LEMAN HANIM KÜLTÜREVİ’NDE ‘KÜLTÜR’ VE ‘SANAT’ ETKİNLİKLERİ SÜRÜYOR

Çocuk edebiyatına önemli ismi Hamdullah Köseoğlu, Leman Hanım’ın konuğu oldu

Yaklaşık 1 ay önce Bakır Hanı’nın ikinci katında hizmet vermeye başlayan Leman Hanım Kültürevi’nde her hafta birbirinden güzel kültür ve sanat etkinlikleri gerçekleşiyor. Nursen ve Ahmet Şenel çiftinin işlettiği bu özel mekanda; keyifli plak dinletileri, kendi özel sahafında bulunan birbirinden değerli eski kitaplar ve yayınları okuma fırsatı var. Güzel müzik, güzel kitaplar ve güzel ikramlıkların yanı sıra güzel etkinlikler de hazırlayan Leman Hanım Kültürevi’nde önceki gün ‘Çocuk Edebiyatı, Çocuk ve Dil’ konusu üzerine bir söyleşi yapıldı.EDEBİYAT SEVERLER, ÇOCUKLAR VE AİLELERİ TAKİP ETTİTürk Çocuk Edebiyatı alanında önemli eserler veren Tire’nin çıkardığı önemli değerlerden Hamdullah Köseoğlu, Leman Hanım Kültürevi’nin konuğu oldu. Mehmet Erdoğan’ın hazırlayıp sunduğu programda, Köseoğlu söyleşiye gelen çocuklar ve ailelerine çocuk edebiyatı hakkındaki birikim ve görüşlerinden bahsetti. Programı edebiyat seven bazı Tireliler de takip etti.Çocuk edebiyatı ve bu türün Türkiye’den nasıl geliştiği konuları üzerine dikkat çeken değerli bilgiler veren ve analizlerde bulunan Hamdullah Köseoğlu, 1970 ve 1980’li yılların Türkiye’sinde, o dönemin edebiyatçı ve yazarlarının, ‘Çocuk edebiyatı adı altında ayrı bir edebiyat dalı olmalı mı, olmamalı mı?’ konusu üzerinde fikir tartışmaları yaptıklarını belirtti. BİR DÖNEM ÇOCUK EDEBİYATI OLMALI MI OLMAMALI MI TARTIŞMASI VARDIKöseoğlu, “Ö dönemde bazı edebiyatçılarımız, kendilerince haklı gördükleri sebepleri öne sürerek, ayrıca bir ‘çocuk edebiyatı’ dalına gerek olmadığını savunurlardı. Bunu da, dünya ve Türk edebiyatındaki bazı eserleri örnek vererek savunurlardı. Bu edebiyatçılarımız, dünya klasikleri arasındaki; Jules Verne’nin ‘Denizler Altında Yirmi Bin Fersah’, ‘Dünyanın Merkezine Yolculuk’ ve ‘Seksen Günde Devr-i Âlem’, Charles LutwidgeDodgson’ın ‘Alice Harikalar Diyarında’, Mark Twaın’in ‘TomSawyerin Maceraları’ kitaplarının yanı sıra Türk Edebiyatından Ömer Seyfettin’e ait olan ‘Pempe İncili Kaftan’ ve ‘Perili Köşk’ gibi sanki çocuklar için yazılmış izlenimi veren eserlerin aslında herkese yazıldığını kanıt göstermeye çalışırdı.Fakat bu görüşler yıllar içerisinde geri planda kaldı ve edebiyat kendi içinde bir alt dal olarak çocuk edebiyatını doğurdu. Türkiye’de de çocuk edebiyatı önemli hale geldi ve çok sayıda kişi bu alanda eser vermeye başladı.” şeklinde konuşarak söyleşisine başladı. Söyleşi sonunda karşılıklı sohbet havasında soru-cevap bölümü gerçekleşti. HABER: Kamuran KIZILBOĞA