bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Tanju Çığranış
Köşe Yazarı
Tanju Çığranış
 

Ahilik ve Ahi Kültürü Üzerine

Ahiler ahi kültürü ve kimliği ile Türk kimliğinin güçlendirilmesine ve Müslüman Türk imajının yükselmesine büyük hizmet vermişlerdir.Ahilik,Anadolu da Müslüman Türklerin kendi kültürleri içinde İslam fütüvvetindende esinlenerek ortaya çıkarmış oldukları Sosyo-ekonomik ve kültürel bir kurumdur.13.ve 18.yüzyıl arasında Anadolu esnafının dayanışması, birliği ve kardeşliğinin gelişmesinde öncülük rolünü üstlenmiş olan ahilik teşkilatı, sosyal bir kurum olarak da halkın içinde etkin olarak yer almıştır. Ahilik teşkilatı, ahi adını verdikleri başkanlarının yönetiminde, zorbaları yok etmek, yabancılara seyyah ve misafirlere ziyafetler vermek ve toplumsal yardımlarda bulunmak işlevlerinide gerçekleştirmiştir. Bu dönemde Anadolu’yu imar eden fikir adamları Türkmen halkın rehberleri olmuş muhtelif sosyal ve kültürel teşkilatlarda kurmuşlardır. Bu sosyal ve kültürel teşkilatlar sayesinde Anadolu kültürel bakımdan imar edilmiştir.Ahilikte bu teşkilatlardan biridir.Genel anlamda meslek örgütlenmesi olarak bilinen ve bu çerçevede değerlendirilen Ahilik teşkilatı, esasen faal ve dolayısıyla üretken bir hayatı ilke edinen bir anlayışa dayanmaktadır.Bu çerçevede her ahinin mutlak suretle bir mesleğinin olması şarttır.Bu durum Ahilik sisteminin üretimi önceleyen bir anlayışa dayandığının açık bir göstergesidir. AHİ EVRAN VE AHİLİĞİN DOĞUŞU; Ahi Evran Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen alperenlerden biridir.Denizli, Konya ve Kayseri gibi şehirleri gezerek Ahilik teşkilatının kurulması ve yayılmasında önemli rol oynamıştır. Asıl mesleği debbağlıktır (Deri işleme sanatı). Osmanlı Devleti zamanında Ahi Evran’ın esnafın piri olarak kazandığı ün, Anadolu,Balkanlar ve Kırım’a kadar yayılmıştır.Ahi Evran Moğol istilasından kaçarak Anadolu’ya gelen sanatkar ve tüccarların dayanışmasını sağlamıştır.Onlar arasında sağlam bir birlik oluşturarak kaliteli mal üretmelerini teşvik etmiştir.Ahi Evran,kurduğu inanç düzeni ile esnafı örgütledi.Ahlaki ve sosyal kurallarla dayanışmayı sağladı.Ekonomik hayatı canlandırdı. Ahlakla sanatı bir ahenk içerisinde birleştirdi.Ahi teşkilatını kurdu ve bütün Anadolu’ya yaydı. Ahi Evran 92 yaşında Kırşehir’de vefat etti.Türbesi Kırşehir’dedir. Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilişini takip eden üç asır içinde Anadolu’yu yeniden imar eden,Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında emeği geçen bir çok fikir adamı, şair mutasavvıf Sanatkar ve devlet adamının adı ve sanı unutulmuş, bir çoklarınında sadece adı ve menkibelenmiş şahsiyetinden bazı izler ve hikayeler günümüze kadar gelmiştir.Anadolu’nun kültürel mimarları diyebileceğimiz bu kahramanların hatırası hala Anadolu insanının hafızasında yatmakta ve hatıraları saygıyla yad edilip,titizlikle muhafaza edilmektedir. Anadolu’da bu dönemden kalan kurucusu bilinmeyen yüzlerce yatır bulunmaktadır. Bu yatır ve makamlar Anadolu insanının kutsal sayıp tazimle,hürmetle ziyaret ettiği yerlerdir.Bu dönemde Anadolu’yu imar eden fikir adamları, Türkmen halkın rehberleri olmuş muhtelif sosyal ve kültürel teşkilatlarda