. Kısacası "hepimiz birimiz, birimiz hepimiz" şiarıyla bir bütün olabilmeliyiz. Arkadaşlarımızın ölmelerine asla izin vermemeliyiz.”    HABER:  Engin ÜÇER
OHAL döneminde KHK ile görevden alınan biri öğretim görevlisi, bir ilkokul öğretmeni iki kişinin Ankara’da birlikte sürdürdükleri açlık grevine Tire Eğitim Sen üyelerinden destek geldi. Eğitim Sen üyeleri yaptıkları protesto yürüyüşü ve basın açıklaması ile arkadaşlarının yanında olduklarını belirttiler.

OHAL kararnameleriyle, terör örgütleri ile ilişiği bulunduğu iddiasıyla, ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça Ankara'da Yüksel Caddesi’nde başladıkları açlık grevinin sürdürmekte.

Nuriye Gülmen Öğretim Görevlisi Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında Konya Selçuk Üniversitesi'nde kadroluydu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde görevlendirilmişti. Sözleşmesinin yenilenmemesi üzerine açtığı davayı kazandı. 7 ay sonra Selçuk Üniversitesi'de göreve başladı. Göreve başladıktan bir gün sonra da hakkında "FETÖ-PDY (Fetullahçı Terör Örgütü- Paralel Devlet Yapılanması)" iddiasıyla açılan soruşturma gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırıldı. 6 Ocak 2017'de yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında ilan edilen 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi.

Semih Özakça, Mardin Mazıdağı Cumhuriyet İlkokulu'nda üç yıldır sınıf öğretmeniydi. 29 Ekim 2016'da Resmi Gazete'de yayınlanan 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile "Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu" gerekçesiyle görevden ihraç edildi.

Gülmen 9 Kasım 2016'dan, Özakça 23 Kasım 2016'dan beri oturma eylemi yapmak üzere Yüksel Caddesi'ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde. 11 Mart’ta süresiz ve dönüşümsüz açlık grevine başlayacaklarını duyurdular. O günden beri açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya Tire Eğitim Sen üyelerinden destek geldi.

Tire Öğretmenevi bahçesinde toplanan Eğitim Sen üyesi öğretmenler, ellerinde Gülmen ve Özakça’yı desteklediklerini gösteren, “Nuriye ve Semih’in Direnişine Ses Ver – Zafer Direnen Emekçilerin Olacak” ifadesinin yazılı olduğu pankartla yürüyüşe geçerek Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önüne gitti.

Burada gurup adına bir basın açıklaması yapan Eğitim Sen üyesi emekli öğretmen Eyüp Aksoy, şu ifadelerin yer aldığı açıklamayı okudu:

“HER MEVSİM ONURLU YAŞAMAK İÇİN BİR MEVSİM AÇ KALMAYI SEÇTİLER”

“Nuriye ve Semih, bir gece açıklanan KHK ile işinden atılan on binlerce kamu emekçisinden sadece ikisiydi. Bundan tam 185 gün önce Ankara Yüksel caddesinde insan hakları anıtı önünde ilk olarak Nuriye Gülmen başladı direnişe. Sonra Acun öğretmen ve devamında Semih Özakça katıldı. Bir ay içinde 27 kez gözaltı yaşadılar. Her gözaltı sonrasında aynen TDK’da ifade edildiği gibi inat ve ısrar ederek, direnmeye devam ettiler. Çok bedeller ödeme pahasına devletle girdikleri irade savaşını kazandılar. 9 Kasım'dan bu yana bedenlerini açlığa yatırdılar. Koca koca sendikalar, konfederasyonlar, partiler süreci sessizce izleyip, ‘3-5 kişiyle eylem mi olur?’ diye burun kıvırırken onlar ve yoldaşları süreci nakış nakış örmeye devam ettiler.  Nihayetinde açlık grevinin 60. gününde direniş geniş kesimler tarafından sahiplenilmeye başlandı. 65. gününde yani bugün ise benzer eylemler yurdun bir çok yerinde hayata geçiyor. Peki, milyonlarca insanın Yüksel'deki açlık grevini sahiplenmesinin nedeni nedir? Neden bu eylem kamu vicdanında doğru bir yere oturdu?

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, aslında hepimizin özlem duyduğu devrimci irade ve kararlılığı, adalet duygusunu ve faşizme karşı her koşulda boyun eğmemeyi açığa çıkardılar. Onurlu bir yaşamı en yüce değer kabul ettiler. İşte bu yüzdendir sınırları aşan eylemlerinin sihirli yanı. Kendi deyişleriyle ‘her mevsim onurlu yaşamak için bir mevsim aç kalmayı’ seçtiler.

Şimdi sıra bizde. Onlar tam 65 gündür direniyorlar ve somut bir kazanım elde edinceye kadar direnişlerine devam edecekler. Bizler, onların sesine ses olup taleplerini kendi talebimizmiş gibi en yüksek perdeden haykırmaya devam edip demokratik baskı unsuru olmalıyız. Ortaya koydukları iradeyi kendi irademizmiş gibi sahiplenmeliyiz. Eğer onların suçu, bilim üretmek ve çocuklarımız için bilimsel, laik ve parasız eğitim istemekse bizde aynı suçu işlemeliyiz. Kısacası "hepimiz birimiz, birimiz hepimiz" şiarıyla bir bütün olabilmeliyiz. Arkadaşlarımızın ölmelerine asla izin vermemeliyiz.”

 

 HABER:  Engin ÜÇER

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.