bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

“Et ve canlı hayvan ithalatına izin verilmesin !”

Tire 06.05.2014 - 12:27, Güncelleme: 19.02.2023 - 03:58
 

“Et ve canlı hayvan ithalatına izin verilmesin !”

Tire Süt Kooperatifi Başkanı ve İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, et ve canlı hayvan ithalatın karşı olduklarını belirtip, konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Eskiyörük, son yıllarda önemli gelişmeler sağlanan hayvancılık konusunda, Bakanlığa seslenerek; ‘yerli hayvan besicilerini korunması gerektiği’ çağrısında bulundu.
Hayvancılığımızın, son yıllarda Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından üreticilere yapılan yardım ve desteklerle önemli gelişmeler sağladığını belirten Tire Süt Kooperatifi ve İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, 20102013 yıllarında yapılan canlı hayvan ve et üretiminin, rant lobilerince yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtti. Eskiyörük, bu durumun yerli üreticiye büyük zararlar verdiğini söyledi ve bu konuda ithalat yapılmasına karşı olduklarını ifade ederek, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına çağrıda bulundu. Eskiyörük, çağrısının yer aldığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “GELİŞEN HAYVANCILIĞIMIZI, GEÇMİŞTEKİ HATALARIMIZI TEKRAR YAPMAYARAK KORUMALIYIZ” “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın son yıllarda verdiği büyük desteklerle geliştirdiği hayvancılığımız; bugün iyi bir seviyeye gelmiş ve sektörde istikrar sağlanmıştır. Geçtiğimiz yıllarda uygulanan et ithalatı, canlı hayvan ithalatı ve tarımla ilgisi olmayanlara verilen sıfır faizli kredi gibi yanlış destekleme politikalarına rağmen gelişen hayvancılığımızı, bu gibi hataları tekrarlamayıp korumalıyız. 5 yıl önce yaşanan kriz sonucunda süt fiyatları yarıya düştüğünde üretici çaresizlikten hayvanlarını kestirirken seyirci kalınmıştı. Bunun sonucunda 2010-2013 yılları arasında et ve süt açığının kapatılması için 3 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı yapılarak milli ekonomi büyük zarara uğratıldı. Yine aynı yıllarda piyasa, rant çevrelerince pompalanarak et fiyatları aşırı yükseltildi ve yetmezlik görüntüsü bahane edilerek birilerinin cebi dolduruldu. İthalatla yaratılan bolluk nedeniyle kesim fiyatları aşağıya düşürüldü, bu nedenle besi üreticileri ve ülke hayvancılığı büyük yara aldı.” “RANT LOBİLERİ, YABANCI ÜLKELERDE BİRİKEN ET STOĞUNU BU ŞEKİLDE ERİTİYOR” “Bu krizin ardından süt ve et sektörü tam istikrara kavuşmuştu ki; rant lobisi yine harekete geçti. Yabancı ülkelerde biriken et stoğunu eritmeye çalışan lobiler, ‘Kurban Bayramı’nda yetmezlik oluşacak’ yaygarası kopararak ithalat kapılarını açtırmak istedi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, ithalat lobisinin karşısında dik durarak bu oyuna gelmedi. Bizler de üreticiler olarak bu tavrı takdir edip Bakanlığımızın bu kararlı duruşunu destekledik. Sonuç olarak mevcut kurbanlıklar ülkenin ihtiyacını fazlasıyla karşıladı. Ne yazık ki; tam istikrar ortamı sağlanmışken bugünlerde ithalat lobisi yine harekete geçti. Üreticiyi tatmin eden ve olması gereken kesim fiyatları 17-18 TL olarak seyrederken, bazı bölgelerde suni gündemle fiyatlar şişirilerek yetmezlik görüntüsü sergilenip ithalatın önü açılmaya çalışılmaktadır. Aslında 17-18 TL kesim fiyatı üreticinin para kazanabileceği uygun bir seviyedir. Biz fiyatların düşmesini istemediğimiz gibi, yükselmesini de istemiyoruz.” PEKİ İTHALAT YAPILIRSA NE OLACAK ? “Geçmiş yıllardaki krizlerden büyük yara alan üretici; kendini henüz yeni toparlamışken, ithalat açılırsa borçlarını ödeyemez duruma düşüp, hayvancılığı bırakmak zorunda kalacaktır. Çünkü; Türk Üreticisi bugün girdi maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı dünyadaki bir çok ülkenin üreticisiyle rekabet edemeyecek durumdadır. Dışa bağımlı duruma düşmemek için, biz kendi üreticimizi korumak ve kendi değerlerimize sahip çıkmak zorundayız.” İthalat yapılırsa; yıllardır verilen destekler boşa gidecek. Üretici kaybedecek, milli ekonomi zarara uğrayacak; Türkiye, hayvancılıkta üretim fazlalığı olan ülkelerin kıskacı altına girerek dışa bağımlı hale gelecektir. Üretici temsilcisi olarak yetkililere sesleniyorum: İthalata izin vermeyerek bu oyunu bozun. Türkiye kendi ihtiyacını karşılayacak hayvan sayısına ulaşmış durumdadır. Ayrıca bu hayvanların üremeleri de hızla devam ediyor. İthalat ile yabancı çiftçilerin cebini parayla dolduracağımıza, o kaynakları kendi üreticimizi destekleyerek, üretimin ve üreticinin devamlılığını sağlamalıyız. Bir tarım ülkesi olan ve bugünkü nüfusun 3 katını doyurabilecek potansiyele sahip Türkiye’nin, kendi üretebildiği ürünleri ithal etmesi ülkemize yakışmıyor. Türkiye ancak ithalat yapmayıp, kendi değerlerine sahip çıktığı takdirde ihracat yapacak konuma gelebilir.”  
Tire Süt Kooperatifi Başkanı ve İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, et ve canlı hayvan ithalatın karşı olduklarını belirtip, konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Eskiyörük, son yıllarda önemli gelişmeler sağlanan hayvancılık konusunda, Bakanlığa seslenerek; ‘yerli hayvan besicilerini korunması gerektiği’ çağrısında bulundu.