kurmuşladır. AHİ TEŞLİLATINDA HİYERARŞİK YAPI Ahi birliklerini tarikatlardan farklı kılan en önemli özelliklerinden biri aynı zamanda onları güçlü ve yapılarını sağlam kılan özelliği teşkilat yapısıdır.13.yüzyıldan 19.yüzyılın sonuna kadar batıda balkanlardan doğuda orta içlerine,Kuzeyde Kırım’dan,Güney’de Irak,Suriye ve Kudüs’e değin yaygınlık göstermiştir. Ahi teşlilatlanmasında simgelerin kullanımını da büyük önem verilmiştir.Bu kapsamda teşkilatta yer alan her meslek dalı için ayrı bir simge kullanılmıştır. Örneğin yorgancıların simgesi atlas yorgan,nalbantların gümüş nal,ayakkabıcıların zarif bir patik,berberlerin küçük bronz leğen,şekercilerin yaldızlı şeker külahı çiftçilerin bir demet başaktı. Ahilik teşkilatlarında yer alan işletmelerin örgüt yapısına bakıldığında ise yamak,çırak,kalfa ve usta yapılanmasıyla karşılaşmaktayız. Ahilikte bir gencin teşkilata kabulüne çok önem verilmekteydi.Teşkilata girmeyi kabul eden bir genç, kendisini kabul edecek bir asli azaya müracaat etmektedir. Müracaat eden gence “talip” ustasına “matlup” adı verilmektedir.Talipte aranılan vasıflar hakkında çok titiz davranılmaktadır. Üyeliğe kabul edilen aday önce ustalık belgesine sahip bir ustanın yanında yardımcı eleman ( yamak ) olarak eğitimine başlardı. Ayrıca teşkilata kabul edilen gencin ahi kardeşi olan ustasının yanı sıra aynı meslekle uğraşan 2 kalfayı “yol kardeşliğine” seçmesi gerekirdi.Çırak zaviye reisinin izninden sonra bu 3 zanaatkarın gözetimi altında çalışmaya başlamaktaydı.Yamak iş yerinde ayak işlerini yapan yardımcı durumundadır.Bir ücret almaksızın 2 yıl çalışmak zorundaydı.Bu çalışma sırasında ustası işine bağlılığını ahlakını,becerikliliğini sınar ve çıraklığa yükselmeye layık olup olmadığına karar verilirdi. Yamaklık ve sonrasında çıraklık dönemini tamamlayan kişi, ustanın teklifi ile sanat birliğinin tasdiki ile kalfalığa terfi ettirilirdi.Çıraklık döneminde eğitimin süresi ve şekli iş koluna göre değişkenlik gösterdiği için meslek branşı dikkate alınarak düzenleniyordu.   Ahiliğe girmek isteyen kişi taliptir.Nazıl,nim tarik ve mühtedi ise futuvvetinilk 3 basamağını teşkil eden “Ashap-tarık” zümresine ait olanlara denir. Radavifutuvvetnamesinde kumandanlar,bilginler,şeyhler,mal sahipleri,köylüler,tüccarlar ve iş adamları olmak üzere 7 sosyal gruptan bahsedilir.Bu 7 sosyal grup son derece katı bir hiyerarşik yapı içinde “yol erkanı” denilen iradet kapısından çıkılan ve ancak liyakatla yükselebilen bir sistem içinde teşkilatlanmış olup her sosyal grubun mertebeleri şöyle tasnif edilebilir; 1 YİĞİT 2 AHİ 3 ŞEYH   YİĞİTLİK Ahbab: Bunlar henüz yola girmemiştir.Ancak üstatları nezaretinde mahfillere gelip giderler.Bunlara muhipde denir. Nim-Tarık: Üstadından icazet almış pir tutunmuş,tövbe ve telkin almış yol ata ve yol kardeşi tutunmuş fakat şed kuşanmamış fütüvvet ehlidir. Mürtedi; Şed kuşanmış kişidir. Miyabeste de denir. AHİLİK                                                                                                                                                                                Başarış (Dost-nakip) Nakibin yardımcısıdır.Mahfil elini yerli yerine kondurup hizmette bulunurlar. Nakibu’n-nukaba; Nakipler nakibi demektir.Nakipten bir derece üstte olup, nakiplerin bağlı olduğu fütüvvet ehlidir. ŞEYHLİK Halife; Şeyh’ten bir derece altta bulunan ve şeyh adına fütüvvet ehlini irşad eden,bu işe mezun kişi. Bunlar Şeyh’ten farklı olarak post sahibi değildirler.   