bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

“Almanya’nın kararı, Türkiye’ye karşı örtülü savaş ilanıdır”

Tire 06.06.2016 - 00:25, Güncelleme: 19.02.2023 - 03:58
 

“Almanya’nın kararı, Türkiye’ye karşı örtülü savaş ilanıdır”

BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) İzmir İl Temsilcisi Erkan Arpaçay, Almanya Federal Meclisi’nde 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edilmesi üzerine bir basın açıklaması yaparak;
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) İzmir İl Temsilcisi Erkan Arpaçay, Almanya Federal Meclisi’nde 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edilmesi üzerine bir basın açıklaması yaparak; sözde müttefiki olduğumuz Almanya’da tüm partiler ve milletvekillerince alınan kararın Türkiye’ye karşı örtülü bir savaş ilanı olduğunu belirtti. ‘Kendi tarihlerindeki kara lekeleri örtbas etmek isteyenlerin yeni taktiklerine boyun eğmeyeceklerini ve Almanya’yı telin ettiklerini’ ifade eden Arpaçay, Sendikası adına yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi: “TARİHİMİZDE UTANÇ DUYACAĞIMIZ BİR OLAY YAŞANMADI” “Başka hiçbir konuda biraraya gelemeyen Alman Parlamentosundaki 4 parti ve biri dışında tüm milletvekillerinin 1915 olayları konusunda oy birliği ile karar almaları sadece alçakça bir iftira ve sözde müttefik ülkenin ihanetinden de öte, örtülü bir savaş ilanı olarak anlaşılmalıdır. Ne yazık ki olayların yaşandığı 1915 yılında da, Federal Meclis kararının alındığı 2016 yılında da Almanya Türkiye’nin müttefikidir. Sözde müttefik ülkenin,  o arada ikide bir Türkiye’yi ziyaret ederek gülücükler dağıtan Başbakan Merkel dahil yöneticileri de, sessiz kalarak bu oyunda rol almaktan kaçınmamışlardır. Onlarca imparatorluk ve devlet kuran milletimizin tarihinde utanç duyacağımız bir olay yaşanmadığı gibi 1915 tehcirine ilişkin tarihi gerçekleri hatırlatarak kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Tehcir kararının alındığı 27 Mayıs 1915 tarihinde, Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşının içindedir. 8 cephede Rusya, İngiltere, Fransa ve bunların yandaşı ülkelerle savaşmaktadır. Başta gençler olmak üzere eli silah tutan tüm erkekleri cephededir. Doğu’da uzun bir cephede Ruslarla devam eden savaşta, Rusların yanında gönüllü Ermeni alayları, Osmanlı ordusunun gerisinde ise köyleri basan, insanları kadın-çocuk, genç-yaşlı demeden öldüren, camilere doldurup yakan, ordunun ikmal yollarını kesen Ermeni çeteleri faaliyet halindedir. Çanakkale’de deniz savaşlarından sonra başlayan kara savaşları acımasızca sürmektedir. Doğudaki Ermeni isyancılar, 14 Nisan 1915’te başlattıkları isyanda Van ilini ele geçirerek asırlarca komşuluk ettikleri 30 bin silahsız ve savunmasız Türk’ü katletmişlerdir. Taşnak ve Hınçak adını taşıyan Ermeni terör örgütleri Bitlis, Muş ve Diyarbakır’da onbinlerce savunmasız insanı katletmekle kalmayıp Ruslarla savaşan Osmanlı ordusunun ikmal yollarını kesmek ve arkadan vurmaktan da geri durmamıştır.” “TEHCİR KARARI VATAN SAVUNMASINDAN İBARETTİR” “Osmanlı Hükümetince; Cephe gerisinin Ermeni terör örgütlerince isyan alanı haline getirilmesi üzerine, savaşan ordularının arka emniyetini sağlamak; erkekleri cephede olan kadın, yaşlı ve çocuklardan müteşekkil şehir ve köyleri korumak için haklı olarak tehcir kararı alınmıştır. Balkan savaşları nedeniyle yerlerinden kovulan 9 milyonluk nüfusunun 3 milyonunun yollarda Balkan çetelerince imha edilmesi, birkaç milyonunun hastalık ve açlıktan ölmesi ve geri kalanların sefalet içinde İstanbul ve Anadolu’ya sığınmasından sonra Osmanlının aldığı tehcir kararı yeni bir Balkan Faciası yaşanmasının önüne geçilmesini amaçlamıştır. Bu nedenle tehcir kararı açıkça zaten bir çok cephede savaşan bir devlet ve millet için vatan savunmasından ibarettir. 1916 yılı ortalarına kadar Tehcir esnasında işlenen suçlar ile ilgili olarak Osmanlı Devleti tarafından, aralarında mülki ve askeri bürokrasiden kişilerin de yer aldığı 67 kişinin idam cezasına, 524 kişinin hapis cezasına ve 68 kişinin diğer cezalara çarptırılması, 1915 olaylarının soykırım olarak nitelendirilemeyeceğinin delilidir. O dönem Osmanlı İmparatorluğu merkezinde hatta İstanbul dahil işgal bölgelerinde görev yapan yabancı diplomatlar ve askeri yetkililer ile yabancı gözlemcilerin kendi ülkelerine gönderdikleri raporlar, soykırım mağdurlarının Ermeniler değil Türkler olduğunu göstermektedir.” “ALMANLARIN KONUŞMAYA HAKKI YOK” “İkinci Dünya savaşında milyonlarca Yahudiyi diri diri fırınlarda yakanların ve soykırım suçu tescillenenlerin konuşmaya ve tarihimizi yargılamaya hakkı yoktur. 20. yüzyılda iki cihan savaşı çıkararak, on milyonlarca asker ve sivilin katledilmesinden, devlet ve milletçe insanlık suçu işlenmesinden sorumlu olanların konuşmaya hakkı yoktur. Tehcir kararı kendi tarihi şartları içinde, siyasetçiler tarafından değil tarihçiler tarafından araştırılması, incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken bir konudur.Bütün bu gerçekler ortada iken Almanya Federal Meclisi’nde alınan karar tamamıyla siyasi niteliklidir. Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almamak için girişilen yeni bir siyasi hamledir.Bu kararla İslamofobiTürkofobiye dönüşmüştür.3 milyondan fazla Türk’ün yaşadığı Almanya’da, oy birliği ile karar alınmasının başka bir izahı yoktur.Bu nedenle karar örtülü bir savaş ilanı niteliğindedir. Şu andan itibaren Almanya’da yaşayan Türkler Alman ırkçıları için açık bir hedeftir.Yaşanacak her acı olayın sorumlusu Alman Federal Meclisi ve Alman Hükümeti olacaktır.Türkiye Almanya ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmelidir. Türkiye; Suriyeli mültecilerin Almanya’ya girmesini önlemeye ilişkin yapılan anlaşmayı derhal tek taraflı iptal etmelidir.BASK olarak; Almanya’yı ve hortlatılmak istenen haçlı zihniyetini şiddetle telin ediyoruz.Tehcir ve Ermeni katliamlarında hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz.”     HABER:  EMİNE TOKTAŞ 
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) İzmir İl Temsilcisi Erkan Arpaçay, Almanya Federal Meclisi’nde 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edilmesi üzerine bir basın açıklaması yaparak;

BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) İzmir İl Temsilcisi Erkan Arpaçay, Almanya Federal Meclisi’nde 1915 olaylarının soykırım olarak kabul edilmesi üzerine bir basın açıklaması yaparak; sözde müttefiki olduğumuz Almanya’da tüm partiler ve milletvekillerince alınan kararın Türkiye’ye karşı örtülü bir savaş ilanı olduğunu belirtti. ‘Kendi tarihlerindeki kara lekeleri örtbas etmek isteyenlerin yeni taktiklerine boyun eğmeyeceklerini ve Almanya’yı telin ettiklerini’ ifade eden Arpaçay, Sendikası adına yaptığı açıklamanın devamında şunları söyledi:

“TARİHİMİZDE UTANÇ DUYACAĞIMIZ BİR OLAY YAŞANMADI”

“Başka hiçbir konuda biraraya gelemeyen Alman Parlamentosundaki 4 parti ve biri dışında tüm milletvekillerinin 1915 olayları konusunda oy birliği ile karar almaları sadece alçakça bir iftira ve sözde müttefik ülkenin ihanetinden de öte, örtülü bir savaş ilanı olarak anlaşılmalıdır.

Ne yazık ki olayların yaşandığı 1915 yılında da, Federal Meclis kararının alındığı 2016 yılında da Almanya Türkiye’nin müttefikidir.

Sözde müttefik ülkenin,  o arada ikide bir Türkiye’yi ziyaret ederek gülücükler dağıtan Başbakan Merkel dahil yöneticileri de, sessiz kalarak bu oyunda rol almaktan kaçınmamışlardır.

Onlarca imparatorluk ve devlet kuran milletimizin tarihinde utanç duyacağımız bir olay yaşanmadığı gibi 1915 tehcirine ilişkin tarihi gerçekleri hatırlatarak kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.

