GÖKÇEN LİSESİ OKUL AİLE BİRLİĞİNDEN ‘MERDİVEN POLEMİĞİ’ KONUSUNDA AÇIKLAMA GELDİ

“Bazı insanlar kendilerini gündemde tutmak için okulumuzu kullanıyor”

Geçtiğimiz günlerde Gazetemizde, İlçemiz Gökçen Anadolu Lisesi’nde merdiven alınlarına yazılan,  Ulu Önderimiz Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünün de yer almasına tepki gösteren Kuvay-i Milliye Eğitim Sen Bölge Başkanı Resul Kara’nın bir haberi yayınlanmıştı. Bu haberimiz üzerine öğrencilerin dilinden gönderilen bir cevap yazısı tartışmayı alevlendirmiş, Resul Kara’nın bu cevap yazısı üzerine, “Bu konu gurur meselemizdir” başlıklı karşı cevap yazısı yine Gazetemizin 15 Ekim 2014 tarihli nüshasında yayınlanmıştı. Bu yazısında Resul Kara, “Yamulmadan, kırılmadan, incinmeden yapılacak bir tek şey vardır. ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’  ve ‘Egemenlik verilmez alınır’ ifadelerinin ayaklar altından sökülüp daha yüksek bir yere asılmasıdır” şeklinde hatadan dönülmesi talebinde bulunmuştu. Son olarak da Okul Aile Birliği üyeleri konuya müdahil olmuş, öğrenci ve öğretmenlerin bu işte en ufak bir kastının bulunmadığını belirterek her birinin Atatürk ve Türk Milletinin küçük düşürülmesi yönünde bir düşünceye sahip olamayacakları yönünde görüş bildirmişlerdir. Ayrıca Okul Aile Birliği üyelerinden ve okul yöneticilerinden edindiğimiz bilgilere göre tartışma ve polemik konusu olan bu yazılar Milli Eğitim Müdürlüğünün uyarıları ile merdiven basamaklarının alınlarından silinmiştir. “ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİMİZİN ATATÜRK VE TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNDEN ŞÜPHE ETMİYORUZ” Okul Aile Birliği üyelerinden Recep Doğru ve Alaaddin Çapuk  konuyla ilgili Gazetemize gönderdikleri açıklamada şunları dile getirmişlerdir: “Son iki haftadır Gökçen Anadolu Lisesi idareci ve öğretmenlerini hedef tutulmasını ve kamuoyunda asılsız ve mesnetsiz iddialarla günden oluşturularak bazı insanların kendilerini gündemde tutma çabalarını ibretle izliyoruz. Bu adeta bir karalama çalışmasıdır. Bizler okul velileri adına Okul Aile Birliği üyeleri olarak konuyu yakından bildiğimiz ve takip ettiğimiz için bu konudaki asılsız ithamlara açıklama getirme ihtiyacı duyduk. Özellikle merdivenlere asılan yazılan öğrencilerin performans çalışması olup Atatürk’ü ve Türklüğü ayaklar altına almak değil öğrencilerin her an gözlerinin önünde olmasını ve okumalarını sağlamak, İngilizce kelime haznelerini geliştirmek amacıyla yapılmıştır. Bunda ne okul idaresinin ne öğretmenlerin ne de öğrencilerin en ufak bir kötü niyeti bulunmadığına inanıyoruz. Ayrıca okuldaki öğretmenler için kullanılan ‘Saldım çayıra, Mevlam kayıra’ ifadesini son derece basit ve hakaret içerikli görüyoruz. Okul idareci ve öğretmenlerin Atatürk ve Türklük sevgisini ölçmek kimsenin üzerine vazife değildir. Sevgi, insanın yüreğinde yaşattığı ve kimsenin ölçemeyeceği bir duygudur. Atatürk kanunlarla korunmaya ihtiyaç duymayacak kadar büyük bir liderdir. Bizler öğretmenlerimizi ve idarecilerimizi yakinen tanıdığımız için onların bu konularda ne derece hassas olduklarını biliyoruz. İdareci ve öğretmenlerimizin vatanperverliklerinden zerre şüphemiz olamaz. İnsanların egolarını tatmin etmek ve popüler olmak amacıyla öğrencileri ve okulu kullanarak gündeme gelme çabalarını esefle kınıyoruz ve bu kişilerin iyi niyetli olmadıklarını düşünüyoruz. Zira, bu olayı gündeme getiren kişiler iyi niyetli olsalardı okulumuza eğitim kalitesini artırmak amacıyla gönderilen etkileşimli tahtaların okul binasının taşınması nedeniyle eski binada atıl vaziyette bırakılması konusunda sesimizi duyurma çabalarımıza veya okulun diğer eksikliklerini giderme çabamıza destek verirlerdi. Malum konudaki karalama politikasının artık sona ermesini, sendika temsilcilerinin bu tür olaylarla değil eğitimin asıl ihtiyaç ve sorunlarının giderilmesi için çaba göstermelerini istiyoruz. Kişisel sorunların ise sorunlarını hukuk yoluyla çözmeleri gerektiğini düşünüyoruz. “   HABER: ŞEVKET BAHÇELİOĞLU