bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

BİR BİLEN’İN DİLİNDEN TİRE GERÇEKLERİ (2 )

Tire 05.03.2014 - 12:34, Güncelleme: 19.02.2023 - 03:58
 

BİR BİLEN’İN DİLİNDEN TİRE GERÇEKLERİ (2 )

CHP ‘MİLLİ DUYGULARI KUVVETLİ İNSANLARA NİÇİN TAHAMMÜL EDEMİYOR?
DÜNDEN DEVAM BİR BİLEN’İN DİLİNDEN TİRE GERÇEKLERİ (2 ) CHP ‘MİLLİ DUYGULARI  KUVVETLİ  İNSANLARA  NİÇİN  TAHAMMÜL  EDEMİYOR? Ş.B. : Sizin 2011 yılı genel seçimler döneminde CHP’den ihraç edildiğinizi biliyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz? İsmet Bozdağ: Doğru. Ben 2011 yılı genel seçimler döneminde ADD genel başkanı sayın Tansel Çölaşan’ın “Mili Hükümet- Milli Meclis” söylemiyle hayat bulan “Cumhuriyet Güç Birliği” projesine destek oldum. CHP tarafından kabul görmeyen bu projeyi Türkiye’yi birleştirecek ülkenin birliğini ve  milletin tekliğini savunan bir milli hükümet programı olduğuna inandım. Bu nedenle Cumhuriyet Güç Birliği projesi bağımsız adayına oy verdim. Bu desteğimi açıkça sürdürdüğüm için CHP ilçe teşkilatının hazırladığı dosya gereği yazılı ya da sözlü savunmam dahi alınmadan ihraç edildim. Bugün de bu davranışımın ne kadar haklı olduğu düşüncesindeyim. Asla pişmanlık duymuyorum. Çünkü bu proje başarıya ulaşmış olsaydı Amerikancı kumpaslarla ceza evlerinde tıkılan vatansever aydınlarımız, gazetecilerimiz, bilim insanlarımız ve askerlerimiz ceza evleri yerine milletin meclisinde olacaktı. İşte o günden sonra belediye meclisinde görevimi bağımsız üye olarak sürdürüyorum. Ş.B. : Bağımsız meclis üyesi olarak göreviniz sırasında belediye başkanlığınca yapılmak istenen bazı işlerde ; örneğin otopark ihalesi, eczane yerlerinin satışı, perakendeci hali yerine iş merkezi yapımı dahil bazı konularda başkana ve CHP’li eski meclis üyesi arkadaşlarınızın kararları ile ters düştüğünüzü gördük. Hatta bunların bazılarını yargıya bile taşıdınız. Biraz da bunlardan bahseder misiniz? İsmet Bozdağ: Gerçekten içerikli bir soru sordunuz. Öyleyse sabırla ve dikkatle dinlemelisiniz. Belediye meclis üyeliğimin ilk yılı idi. Belediye başkanı yetkisi olmadığı halde encümen kararıyla otopark ihalesi adı altında şehrin cadde ve sokaklarında paralı otopark uygulamasına başladı. Oysa bu konu encümen değil, belediye meclisinin yetkisindeydi. Meclis kararı olmadan bu uygulanamazdı. Bu aymazlık yetmezmiş gibi üstüne üstlük bu ihaleyi meclis üyesi Ahmet Küçükler’e verdi. Oysa 5393 sayılı yasa gereği bırakın görevdeki meclis üyesini meclis görevi bitiminden sonra 2 yıl müddetle belediye meclis üyeleri belediye ihalelerine katılamaz. İhaleyi alan bu meclis üyesi arkadaş da aldığı ihaleyi Tirespor’a gelir sağlayacak gerekçesi ile alt taşeron bir başkasına devretmiştir. Bir de baktık ki bir gün şehrin cadde ve sokaklarında üzerlerinde Tire Belediyesi logolu kıyafetle bir takım gençler ellerindeki vergi usul kanununa aykırı basılmış biletlerle otopark parası diye adeta deli dumrul vergisi topluyorlar. Bunu başkana CHP grubu olarak ikaz ettiğimizde bize kendinden emin şekilde : -          “Ben yaparım, siz arkadan gelirsiniz” gibi kanuna ve yönetmeliğe uymayan keyfi açıklamalar yapmıştı. Sonuçta ne mi oldu? İş ayyuka çıkınca konu encümen yerine belediye meclis gündemine getirildi ve yukarıda bahsettiğim gibi kanunun ön gördüğü şekilde ihaleye çıktı. Hoş, bu ihaleyi alan firma ile de sağlıklı bir otopark uygulaması yapılamadı ve ihale süresinden önce konu mahkemeye düşen bir şekilde sonlandı. Sonuç tam bir fiyasko olduğundan şehrin otopark durumu bugün rezalet durumdadır. Bir başka konu ise perakendeci hali yerine iş merkezi yapılması konusuydu. Bu ise apayrı bir traji- komik bir olaydır. Öncelikle anılan yerin kent meydanı yapılmasını isteyen biri olarak iş merkezi yapılması konusu belediye meclis gündemine geldiğinde ben ve CHP’li meclis üyesi arkadaşlar başkana ulusal jüri yarışması ile projenin seçilmesini şart koştu ve meclisten bu yönde karar çıktı. Ancak , başkan öncesinden perakendeci halindeki iş yerlerini yıkmaya başlamış ve daha ortada proje bile yok iken buradaki esnafın açıkta kalmasına ve mağduriyetine sebep olmuştur.  