Şeyh; Sanat ehlinin tabi olduğu zat.Bunlar muayyen bir makam sahibidirler.Halife’den bir üst makamlardadırlar. Şeyhuh-Şuyuh; Bütün sanat ve hırfet şeyhlerinin tabi oldukları zat olup Ahi-Türk,Ahi Baba gibi adlarda verilir.Loncalar zamanında Kahya-mütevelli adını almıştır. Ahbabla başlayıp Şeyhuh-Şuyuş’a kadar uzanan bu yapılanmada birinden diğerine geçişte 3 temel esas hakimdir; HİZMET-LİYAKAT-İCAZET Ahilerin en önemli özelliklerinden biriside misafirperver olmasıdır. Ahi’nin kapısı her daim açık olmak durumundadır. Ahi misafirin kısmeti ile birlikte geleceğine inanan kimsedir.Ahi misafiri bereket olarak kabul eder. Ahi bir cemiyet adamıdır.Toplum içinde görgülü,ahlaklı,edepli ve dürüst yaşayan kimsedir.   Ahi,eline,beline ve diline hakimdir.Ahi yardımseverdir.eli açık kimsedir. Ahi mutlaka bir meslek sahibidir.Başkalarına yardım yapar, ancak başkalarından yardım almaz.Ahi kendinin alın teri ile kazandığıyla hayatını idame ettirir.Ahi sade ve samimi bir Müslümandır.Hak adına verilen bu ikrardan dönülmez,hıyanet edilmez,yalan dolan ile hak katına çıkılmaz.İhtari ve taahhüdüdür.Şad ehline uyulması saadet ebedi kurtuluş buna ihanet ise ikiDünya’da felakettir. Bütün fütüvvet teşkilatlarında olduğu gibi Ahilikte de mensuplarına şed kuşatma geleneği devam etmiştir.Selçuklu ve Osmanlı esnafında bir usta yanında yamaklık ve çıraklık aşamasından geçip, kalfalığıda yine ustasının yanında başarıyla tamamlamış bir usta kendi adına çalışmak ve müstakil dükkan açmak üzere ustalık yetki belgesi,diploması veya beratı verilirken icra edilen özel törene verilen isimdir.Şeddin kuşatılması ikrar,ahd,aman,kefalet alınarak yeni ustaya teslim edilmesi vicdani,maddi ve manevi sorumluluğunun hatırlatılması hafızasına nakşedilmesidir. SON SÖZ; İslam medeniyetindeki İslami değerlerin Anadolu’daki temsilcileri olarak tarih sahnesinde üzerine düşen rolü başarı ile yerine getiren, hem çağdaşlarına hemde sonraki asırların insanlarına örnek teşkil etmiş olan Ahilerin, sosyal, ekonomik ve kültürel hayata dair rollerini tekrarlayıp durmak ve bunları sadece bir övünme meselesi yapmak yerine bu tarihi kültürel mirasımızı maddi ve manevi değerlerimizi öğrenmek ve genç nesillere öğreterek geleceğe taşımak istikbal için önem kazanmaktadır. * İbniBatuta meşhur seyahatnamesinin Anadolu ile ilgili bölümünde ziyaret ettiği yerleşim merkezlerindeki Ahilerin misafirperverliklerinden ve eli açıklıklarından sitayişle bahsetmiştir. FUTUVVET; alçak gönüllülük, yiğitlik, eli açıklık başkalarını sevmek, dünya malına önem vermemek hoşgörü v.b gibi ahlaki temellere dayanan Anadolu’da 13.yüzyıldan sonra ortaya çıkan kısa süre içerisinde birçok İslam ülkesinde de benimsenip yayılan bir zanaatçi ve esnaf bilirkişilerine verilen ad. FUTUVVETNAME; Fut inancının, geleneklerinin ve törenlerinin anlatıldığı, fütüvvetle ilgili sözlerin toplandığı kitap.   Kaynakça: Karatay Üniversitesi yayınları
Ekleme Tarihi: 10 Mayıs 2018 - Perşembe

