bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Tanju Çığranış
Köşe Yazarı
Tanju Çığranış
 

BİROL İLBAN ANISINA;

Her şey 2010 yılının Haziran ayında ben Salı pazarından dönüşte Pazar arabasıyla Ortapark’taki bankların birine kısa bir mola vermek ve soluklanmak için oturmam ile başladı. Tesadüf bu ya, sonradan ölümüne dek tam 10 yıl dost olacağım Birol Ağabeyin yanına oturmuşum… Pazardan aldığım zerzevatın dışında çiçek satan pazarcılardan küçük bir saksı içinde bir gülde satın almıştım. Ve Pazar arabasının dışına asmıştım. Birden yanımdaki benden yaşça büyük olan zat, satın aldığım gülü parmağınla işaret ederek o gülü kaça aldın? Diye bana bir soru yöneltti. Bende o zamanın parasıyla yanılmıyorsam, 4 lira diye cevap verdim. Çiçeklere meraklı olduğumu anlamıştı herhalde!..   Konuşmasına devam etti; Benim 1 dönüm ( 1000 M2 ) Bahçeli bir evim var. Âmâ 2 sene önce eşimi kaybettikten sonra hayata küstüm. (Sonradan öğrendim ki eşiyle büyük bir aşkla birbirlerini sevip evleniyorlar ) Bahçeye artık eskisi gibi bakmıyorum dedi . Bana sen kimlerdensin dedi? (Küçük yerleşim birimlerinde insanlar soyadlarıyla veya lakaplarıyla anılır ) Bende Arda Petrol’un sahiplerinden Sümer Arda’nın akrabası olduğumu söyledim. Bana olan ilgi ve alakası çoğalmaya başladı. Ooo dedi Sümer Arda’yı çok iyi tanırım ve severim. Allah ondan razı olsun!.. Onun sayesinde, ben şu anda oturmakta olduğum evi satın aldım. Tabii ben Sümer Ağabey ile evi arasındaki bağlantıyı anlayamadım. Yanından izin isteyip ayrılmadan önce bana telefon numarasını verdi. İstediğin zaman beni arayabilirsin dedi. Aradan uzun bir zaman geçti.. Günlerden bir gün, onun oturduğu bankta, aklıma Birol Ağabey geldi. Eve dönünce, telefonunu aradım. Açtı, kendimi tanıttım. Beni evine çay içmeye davet etti. Evi Çankırılı çıkmazında imiş. Bulmakta zorlandım. Telefonlaşarak yön tayin edip evini buldum. Kapısını çaldım. Beni sıcak bir şekilde karşıladı. 2011 yılının mart ayı idi. Hava dışarıda oturmaya müsait idi. Bahçede küçük orijinal bir piknik tüpünün üstüne çaydanlığı koyup çayı demledi.   Çay demlenirken, bana bahçeyi gezdirdi. Gerçekten tanıştığımızda söylediği gibi, genişçe bir bahçe idi… Çay’ın yanında bisküvi ikram etti. İnanır mısınız? Sıcak bir sohbet eşliğinde o gün içtiğim çayın ve yediğim bisküvinin tadı hala damağımda… Ayrılırken bana ‘’ Ev yapan ya da Paşa kılıcı ‘’ da denilen küçük saksı içinde bitki armağan ederken, ilave etmeyi de unutmadı. İnanışa göre bu bitkinin boyu 1 metreyi geçerse, o bitkiyi yetiştireni ev sahibi yaparmış. Mutlu bir şekilde eve döndüğümde anneme, Birol Ağabeyi ve evini anlattım. Birden annemin hatıraları canlandı ve gittiğim evi hatırladı ve biz o eve gençliğimizde çok gittik dedi. Yazımın başında Birol Ağabey, Sümer Ağabey evi alırken bana yardımcı oldu dediğinde anlamamıştım.   Meğer, Birol Ağabeyden önce o ev Sümer Ağabeye ve diğer varisine miras kalmış. ( Sümer Ağabey’in uzaktan akrabaları olan ve hiç evlenmeyen 2 kız kardeş, kendileri öldükten sonra mal varlıkları boşa gitmesin diye Sümer Ağabeyi çocukluğunda manevi evlat ediniyorlar)   80’li yıllarda ev satılığa çıktığında Birol Ağabey’de eve talip oluyor ama ev 2 kişinin üzerine ve diğer variste İstanbul’da yaşıyormuş. İşte Sümer Ağabey, evin diğer varisini Tire’ye çağırıp evin Birol Ağabey’e satılmasında aracılık edip yardımcı oluyor ve Birol Ağabey kendisine yapılan bu iyiliği hiç unutmuyor!.. Kendisiyle sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamazdınız. Hemen her konuda derin