Ayrıca  belediyenin bu yerlerden aldığı kira geliri de ortadan kalkmıştır. Bunca zaman içerisinde kaybolan kira geliri acaba hiç hesap edildi mi? Bunun hesabı sorulmaz mı? Bu işin trajik yanı. Asıl komiklik nereden yaşandı bilir misiniz ? İş merkezi yapılacak projenin ulusal jüri yarışması yerine başkan sadece kendisinin beğendiği bir projenin inşaa edilmesini istediğinden “Ulusal Proje Yarışması” kararını iptal etmek için Haziran 2013 meclis oturumunda gündeme getirdi. Bağımsız üye olarak ben ve diğer CHP’li ve AKP’li meclis üyeleri başkana şiddetle karşı çıktık. Çünkü uzun yıllar şehre hizmet verecek böyle önemli bir projenin sadece bir kişinin (başkanın) beğenisi yerine “Ulusal Juri Yarışmasına” çıkılması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Hatta başkanın “Bu proje yarışması için para harcamaya gerek yok” demesi üzerine CHP’li meclis üyesi Azmi Öztüzün söz alarak “ Sayın başkanım, biz belediye olarak köpek güzellik yarışması için bile para harcadık. Böyle önemli proje için mi para harcamayacağız?” diye itiraz etmişti. Neticede yapılan oylamada AKP, CHP ve Bağımsız üye olarak “Ulusal Juri Yarışması” na  çıkılması kabul edildi. 2013 Temmuz ayında meclis tatildi. Fakat önemli bir gelişme yaşandı. Belediye başkanı Tayfur Çiçek partisini gene değiştirmiş, bu kez de DP’den CHP’ye geçmişti. Artık belediye meclisinde üye sayısı itibariyle her türlü kararı alacak , aldıracak çoğunluğu sağlamıştı. Çünkü DP’li bilinen Ahmet Küçükler, Ömer Altın, Hulki Kızıloba ve Kamil Taşal diğer CHP’li meclis üyeleri ile yek vücut olup kaynaşmışlardı. Sanırım bu kaynaşmanın tesiriyle olacak ki ulusal jüri yarışmasının iptali konusu bir de baktık, Ağustos 2013 meclis oturumunda yeniden gündeme alınmış. Konu mecliste “Saraydan kız kaçırma” acelesiyle oylanmak istendi. Başkana “ konu hakkında açıklamalarım var söz almak istiyorum” dediğimde, “konu yeterince biliniyor hemen oylamaya geçeceğiz” diyerek oylamayı başlattı. Benim ve AKP’li grubun red oylarına karşılık  eski DP’li yeni CHP’li meclis üyeleriyle kaynaşmış ve bütünleşmiş CHP grubu oylarıyla ulusal jüri yarışmasına çıkılması iptal edilmiş oldu. Böylece yapılacak iş merkezi projesinin seçimi tek başına belediye başkanının keyfine bırakılmıştı. Bu durum karşısında ben mecliste ayağa kalkarak “burası halkın meclisi, spor salonu değil burada söz alamayacaksak ne işimiz var burada “ deyip toplantıyı protesto ederek salonu terk ettim. Bu oylamada komik olan neydi bilir misiniz? Köpek güzellik yarışmasına para harcadık diyerek Haziran 2013 meclis oturumunda belediye başkanının isteğine karşı çıkan CHP ‘li meclis üyesi Azmi Öztüzün’ün Ağustos 2013 oturumunda başkanın isteğine uygun Ulusal Juri yarışmasından vazgeçmesi olmuştur. Şu anda CHP Belediye Meclis üyesi aday listesinde yer alan bu arkadaş  belediye başkanına bugünler için yatırım yapıyormuş. Mükâfatını gördü mü derseniz sanırım yapılacak bu seçimde meclis listesindeki sırasından memnundur. Eğer önümüzdeki dönemde yeniden belediye meclisine seçilirse “ kedi güzellik yarışması” için bütçe hazırlamasını şimdiden kendisinden tavsiye  ediyorum. Bu da işin komik yanı. Esasen bu traji komik iş merkezi konusu gerek ihale şartları gerekse bazı nedenlerle dava konusu olmuş ve yargıya taşınmış durumdadır.İş merkezinin yeri ise bir utanç çukuru olarak kalmıştır.   Şehrin yeşil alanı üzerinde eczane yerlerinin yapılması ise belediye menfaatleri açısından tam bir hüsrandır. Yapılan eczanelerin satışından toplam 3 trilyon (eski parayla)  belediyeye gelir elde edildiği belirtilmiştir. Ancak, kamuya ait olması gereken bunca mülk satılmıştır. Oysa bu eczane binalarının inşaatları 3-5 yıllık peşin kira karşılığında yapılır ve bu mülkler belediyenin mülkü olarak kalır idi. Çünkü arsa zaten belediyenindi.  Böylece altın yumurtlayacak tavuk baştan kesilmiş oldu. Hem böylece belediye mülklerini elden çıkaracaksınız sonra da halkın karşısına çıkıp “ Ben Tire’ye hizmet ettim” diyeceksiniz. Bu hizmet değil, kamunun parasını çarçur etmek, belediye mülklerini satmaktır. 3 trilyon gelir elde edildiyse hani ortada gelir artışı ya da belediye borçlarında azalma mı var? Belediyenin 2014 yılı mali bütçesindeki borç miktarı incelendiğinde azalmamı var artış mı var görülecektir. Belediye başkanı seçildiği ilk günlerde 18 trilyon TL borç ile başkanlığı devraldığını söyleyerek uzunca süre meclis oturumlarında enkaz edebiyatı yapmıştır. Belediye başkanına şimdi soruyorum: “Sayın başkan, görevinizin sonuna geldiniz, başkanlığınızı kaç trilyon TL borçla bırakıyorsunuz? Halka açıklayın.” Benim, belediye çalışmaları ile ilgili kabul etmediğim daha başka konular da mevcuttur. (Yeşil alanlar üzerindeki imar dışı yapılaşmalar) 
CHP ‘MİLLİ DUYGULARI KUVVETLİ İNSANLARA NİÇİN TAHAMMÜL EDEMİYOR?

