BİR BİLEN’İN DİLİNDEN TİRE GERÇEKLERİ (1)

TİRE İSMET BOZDAĞ’ı ÇOK ARAYACAK

  TİRE İSMET BOZDAĞ’ı ÇOK ARAYACAK Emekli Hava Binbaşı İsmet BOZDAĞ  2009 yılında Tire’ye hizmet aşkıyla girdiği Belediye Meclisinde ilkeli tutum ve davranışlarıyla, akılcı yaklaşımlarıyla ve Tire’nin çıkarları doğrultusunda hizmet vermiş bir Meclis üyesi kimliğini sergilemiş, üç kuruşluk dünya menfaatleri uğruna değerlerinden vazgeçen omurgasızlar sınıfından olmadığını ıspatlayarak dik durabilmeyi başarmış nadide insanlardan birisidir. Bu sembol  insan  beş yıllık süre içinde ne yapmışsa Tire’nin çıkarları uğruna yapmıştır. Görevini tam kavrayamayan, meclis üyeliğini sadece el kaldırıp, sessizce olayları seyreden  kişiliklerden uzak bir tavır sergilemiştir. O araştıran, yanlışa pirim vermeyen, doğrunun gerçekleşmesine çaba harcayan bir meclis üyesi olarak tam bir huzur rahatlığı içinde görevine veda ediyor. Öyle sanıyorum ki Tire İsmet Bozdağ’ın meclis üyesi olarak ikazlarını ilerde daha iyi kavrayacak ve hizmetlerini takdirle yad edecektir. Gelecek meclis üyesi arkadaşların İsmet Bozdağ’dan öğrenecekleri çok şey vardır. Örnek alınması gerektiğini hatırlatarak Bozdağ’a bundan sonraki çalışmalarında başarılar ve mutluluklar diliyorum.  Şevket Bahçelioğlu. Şevket Bahçelioğlu : Kamudan emekli biri olarak siyasete girmekteki amacınız neydi açıklar mısınız? İsmet Bozdağ: 1996 yılında Binbaşı rütbesinde iken kendi isteğimle Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevinden emekli olup, doğup büyüdüğüm memleketim Tire’ye yerleştim. O güne kadar edindiğim bilgi ve becerimi kendi dünya görüşüm doğrultusundan hemşerilerimle paylaşmayı ve topluma elimden geldiğince faydalı olmayı düşündüm. Esasen siyasi kabul edilen bir makama gelmek gibi niyetim de yoktu. Asıl düşüncem topluma hizmet etmek idi. Bu nedenle kendi dünya görüşüm olan Kemalist düşünce doğrultusunda faaliyet sürdüren Atatürkçü Düşünce Derneğine (ADD) üye oldum. Bu dernekte 2000-2002 yıllarında 2 yıl süreyle ADD Tire İlçe Başkanı olarak görev yaptım. Görevim süresince Kemalist düşünceden sapmadan ilçede çeşitli etkinlikler düzenledik. En önemli işimiz ise Tire Meslek Yüksekokulu kız öğrencileri için Tireli yurtsever insanların bağışlarıyla yoktan var ettiğimiz “Kız Öğrenci Konuk Evi” olmuştur. Bu dönem birlikte görev yaptığım dernek yönetim kurulu üye arkadaşlarımın özverili çalışmalarını unutamam. Hepsini bugün emeklerinden dolayı minnetle anıyorum. Unutulmaz çalışmalar oldu. Bir de o dönem unutamadığım bir olay olmuştu.  O günlerde Belediye Başkanı Anavatan Partisinde seçilmiş olan Tayfur Çiçek idi. Bir gün yönetim kurulu üye arkadaşlarımla ADD’de toplantı halindeyken bir vatandaş içeri girip: -Atatürkçüyüz diye dernek yönetiyorsunuz. Fakat Belediye binasındaki rezaleti görmüyor musunuz? Gidin bakın belediyedeki Kurtuluş Savaşı resimlerinin olduğu tablolar beyaz çarşaflara sarılıp kapatılmış. Şaşırmıştık. Konuyu hemen araştırdık doğruydu. Belediye başkanından hemen randevu isteyip, mesai saatinden sonra dernek yönetimindeki arkadaşlarımla başkanın odasındaki görüşmede durumun düzeltilmesini talep ettik. Başkan bize dönerek: -          Ben Yunanlı Mali Müşavirlik firmasının aracılığıyla Avrupa Birliği formlarından kredi alacağım. Gelen Yunanlılar bu tabloları görürse ne derim? Gibi açıklamalarda bulununca kendisine : -          O resimlerde bizim milli mücadele destanımız var. Vatan ve namus savunmamız var. O resimler suç unsurumu ki onları çarşaflara sarmışsınız? Bu yaptığınız tarihimize ve Atatürk’e de hakarettir deyince başkan bize hitaben : -          Artık Avrupa Birliğine gireceğiz sınırların önemi bile kalmadı, böyle resimlere de ihtiyaç yok deyip görüşmenin sona erdiğini söyledi.   