Hayvancılığımızın, son yıllarda Gıda-Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından üreticilere yapılan yardım ve desteklerle önemli gelişmeler sağladığını belirten Tire Süt Kooperatifi ve İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, 20102013 yıllarında yapılan canlı hayvan ve et üretiminin, rant lobilerince yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtti. Eskiyörük, bu durumun yerli üreticiye büyük zararlar verdiğini söyledi ve bu konuda ithalat yapılmasına karşı olduklarını ifade ederek, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına çağrıda bulundu. Eskiyörük, çağrısının yer aldığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi.

“GELİŞEN HAYVANCILIĞIMIZI, GEÇMİŞTEKİ HATALARIMIZI TEKRAR YAPMAYARAK KORUMALIYIZ”

“Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın son yıllarda verdiği büyük desteklerle geliştirdiği hayvancılığımız; bugün iyi bir seviyeye gelmiş ve sektörde istikrar sağlanmıştır. Geçtiğimiz yıllarda uygulanan et ithalatı, canlı hayvan ithalatı ve tarımla ilgisi olmayanlara verilen sıfır faizli kredi gibi yanlış destekleme politikalarına rağmen gelişen hayvancılığımızı, bu gibi hataları tekrarlamayıp korumalıyız.

5 yıl önce yaşanan kriz sonucunda süt fiyatları yarıya düştüğünde üretici çaresizlikten hayvanlarını kestirirken seyirci kalınmıştı. Bunun sonucunda 2010-2013 yılları arasında et ve süt açığının kapatılması için 3 milyar dolarlık canlı hayvan ve et ithalatı yapılarak milli ekonomi büyük zarara uğratıldı. Yine aynı yıllarda piyasa, rant çevrelerince pompalanarak et fiyatları aşırı yükseltildi ve yetmezlik görüntüsü bahane edilerek birilerinin cebi dolduruldu. İthalatla yaratılan bolluk nedeniyle kesim fiyatları aşağıya düşürüldü, bu nedenle besi üreticileri ve ülke hayvancılığı büyük yara aldı.”

“RANT LOBİLERİ, YABANCI ÜLKELERDE BİRİKEN ET STOĞUNU BU ŞEKİLDE ERİTİYOR”

“Bu krizin ardından süt ve et sektörü tam istikrara kavuşmuştu ki; rant lobisi yine harekete geçti. Yabancı ülkelerde biriken et stoğunu eritmeye çalışan lobiler, ‘Kurban Bayramı’nda yetmezlik oluşacak’ yaygarası kopararak ithalat kapılarını açtırmak istedi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız, ithalat lobisinin karşısında dik durarak bu oyuna gelmedi. Bizler de üreticiler olarak bu tavrı takdir edip Bakanlığımızın bu kararlı duruşunu destekledik. Sonuç olarak mevcut kurbanlıklar ülkenin ihtiyacını fazlasıyla karşıladı.

Ne yazık ki; tam istikrar ortamı sağlanmışken bugünlerde ithalat lobisi yine harekete geçti. Üreticiyi tatmin eden ve olması gereken kesim fiyatları 17-18 TL olarak seyrederken, bazı bölgelerde suni gündemle fiyatlar şişirilerek yetmezlik görüntüsü sergilenip ithalatın önü açılmaya çalışılmaktadır. Aslında 17-18 TL kesim fiyatı üreticinin para kazanabileceği uygun bir seviyedir. Biz fiyatların düşmesini istemediğimiz gibi, yükselmesini de istemiyoruz.”

PEKİ İTHALAT YAPILIRSA NE OLACAK ?

“Geçmiş yıllardaki krizlerden büyük yara alan üretici; kendini henüz yeni toparlamışken, ithalat açılırsa borçlarını ödeyemez duruma düşüp, hayvancılığı bırakmak zorunda kalacaktır. Çünkü; Türk Üreticisi bugün girdi maliyetlerinin yüksekliğinden dolayı dünyadaki bir çok ülkenin üreticisiyle rekabet edemeyecek durumdadır. Dışa bağımlı duruma düşmemek için, biz kendi üreticimizi korumak ve kendi değerlerimize sahip çıkmak zorundayız.”

İthalat yapılırsa; yıllardır verilen destekler boşa gidecek. Üretici kaybedecek, milli ekonomi zarara uğrayacak; Türkiye, hayvancılıkta üretim fazlalığı olan ülkelerin kıskacı altına girerek dışa bağımlı hale gelecektir. Üretici temsilcisi olarak yetkililere sesleniyorum: İthalata izin vermeyerek bu oyunu bozun. Türkiye kendi ihtiyacını karşılayacak hayvan sayısına ulaşmış durumdadır. Ayrıca bu hayvanların üremeleri de hızla devam ediyor. İthalat ile yabancı çiftçilerin cebini parayla dolduracağımıza, o kaynakları kendi üreticimizi destekleyerek, üretimin ve üreticinin devamlılığını sağlamalıyız. Bir tarım ülkesi olan ve bugünkü nüfusun 3 katını doyurabilecek potansiyele sahip Türkiye’nin, kendi üretebildiği ürünleri ithal etmesi ülkemize yakışmıyor. Türkiye ancak ithalat yapmayıp, kendi değerlerine sahip çıktığı takdirde ihracat yapacak konuma gelebilir.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.