Ahilik ve Ahi Kültürü Üzerine

Ahiler ahi kültürü ve kimliği ile Türk kimliğinin güçlendirilmesine ve Müslüman Türk imajının yükselmesine büyük hizmet vermişlerdir.Ahilik,Anadolu da Müslüman Türklerin kendi kültürleri içinde İslam fütüvvetindende esinlenerek ortaya çıkarmış oldukları Sosyo-ekonomik ve kültürel bir kurumdur.13.ve 18.yüzyıl arasında Anadolu esnafının dayanışması, birliği ve kardeşliğinin gelişmesinde öncülük rolünü üstlenmiş olan ahilik teşkilatı, sosyal bir kurum olarak da halkın içinde etkin olarak yer almıştır.

Ahilik teşkilatı, ahi adını verdikleri başkanlarının yönetiminde, zorbaları yok etmek, yabancılara seyyah ve misafirlere ziyafetler vermek ve toplumsal yardımlarda bulunmak işlevlerinide gerçekleştirmiştir. Bu dönemde Anadolu’yu imar eden fikir adamları Türkmen halkın rehberleri olmuş muhtelif sosyal ve kültürel teşkilatlarda kurmuşlardır.

Bu sosyal ve kültürel teşkilatlar sayesinde Anadolu kültürel bakımdan imar edilmiştir.Ahilikte bu teşkilatlardan biridir.Genel anlamda meslek örgütlenmesi olarak bilinen ve bu çerçevede değerlendirilen Ahilik teşkilatı, esasen faal ve dolayısıyla üretken bir hayatı ilke edinen bir anlayışa dayanmaktadır.Bu çerçevede her ahinin mutlak suretle bir mesleğinin olması şarttır.Bu durum Ahilik sisteminin üretimi önceleyen bir anlayışa dayandığının açık bir göstergesidir.

AHİ EVRAN VE AHİLİĞİN DOĞUŞU;

Ahi Evran Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen alperenlerden biridir.Denizli, Konya ve Kayseri gibi şehirleri gezerek Ahilik teşkilatının kurulması ve yayılmasında önemli rol oynamıştır.
Asıl mesleği debbağlıktır (Deri işleme sanatı). Osmanlı Devleti zamanında Ahi Evran’ın esnafın piri olarak kazandığı ün, Anadolu,Balkanlar ve Kırım’a kadar yayılmıştır.Ahi Evran Moğol istilasından kaçarak Anadolu’ya gelen sanatkar ve tüccarların dayanışmasını sağlamıştır.Onlar arasında sağlam bir birlik oluşturarak kaliteli mal üretmelerini teşvik etmiştir.Ahi Evran,kurduğu inanç düzeni ile esnafı örgütledi.Ahlaki ve sosyal kurallarla dayanışmayı sağladı.Ekonomik hayatı canlandırdı.
Ahlakla sanatı bir ahenk içerisinde birleştirdi.Ahi teşkilatını kurdu ve bütün Anadolu’ya yaydı.
Ahi Evran 92 yaşında Kırşehir’de vefat etti.Türbesi Kırşehir’dedir.
Anadolu’nun Türkler tarafından fethedilişini takip eden üç asır içinde Anadolu’yu yeniden imar eden,Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında emeği geçen bir çok fikir adamı, şair mutasavvıf

Sanatkar ve devlet adamının adı ve sanı unutulmuş, bir çoklarınında sadece adı ve menkibelenmiş şahsiyetinden bazı izler ve hikayeler günümüze kadar gelmiştir.Anadolu’nun kültürel mimarları diyebileceğimiz bu kahramanların hatırası hala Anadolu insanının hafızasında yatmakta ve hatıraları saygıyla yad edilip,titizlikle muhafaza edilmektedir.

Anadolu’da bu dönemden kalan kurucusu bilinmeyen yüzlerce yatır bulunmaktadır. Bu yatır ve makamlar Anadolu insanının kutsal sayıp tazimle,hürmetle ziyaret ettiği yerlerdir.Bu dönemde Anadolu’yu imar eden fikir adamları, Türkmen halkın rehberleri olmuş muhtelif sosyal ve kültürel teşkilatlarda kurmuşladır.