bir bilgisi vardı ve bilge bir insandı. Sonraki zaman dilimlerinde hep onunla orta parktaki banklarda genellikle akşam üzerleri otururken bulurdum. Çarşı alışverişinden dönerken gözüm önce motorunu arardı. O yaşta motor kullanırdı. ( Tanıdığımda 70’li yaşlarındaydı ) Güçlü ve güzel bir motoru vardı. Motorunu genellikle Tostçuların yanındaki ekmek bayisinin yanına park ederdi. Ağaçları, çiçekleri, kuşları çok severdi. Bazen serin sonbahar akşamlarında onunla karşılaştığımda abi hava soğuk  üşümüyor rmusun? Diye sorduğumda ağaçlara konan kuşları seyretmek için oturuyorum diye cevap verirdi.   2012 yılının mayıs ayında bir gün beni telefonla aradı ve beni evine akşam yemeğine davet etti. Baharın en güzel günleriydi. Akşam üstü evimin bulunduğu yerden güzel çiçek kokularını soluyarak evine yürüyerek gittim. ( yürüyüş mesafesi yaklaşık 3 km ) Beni her zamanki alicenaplığı ile karşıladı. Güveçte sebzeli balık yapmıştı. O yediğim balığın lezzetini de yıllar geçse de unutamadım… Kendisi son yıllarda rahatsızdı. En son 2 yıl önce aradığımda hasta olduğunu ve kendisine kız kardeşinin baktığını söyledi. Hafızam beni yanıltmıyorsa kendisini o sene Orta parktaki Pidecide kız kardeşiyle birlikte yemek yerlerken gördüm. Uzun zaman kendisini göremedim. En son görüşmemiz, 2019 yılının son aylarında çarşıda tesadüfen gördüm. Sırtı bana dönüktü. Ama ben onu tanıdım. Birden sarıldım. Önce ürktü, sonra beni gördüğüne çok sevindi.. Nasılsın? Ne yapıyorsun? Dedi. Annemi kaybettiğimi söyledim. Çok üzüldü…   Yakındaki bir kahvehaneye oturduk. Çay içtik, sohbet ettik ve rahmetli annemin mezarını birlikte yaptırır, çiçeklendiririz diye konuştuk. Meğer son görüşmemizmiş. Kendisinin rahmetli olduğunu da bir tesadüf eseri öğrendim. Türk Sanat Müziği korosundan arkadaşım Emlakçı Selahattin Gözeger ile dükkanında sohbet ediyoruz. Söz döndü dolaştı, cilt hastalığım için Ayrancılardaki özel bir Hastaneye gittiğimi, Tire Devlet Hastanesinde tek doktor olduğu için randevu alamadığımdan bahsedince, Arkadaşım Selahattin şimdi 2 doktor var yeni bir doktor gelmiş deyince, aklıma 2012 yılında, dilimdeki bir yara için yeni gelen  cildiye doktoruna gittiğimi ve verdiği damlayı 4-5 gün kullandığım halde, dilimdeki yaranın iyileşmediğini ve aklıma Birol Ağabeyin o yıl bana küçük bir pet şişe içinde, üzerinde ‘’yara iyileştirici ‘’ yazan zeytinyağı karışımlı bir solüsyonu verdiğini anımsadığımı ve  bana bunu bana verdiğinde, sabahları aç karnına bir tatlı kaşığı iç dediğini hatırladığımı, 3 gün bu solüsyonu dilimin üzerinde gargara yapıp içtiğimi ve damlanın geçirmediği yarayı bu zeytinyağı karışımının iyileştirdiğini ve Birol Ağabey’in kişisel özelliklerini anlatınca, arkadaşım Selahattin, Birol Ağabey’i merak etti.   Ona, Birol Ağabey’in bilgisayar kullanabildiğini ve sosyal medya ağı Facebook’ta hesabı olduğunu ve fotoğrafını gösterebileceğimi söyleyerek cep telefonumdan Facebook’a girip, Birol Ağabey’in sayfasına girdiğimde fotoğrafının altında yakınının duyurduğu vefat haberini öğrenince çok şaşırdım ve üzüldüm. Kendisi bir şekilde benim onu anmama vesile olmuştu. Ruhun Şad Olsun Birol Ağabey   Dipnot 1)  Bana hediye ettiği bitki evimde boy atmış halde yaşamını sürdürüyor. Dipnot 2) Evimize anneme ziyarete gelip bir acı kahvemizi içmişliği vardır. Dipnot 3) Yazıda isimleri geçen 3 kişi ;  Sümer Arda Şubat 2012’de, Annem Günher Çığranış, Kasım 2019 da, Birol İlban’da 25 Ocak 2020’de vefat etmiştir.    
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2020 - Perşembe