DÜNDEN DEVAM

BİR BİLEN’İN DİLİNDEN TİRE GERÇEKLERİ (2 )

CHP ‘MİLLİ DUYGULARI  KUVVETLİ  İNSANLARA  NİÇİN  TAHAMMÜL  EDEMİYOR?

Ş.B. : Sizin 2011 yılı genel seçimler döneminde CHP’den ihraç edildiğinizi biliyoruz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

İsmet Bozdağ: Doğru. Ben 2011 yılı genel seçimler döneminde ADD genel başkanı sayın Tansel Çölaşan’ın “Mili Hükümet- Milli Meclis” söylemiyle hayat bulan “Cumhuriyet Güç Birliği” projesine destek oldum. CHP tarafından kabul görmeyen bu projeyi Türkiye’yi birleştirecek ülkenin birliğini ve  milletin tekliğini savunan bir milli hükümet programı olduğuna inandım. Bu nedenle Cumhuriyet Güç Birliği projesi bağımsız adayına oy verdim. Bu desteğimi açıkça sürdürdüğüm için CHP ilçe teşkilatının hazırladığı dosya gereği yazılı ya da sözlü savunmam dahi alınmadan ihraç edildim. Bugün de bu davranışımın ne kadar haklı olduğu düşüncesindeyim. Asla pişmanlık duymuyorum. Çünkü bu proje başarıya ulaşmış olsaydı Amerikancı kumpaslarla ceza evlerinde tıkılan vatansever aydınlarımız, gazetecilerimiz, bilim insanlarımız ve askerlerimiz ceza evleri yerine milletin meclisinde olacaktı. İşte o günden sonra belediye meclisinde görevimi bağımsız üye olarak sürdürüyorum.

Ş.B. : Bağımsız meclis üyesi olarak göreviniz sırasında belediye başkanlığınca yapılmak istenen bazı işlerde ; örneğin otopark ihalesi, eczane yerlerinin satışı, perakendeci hali yerine iş merkezi yapımı dahil bazı konularda başkana ve CHP’li eski meclis üyesi arkadaşlarınızın kararları ile ters düştüğünüzü gördük. Hatta bunların bazılarını yargıya bile taşıdınız. Biraz da bunlardan bahseder misiniz?