Ş.B. : Bu dönemden sonra siyasette CHP’ye katılışınızın sebebini kısaca açıklar mısın? İsmet Bozdağ :  Benim siyasette görev almamdaki sebep belediye başkanıyla yukarıda anlattığım olay olmuştur. Çünkü o gün anladım ki , Kemalist düşünceye hizmet etmek sadece dernek faaliyetiyle yeterli olmuyor. Yönetimlerde siyaseten görev yapabilecek bir yerde bulunmak gerekiyor diye düşündüm. Bu nedenle de kendi ideolojim ve siyasi düşünceme en yakın Cumhuriyet Halk Partisi saflarında faaliyetlere katıldım. Çünkü CHP’yi o günlerde “ devlet kurmuş, altı ok ilkelerine sahip, tam bağımsızlıkçı” parti olarak değerlendirdim. Ş.B. : 2009 yılında CHP üyesi olarak belediye seçimlerinde meclis üyesi seçildiniz, biraz da bu döneme ilişkin gözlemlerinizi anlatır mısınız ? İsmet Bozdağ : Çok heyecanlı ve hareketli bir seçim dönemi yaşadık. Çünkü CHP belediye başkan adayı Halil Çulhaoğlu ile Anavatan Partisinden vazgeçip seçimi Demokrat Parti’den kazanacağını tespit eden Tayfur Çiçek yarışıyordu. Esasen Tayfur Çiçek’i 1999 yılında Anavatan Partisi’nde belediye başkanı seçildiği seçim dönemindeki propaganda faaliyetlerinden tanımaktaydım. Hatta o seçimin son propaganda gününde Gümüşpala Caddesi’ndeki Anavatan ilçe binası önünde arkası açık pikabın üzerinde eline Anap flamasını alıp: -          Yarın bu Anavatan Partisi flamasını göreceksiniz- CHP’yi kastederek “ altı ok ”un bağrına saplayacağım. Diyerek bağırmasını unutmamıştım. İçim acımıştı. 2009 yılı belediye seçimlerindeki propaganda döneminde Tayfur Çiçek’in gerek CHP adayı Halil Çulhaoğlu’nu gerekse CHP’yi alaya alan aşağılayan çeşitli söylemlerine tanık oluyorduk. Bilindiği üzere belediye başkanlığı seçimini Tayfur Çiçek kazandı. Biz CHP grubu olarak 5 meclis üyesi ile belediye meclisine girdik. Artık Tire’nin geleceğine yönelik şehrimize gerçekten hizmet edebilmek için gayret içindeydik. Ancak zaman geçtikçe başkan Tayfur Çiçek’in meclisteki DP’de meclis üye sayısına güvenerek belediye ve şehrin menfaatleriyle çelişen konuları gündeme getirmeye başladığını gördük. Hiç unutmam; başkan Tayfur Çiçek belediye borçlarını bahane ederek belediye mülklerinden (gayrimenkulleri) yanılmıyorsam 19 adedini satışa çıkarmak için yetki istedi. Oysa aynı konuda bir önceki dönemde belediye başkanı Sıtkı İçelli’nin mülklerin satışı ile ilgili girişimini şiddetle eleştiren kendisi olmuştu. Bu konudaki hatırlatmaları da içeren görüşmelerimi CHP grubu adına açıkladıktan sonra AKP’li meclis üyelerinin de red oyları ile belediye mülkleri satıştan kurtulmuştu. Oysa biz kamunun menfaatine uygun olan her konuyu gündeme getirdiği taktirde karara olumlu katkı sağlıyorduk. Ancak başkanın kamu yararı olmayan şehre katma değer kazandırmayan işlere ilişkin kararlara ise red oyu vererek doğru ve vicdani görev yaptık. Amacımız kamunun parasının çarçur edilmemesi idi. Başkan Tayfur Çiçek’in bu konudaki gündeme ilişkin dayatmaları CHP’li meclis üyeleri arasında son derece sert eleştirildi. Hatta burada bahsedemeyeceğim oranda sert eleştirdiler. Nerde o günkü CHP'liler? DEVAMI YARIN