AHİ TEŞLİLATINDA HİYERARŞİK YAPI

Ahi birliklerini tarikatlardan farklı kılan en önemli özelliklerinden biri aynı zamanda onları güçlü ve yapılarını sağlam kılan özelliği teşkilat yapısıdır.13.yüzyıldan 19.yüzyılın sonuna kadar batıda balkanlardan doğuda orta içlerine,Kuzeyde Kırım’dan,Güney’de Irak,Suriye ve Kudüs’e değin yaygınlık göstermiştir.

Ahi teşlilatlanmasında simgelerin kullanımını da büyük önem verilmiştir.Bu kapsamda teşkilatta yer alan her meslek dalı için ayrı bir simge kullanılmıştır.

  • Örneğin yorgancıların simgesi atlas yorgan,nalbantların gümüş nal,ayakkabıcıların zarif bir patik,berberlerin küçük bronz leğen,şekercilerin yaldızlı şeker külahı çiftçilerin bir demet başaktı.
  • Ahilik teşkilatlarında yer alan işletmelerin örgüt yapısına bakıldığında ise yamak,çırak,kalfa ve usta yapılanmasıyla karşılaşmaktayız.
  • Ahilikte bir gencin teşkilata kabulüne çok önem verilmekteydi.Teşkilata girmeyi kabul eden bir genç, kendisini kabul edecek bir asli azaya müracaat etmektedir.
  • Müracaat eden gence “talip” ustasına “matlup” adı verilmektedir.Talipte aranılan vasıflar hakkında çok titiz davranılmaktadır. Üyeliğe kabul edilen aday önce ustalık belgesine sahip bir ustanın yanında yardımcı eleman ( yamak ) olarak eğitimine başlardı. Ayrıca teşkilata kabul edilen gencin ahi kardeşi olan ustasının yanı sıra aynı meslekle uğraşan 2 kalfayı “yol kardeşliğine” seçmesi gerekirdi.Çırak zaviye reisinin izninden sonra bu 3 zanaatkarın gözetimi altında çalışmaya başlamaktaydı.Yamak iş yerinde ayak işlerini yapan yardımcı durumundadır.Bir ücret almaksızın 2 yıl çalışmak zorundaydı.Bu çalışma sırasında ustası işine bağlılığını ahlakını,becerikliliğini sınar ve çıraklığa yükselmeye layık olup olmadığına karar verilirdi.
  • Yamaklık ve sonrasında çıraklık dönemini tamamlayan kişi, ustanın teklifi ile sanat birliğinin tasdiki ile kalfalığa terfi ettirilirdi.Çıraklık döneminde eğitimin süresi ve şekli iş koluna göre değişkenlik gösterdiği için meslek branşı dikkate alınarak düzenleniyordu.

 

  • Ahiliğe girmek isteyen kişi taliptir.Nazıl,nim tarik ve mühtedi ise futuvvetinilk 3 basamağını teşkil eden “Ashap-tarık” zümresine ait olanlara denir.
  • Radavifutuvvetnamesinde kumandanlar,bilginler,şeyhler,mal sahipleri,köylüler,tüccarlar ve iş adamları olmak üzere 7 sosyal gruptan bahsedilir.Bu 7 sosyal grup son derece katı bir hiyerarşik yapı içinde “yol erkanı” denilen iradet kapısından çıkılan ve ancak liyakatla yükselebilen bir sistem içinde teşkilatlanmış olup her sosyal grubun mertebeleri şöyle tasnif edilebilir;
  • 1 YİĞİT
  • 2 AHİ
  • 3 ŞEYH

 

  1. YİĞİTLİK
  1. Ahbab: Bunlar henüz yola girmemiştir.Ancak üstatları nezaretinde mahfillere gelip giderler.Bunlara muhipde denir.
  2. Nim-Tarık: Üstadından icazet almış pir tutunmuş,tövbe ve telkin almış yol ata ve yol kardeşi tutunmuş fakat şed kuşanmamış fütüvvet ehlidir.
  3. Mürtedi; Şed kuşanmış kişidir. Miyabeste de denir.
  1. AHİLİK                                                                                                                                                                               
  1. Başarış (Dost-nakip) Nakibin yardımcısıdır.Mahfil elini yerli yerine kondurup hizmette bulunurlar.
  2. Nakibu’n-nukaba; Nakipler nakibi demektir.Nakipten bir derece üstte olup, nakiplerin bağlı olduğu fütüvvet ehlidir.
  1. ŞEYHLİK
  1. Halife; Şeyh’ten bir derece altta bulunan ve şeyh adına fütüvvet ehlini irşad eden,bu işe mezun kişi. Bunlar Şeyh’ten farklı olarak post sahibi değildirler.
     