İsmet Bozdağ: Gerçekten içerikli bir soru sordunuz. Öyleyse sabırla ve dikkatle dinlemelisiniz. Belediye meclis üyeliğimin ilk yılı idi. Belediye başkanı yetkisi olmadığı halde encümen kararıyla otopark ihalesi adı altında şehrin cadde ve sokaklarında paralı otopark uygulamasına başladı. Oysa bu konu encümen değil, belediye meclisinin yetkisindeydi. Meclis kararı olmadan bu uygulanamazdı. Bu aymazlık yetmezmiş gibi üstüne üstlük bu ihaleyi meclis üyesi Ahmet Küçükler’e verdi. Oysa 5393 sayılı yasa gereği bırakın görevdeki meclis üyesini meclis görevi bitiminden sonra 2 yıl müddetle belediye meclis üyeleri belediye ihalelerine katılamaz. İhaleyi alan bu meclis üyesi arkadaş da aldığı ihaleyi Tirespor’a gelir sağlayacak gerekçesi ile alt taşeron bir başkasına devretmiştir. Bir de baktık ki bir gün şehrin cadde ve sokaklarında üzerlerinde Tire Belediyesi logolu kıyafetle bir takım gençler ellerindeki vergi usul kanununa aykırı basılmış biletlerle otopark parası diye adeta deli dumrul vergisi topluyorlar. Bunu başkana CHP grubu olarak ikaz ettiğimizde bize kendinden emin şekilde :

-          “Ben yaparım, siz arkadan gelirsiniz” gibi kanuna ve yönetmeliğe uymayan keyfi açıklamalar yapmıştı. Sonuçta ne mi oldu? İş ayyuka çıkınca konu encümen yerine belediye meclis gündemine getirildi ve yukarıda bahsettiğim gibi kanunun ön gördüğü şekilde ihaleye çıktı. Hoş, bu ihaleyi alan firma ile de sağlıklı bir otopark uygulaması yapılamadı ve ihale süresinden önce konu mahkemeye düşen bir şekilde sonlandı. Sonuç tam bir fiyasko olduğundan şehrin otopark durumu bugün rezalet durumdadır.

Bir başka konu ise perakendeci hali yerine iş merkezi yapılması konusuydu. Bu ise apayrı bir traji- komik bir olaydır. Öncelikle anılan yerin kent meydanı yapılmasını isteyen biri olarak iş merkezi yapılması konusu belediye meclis gündemine geldiğinde ben ve CHP’li meclis üyesi arkadaşlar başkana ulusal jüri yarışması ile projenin seçilmesini şart koştu ve meclisten bu yönde karar çıktı. Ancak , başkan öncesinden perakendeci halindeki iş yerlerini yıkmaya başlamış ve daha ortada proje bile yok iken buradaki esnafın açıkta kalmasına ve mağduriyetine sebep olmuştur.  Ayrıca  belediyenin bu yerlerden aldığı kira geliri de ortadan kalkmıştır. Bunca zaman içerisinde kaybolan kira geliri acaba hiç hesap edildi mi? Bunun hesabı sorulmaz mı? Bu işin trajik yanı.

Asıl komiklik nereden yaşandı bilir misiniz ? İş merkezi yapılacak projenin ulusal jüri yarışması yerine başkan sadece kendisinin beğendiği bir projenin inşaa edilmesini istediğinden “Ulusal Proje Yarışması” kararını iptal etmek için Haziran 2013 meclis oturumunda gündeme getirdi. Bağımsız üye olarak ben ve diğer CHP’li ve AKP’li meclis üyeleri başkana şiddetle karşı çıktık. Çünkü uzun yıllar şehre hizmet verecek böyle önemli bir projenin sadece bir kişinin (başkanın) beğenisi yerine “Ulusal Juri Yarışmasına” çıkılması gerektiğini anlatmaya çalıştık. Hatta başkanın “Bu proje yarışması için para harcamaya gerek yok” demesi üzerine CHP’li meclis üyesi Azmi Öztüzün söz alarak “ Sayın başkanım, biz belediye olarak köpek güzellik yarışması için bile para harcadık. Böyle önemli proje için mi para harcamayacağız?” diye itiraz etmişti. Neticede yapılan oylamada AKP, CHP ve Bağımsız üye olarak “Ulusal Juri Yarışması” na  çıkılması kabul edildi. 2013 Temmuz ayında meclis tatildi. Fakat önemli bir gelişme yaşandı. Belediye başkanı Tayfur Çiçek partisini gene değiştirmiş, bu kez de DP’den CHP’ye geçmişti. Artık belediye meclisinde üye sayısı itibariyle her türlü kararı alacak , aldıracak çoğunluğu sağlamıştı. Çünkü DP’li bilinen Ahmet Küçükler, Ömer Altın, Hulki Kızıloba ve Kamil Taşal diğer CHP’li meclis üyeleri ile yek vücut olup kaynaşmışlardı.

