Aylarca süren ve Türkiye’yi “ateş yerine” çeviren Gezi Olayları sırasında, 16 Haziran 2013 tarihinde, İstanbul’da olaylar sırasında yaralanıp komaya giren ve tam 269 gün komada kalan 14 yaşındaki Berkin Elvan isimli genç, 11 Mart 2014 ‘te hayatını kaybetmişti.

Ölümünün üzerinden tam 1 yıl geçen Berkin Elvan’ı anmak ve ölümüne sebep olanları protesto etmek isteyen protestocular, dün Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinde çeşitli eylemlerde bulundular. Bu eylemlerden biri de Tire’de yapıldı.

YAKLAŞIK 20 DK OTURMA EYLEMİ YAPTILAR

Kendilerine “Kamu Emekçileri Meclisi” adı veren bir topluluğa mensup yaklaşık 50 kadar devlet memuru, emekli, siyasi parti mensubu, STK temsilcisi ve öğrenci; Öğretmenevi bahçesinde toplanarak Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önüne yürüdü. Burada bir basın açıklaması yapan grup üyeleri daha sonra meydanda anıt önünde oturma eylemi yaptı. Sloganlar ve marşlar eşliğinde, açtıkları döviz ve pankartlarla yaklaşık 20 dk. kadar oturma eylemi yapan grup üyeleri daha sonra dağıldı.

AKSOY, EĞİTİM SEN VE DİĞER SENDİKALARI KINADI

Grup üyelerinden Eyüp Aksoy, yapılan eyleme bireysel destek verildiğini, kurumsal anlamda Eğitim Sen başta olmak üzere hiçbir sendikanın destek vermediğini belirtti ve bu durumdan rahatsızlık duyduğunu belirterek, tüm sendikaları duyarsız kaldıkları için kınadığını belirtti.

“BERKİN’İN KATİLLERİ HALA HAKİM KARŞISINA ÇIKARILMADI”

Grup adına yapılan uzun basın açıklamasında dile getirilen bazı ifadeler şöyle oldu: “Berkin’in katilleri hala hakim karşısına çıkartılmadı, hala korunup kollanıyorlar, bitmek tükenmek bilmeyen bir soruşturmayla devam ediyor dava… bitecek gibi de görünmüyor, çünkü Berkin devlet şiddetinin öldürdüğü ne ilk ne de son çocuk olacak. Katillerinin hesabı sorulmadığı müddetçe, bu vahşet devam edecek.

İHD Diyarbakır’ın hazırladığı ‘2012 Yılı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini kapsayan Çocukların Yaşam Haklarına Yönelik İhlal Raporu’na göre, 1988-2013 arasındaki dönemde 569 çocuk yaşamını yitirdi.

Çocuk cinayetlerinin hemen hepsi ya cezasız bırakılmış veya ödül gibi cezalarla sonuçlandırılmıştır ya da devlet, kanlı ellerini ‘kan parası’ ödeyerek temizlediğini sanmıştır.  Devlet, çocukları tutuklamaya, göz altına almaya, işkence etmeye, güya devlet gözetimindeki hapishanelerde tecavüzlere göz yummaya devam etmektedir.

Bizim sözümüz de bitmedi, eylemimiz de. Çünkü halk Berkin’in yalnızca karakaşını, kara gözlerini, ekmeğe gidişini, giderken annesine, ‘Anne sen gidemezsin biber gazı falan atıyorlar sen kaçamazsın ben gidip gelirim, bir şekilde kurtulurum’ deyişini sevmedi, her şeyini sevdi ve onda kendini gördü. Ben onda kızımı gördüm, bir başkası oğlunu ve herkes kendi çocukluğunu gördü. Berkin Elvan’ı 11 Mart’ta toprağa verdik. Bize bir ekmek bir de sapan kaldı. Ekmeğimize kan sıçrattılar. Bize her gün Brecht’in şiirindeki adalet ekmeğinden lazım. O yüzden bu öfke. O yüzden çocuğumuzun başını okşarken içimize hüzün çökmesi.”

HABER: KAMURAN KIZILBOĞA