Tehcir kararının alındığı 27 Mayıs 1915 tarihinde, Osmanlı Devleti 1. Dünya Savaşının içindedir. 8 cephede Rusya, İngiltere, Fransa ve bunların yandaşı ülkelerle savaşmaktadır. Başta gençler olmak üzere eli silah tutan tüm erkekleri cephededir. Doğu’da uzun bir cephede Ruslarla devam eden savaşta, Rusların yanında gönüllü Ermeni alayları, Osmanlı ordusunun gerisinde ise köyleri basan, insanları kadın-çocuk, genç-yaşlı demeden öldüren, camilere doldurup yakan, ordunun ikmal yollarını kesen Ermeni çeteleri faaliyet halindedir. Çanakkale’de deniz savaşlarından sonra başlayan kara savaşları acımasızca sürmektedir.

Doğudaki Ermeni isyancılar, 14 Nisan 1915’te başlattıkları isyanda Van ilini ele geçirerek asırlarca komşuluk ettikleri 30 bin silahsız ve savunmasız Türk’ü katletmişlerdir.

Taşnak ve Hınçak adını taşıyan Ermeni terör örgütleri Bitlis, Muş ve Diyarbakır’da onbinlerce savunmasız insanı katletmekle kalmayıp Ruslarla savaşan Osmanlı ordusunun ikmal yollarını kesmek ve arkadan vurmaktan da geri durmamıştır.”

“TEHCİR KARARI VATAN SAVUNMASINDAN İBARETTİR”

“Osmanlı Hükümetince; Cephe gerisinin Ermeni terör örgütlerince isyan alanı haline getirilmesi üzerine, savaşan ordularının arka emniyetini sağlamak; erkekleri cephede olan kadın, yaşlı ve çocuklardan müteşekkil şehir ve köyleri korumak için haklı olarak tehcir kararı alınmıştır.

Balkan savaşları nedeniyle yerlerinden kovulan 9 milyonluk nüfusunun 3 milyonunun yollarda Balkan çetelerince imha edilmesi, birkaç milyonunun hastalık ve açlıktan ölmesi ve geri kalanların sefalet içinde İstanbul ve Anadolu’ya sığınmasından sonra Osmanlının aldığı tehcir kararı yeni bir Balkan Faciası yaşanmasının önüne geçilmesini amaçlamıştır. Bu nedenle tehcir kararı açıkça zaten bir çok cephede savaşan bir devlet ve millet için vatan savunmasından ibarettir.

1916 yılı ortalarına kadar Tehcir esnasında işlenen suçlar ile ilgili olarak Osmanlı Devleti tarafından, aralarında mülki ve askeri bürokrasiden kişilerin de yer aldığı 67 kişinin idam cezasına, 524 kişinin hapis cezasına ve 68 kişinin diğer cezalara çarptırılması, 1915 olaylarının soykırım olarak nitelendirilemeyeceğinin delilidir.

O dönem Osmanlı İmparatorluğu merkezinde hatta İstanbul dahil işgal bölgelerinde görev yapan yabancı diplomatlar ve askeri yetkililer ile yabancı gözlemcilerin kendi ülkelerine gönderdikleri raporlar, soykırım mağdurlarının Ermeniler değil Türkler olduğunu göstermektedir.”

“ALMANLARIN KONUŞMAYA HAKKI YOK”

“İkinci Dünya savaşında milyonlarca Yahudiyi diri diri fırınlarda yakanların ve soykırım suçu tescillenenlerin konuşmaya ve tarihimizi yargılamaya hakkı yoktur. 20. yüzyılda iki cihan savaşı çıkararak, on milyonlarca asker ve sivilin katledilmesinden, devlet ve milletçe insanlık suçu işlenmesinden sorumlu olanların konuşmaya hakkı yoktur.

Tehcir kararı kendi tarihi şartları içinde, siyasetçiler tarafından değil tarihçiler tarafından araştırılması, incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken bir konudur.Bütün bu gerçekler ortada iken Almanya Federal Meclisi’nde alınan karar tamamıyla siyasi niteliklidir.

Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almamak için girişilen yeni bir siyasi hamledir.Bu kararla İslamofobiTürkofobiye dönüşmüştür.3 milyondan fazla Türk’ün yaşadığı Almanya’da, oy birliği ile karar alınmasının başka bir izahı yoktur.Bu nedenle karar örtülü bir savaş ilanı niteliğindedir.

Şu andan itibaren Almanya’da yaşayan Türkler Alman ırkçıları için açık bir hedeftir.Yaşanacak her acı olayın sorumlusu Alman Federal Meclisi ve Alman Hükümeti olacaktır.Türkiye Almanya ile ilişkilerini yeniden gözden geçirmelidir.

Türkiye; Suriyeli mültecilerin Almanya’ya girmesini önlemeye ilişkin yapılan anlaşmayı derhal tek taraflı iptal etmelidir.BASK olarak; Almanya’yı ve hortlatılmak istenen haçlı zihniyetini şiddetle telin ediyoruz.Tehcir ve Ermeni katliamlarında hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz.”

 

 

HABER:  EMİNE TOKTAŞ 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.