Sanırım bu kaynaşmanın tesiriyle olacak ki ulusal jüri yarışmasının iptali konusu bir de baktık, Ağustos 2013 meclis oturumunda yeniden gündeme alınmış. Konu mecliste “Saraydan kız kaçırma” acelesiyle oylanmak istendi. Başkana “ konu hakkında açıklamalarım var söz almak istiyorum” dediğimde, “konu yeterince biliniyor hemen oylamaya geçeceğiz” diyerek oylamayı başlattı. Benim ve AKP’li grubun red oylarına karşılık  eski DP’li yeni CHP’li meclis üyeleriyle kaynaşmış ve bütünleşmiş CHP grubu oylarıyla ulusal jüri yarışmasına çıkılması iptal edilmiş oldu. Böylece yapılacak iş merkezi projesinin seçimi tek başına belediye başkanının keyfine bırakılmıştı. Bu durum karşısında ben mecliste ayağa kalkarak “burası halkın meclisi, spor salonu değil burada söz alamayacaksak ne işimiz var burada “ deyip toplantıyı protesto ederek salonu terk ettim. Bu oylamada komik olan neydi bilir misiniz? Köpek güzellik yarışmasına para harcadık diyerek Haziran 2013 meclis oturumunda belediye başkanının isteğine karşı çıkan CHP ‘li meclis üyesi Azmi Öztüzün’ün Ağustos 2013 oturumunda başkanın isteğine uygun Ulusal Juri yarışmasından vazgeçmesi olmuştur. Şu anda CHP Belediye Meclis üyesi aday listesinde yer alan bu arkadaş  belediye başkanına bugünler için yatırım yapıyormuş. Mükâfatını gördü mü derseniz sanırım yapılacak bu seçimde meclis listesindeki sırasından memnundur. Eğer önümüzdeki dönemde yeniden belediye meclisine seçilirse “ kedi güzellik yarışması” için bütçe hazırlamasını şimdiden kendisinden tavsiye  ediyorum. Bu da işin komik yanı.

Esasen bu traji komik iş merkezi konusu gerek ihale şartları gerekse bazı nedenlerle dava konusu olmuş ve yargıya taşınmış durumdadır.İş merkezinin yeri ise bir utanç çukuru olarak kalmıştır.  

Şehrin yeşil alanı üzerinde eczane yerlerinin yapılması ise belediye menfaatleri açısından tam bir hüsrandır. Yapılan eczanelerin satışından toplam 3 trilyon (eski parayla)  belediyeye gelir elde edildiği belirtilmiştir. Ancak, kamuya ait olması gereken bunca mülk satılmıştır. Oysa bu eczane binalarının inşaatları 3-5 yıllık peşin kira karşılığında yapılır ve bu mülkler belediyenin mülkü olarak kalır idi. Çünkü arsa zaten belediyenindi.  Böylece altın yumurtlayacak tavuk baştan kesilmiş oldu. Hem böylece belediye mülklerini elden çıkaracaksınız sonra da halkın karşısına çıkıp “ Ben Tire’ye hizmet ettim” diyeceksiniz. Bu hizmet değil, kamunun parasını çarçur etmek, belediye mülklerini satmaktır. 3 trilyon gelir elde edildiyse hani ortada gelir artışı ya da belediye borçlarında azalma mı var? Belediyenin 2014 yılı mali bütçesindeki borç miktarı incelendiğinde azalmamı var artış mı var görülecektir. Belediye başkanı seçildiği ilk günlerde 18 trilyon TL borç ile başkanlığı devraldığını söyleyerek uzunca süre meclis oturumlarında enkaz edebiyatı yapmıştır. Belediye başkanına şimdi soruyorum: “Sayın başkan, görevinizin sonuna geldiniz, başkanlığınızı kaç trilyon TL borçla bırakıyorsunuz? Halka açıklayın.”

Benim, belediye çalışmaları ile ilgili kabul etmediğim daha başka konular da mevcuttur. (Yeşil alanlar üzerindeki imar dışı yapılaşmalar) 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.