  2. Şeyh; Sanat ehlinin tabi olduğu zat.Bunlar muayyen bir makam sahibidirler.Halife’den bir üst makamlardadırlar.
  3. Şeyhuh-Şuyuh; Bütün sanat ve hırfet şeyhlerinin tabi oldukları zat olup Ahi-Türk,Ahi Baba gibi adlarda verilir.Loncalar zamanında Kahya-mütevelli adını almıştır.
  • Ahbabla başlayıp Şeyhuh-Şuyuş’a kadar uzanan bu yapılanmada birinden diğerine geçişte 3 temel esas hakimdir; HİZMET-LİYAKAT-İCAZET
  • Ahilerin en önemli özelliklerinden biriside misafirperver olmasıdır.
  • Ahi’nin kapısı her daim açık olmak durumundadır.
  • Ahi misafirin kısmeti ile birlikte geleceğine inanan kimsedir.Ahi misafiri bereket olarak kabul eder.
  • Ahi bir cemiyet adamıdır.Toplum içinde görgülü,ahlaklı,edepli ve dürüst yaşayan kimsedir.
     
  • Ahi,eline,beline ve diline hakimdir.Ahi yardımseverdir.eli açık kimsedir.
  • Ahi mutlaka bir meslek sahibidir.Başkalarına yardım yapar, ancak başkalarından yardım almaz.Ahi kendinin alın teri ile kazandığıyla hayatını idame ettirir.Ahi sade ve samimi bir Müslümandır.Hak adına verilen bu ikrardan dönülmez,hıyanet edilmez,yalan dolan ile hak katına çıkılmaz.İhtari ve taahhüdüdür.Şad ehline uyulması saadet ebedi kurtuluş buna ihanet ise ikiDünya’da felakettir.
  • Bütün fütüvvet teşkilatlarında olduğu gibi Ahilikte de mensuplarına şed kuşatma geleneği devam etmiştir.Selçuklu ve Osmanlı esnafında bir usta yanında yamaklık ve çıraklık aşamasından geçip, kalfalığıda yine ustasının yanında başarıyla tamamlamış bir usta kendi adına çalışmak ve müstakil dükkan açmak üzere ustalık yetki belgesi,diploması veya beratı verilirken icra edilen özel törene verilen isimdir.Şeddin kuşatılması ikrar,ahd,aman,kefalet alınarak yeni ustaya teslim edilmesi vicdani,maddi ve manevi sorumluluğunun hatırlatılması hafızasına nakşedilmesidir.
  • SON SÖZ; İslam medeniyetindeki İslami değerlerin Anadolu’daki temsilcileri olarak tarih sahnesinde üzerine düşen rolü başarı ile yerine getiren, hem çağdaşlarına hemde sonraki asırların insanlarına örnek teşkil etmiş olan Ahilerin, sosyal, ekonomik ve kültürel hayata dair rollerini tekrarlayıp durmak ve bunları sadece bir övünme meselesi yapmak yerine bu tarihi kültürel mirasımızı maddi ve manevi değerlerimizi öğrenmek ve genç nesillere öğreterek geleceğe taşımak istikbal için önem kazanmaktadır.
    * İbniBatuta meşhur seyahatnamesinin Anadolu ile ilgili bölümünde ziyaret ettiği yerleşim merkezlerindeki Ahilerin misafirperverliklerinden ve eli açıklıklarından sitayişle bahsetmiştir.
  • FUTUVVET; alçak gönüllülük, yiğitlik, eli açıklık başkalarını sevmek, dünya malına önem vermemek hoşgörü v.b gibi ahlaki temellere dayanan Anadolu’da 13.yüzyıldan sonra ortaya çıkan kısa süre içerisinde birçok İslam ülkesinde de benimsenip yayılan bir zanaatçi ve esnaf bilirkişilerine verilen ad.
  • FUTUVVETNAME; Fut inancının, geleneklerinin ve törenlerinin anlatıldığı, fütüvvetle ilgili sözlerin toplandığı kitap.

 

  • Kaynakça: Karatay Üniversitesi yayınları
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.