BİROL İLBAN ANISINA;

Her şey 2010 yılının Haziran ayında ben Salı pazarından dönüşte Pazar arabasıyla Ortapark’taki bankların birine kısa bir mola vermek ve soluklanmak için oturmam ile başladı.
Tesadüf bu ya, sonradan ölümüne dek tam 10 yıl dost olacağım Birol Ağabeyin yanına oturmuşum…
Pazardan aldığım zerzevatın dışında çiçek satan pazarcılardan küçük bir saksı içinde bir gülde satın almıştım. Ve Pazar arabasının dışına asmıştım. Birden yanımdaki benden yaşça büyük olan zat, satın aldığım gülü parmağınla işaret ederek o gülü kaça aldın? Diye bana bir soru yöneltti.
Bende o zamanın parasıyla yanılmıyorsam, 4 lira diye cevap verdim.

Çiçeklere meraklı olduğumu anlamıştı herhalde!..

 

Konuşmasına devam etti; Benim 1 dönüm ( 1000 M2 )
Bahçeli bir evim var. Âmâ 2 sene önce eşimi kaybettikten sonra hayata küstüm.
(Sonradan öğrendim ki eşiyle büyük bir aşkla birbirlerini sevip evleniyorlar ) Bahçeye artık eskisi gibi bakmıyorum dedi . Bana sen kimlerdensin dedi?
(Küçük yerleşim birimlerinde insanlar soyadlarıyla veya lakaplarıyla anılır )
Bende Arda Petrol’un sahiplerinden Sümer Arda’nın akrabası olduğumu söyledim. Bana olan ilgi ve alakası çoğalmaya başladı.
Ooo dedi Sümer Arda’yı çok iyi tanırım ve severim.
Allah ondan razı olsun!..

Onun sayesinde, ben şu anda oturmakta olduğum evi satın aldım.
Tabii ben Sümer Ağabey ile evi arasındaki bağlantıyı anlayamadım.
Yanından izin isteyip ayrılmadan önce bana telefon numarasını verdi.
İstediğin zaman beni arayabilirsin dedi. Aradan uzun bir zaman geçti..
Günlerden bir gün, onun oturduğu bankta, aklıma Birol Ağabey geldi.
Eve dönünce, telefonunu aradım. Açtı, kendimi tanıttım. Beni evine çay içmeye davet etti. Evi Çankırılı çıkmazında imiş. Bulmakta zorlandım. Telefonlaşarak yön tayin edip evini buldum. Kapısını çaldım. Beni sıcak bir şekilde karşıladı.
2011 yılının mart ayı idi. Hava dışarıda oturmaya müsait idi. Bahçede küçük orijinal bir piknik tüpünün üstüne çaydanlığı koyup çayı demledi.

 

Çay demlenirken, bana bahçeyi gezdirdi. Gerçekten tanıştığımızda söylediği gibi, genişçe bir bahçe idi…
Çay’ın yanında bisküvi ikram etti.
İnanır mısınız? Sıcak bir sohbet eşliğinde o gün içtiğim çayın ve yediğim bisküvinin tadı hala damağımda…
Ayrılırken bana ‘’ Ev yapan ya da Paşa kılıcı ‘’ da denilen küçük saksı içinde bitki armağan ederken, ilave etmeyi de unutmadı. İnanışa göre bu bitkinin boyu 1 metreyi geçerse, o bitkiyi yetiştireni ev sahibi yaparmış.
Mutlu bir şekilde eve döndüğümde anneme, Birol Ağabeyi ve evini anlattım. Birden annemin hatıraları canlandı ve gittiğim evi hatırladı ve biz o eve gençliğimizde çok gittik dedi. Yazımın başında Birol Ağabey, Sümer Ağabey evi alırken bana yardımcı oldu dediğinde anlamamıştım.

 

Meğer, Birol Ağabeyden önce o ev Sümer Ağabeye ve diğer varisine miras kalmış. ( Sümer Ağabey’in uzaktan akrabaları olan ve hiç evlenmeyen 2 kız kardeş, kendileri öldükten sonra mal varlıkları boşa gitmesin diye Sümer Ağabeyi çocukluğunda manevi evlat ediniyorlar)

 

80’li yıllarda ev satılığa çıktığında Birol Ağabey’de eve talip oluyor ama ev 2 kişinin üzerine ve diğer variste İstanbul’da yaşıyormuş.
İşte Sümer Ağabey, evin diğer varisini Tire’ye çağırıp evin Birol Ağabey’e satılmasında aracılık edip yardımcı oluyor ve Birol Ağabey kendisine yapılan bu iyiliği hiç unutmuyor!..
Kendisiyle sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamazdınız. Hemen her konuda derin bir bilgisi vardı ve bilge bir insandı.
Sonraki zaman dilimlerinde hep onunla orta parktaki banklarda genellikle akşam üzerleri otururken bulurdum.
Çarşı alışverişinden dönerken gözüm önce motorunu arardı.
O yaşta motor kullanırdı. ( Tanıdığımda 70’li yaşlarındaydı ) Güçlü ve güzel bir motoru vardı. Motorunu genellikle Tostçuların yanındaki ekmek bayisinin yanına park ederdi. Ağaçları, çiçekleri, kuşları çok severdi. Bazen serin sonbahar akşamlarında onunla karşılaştığımda abi hava soğuk  üşümüyor rmusun?
Diye sorduğumda ağaçlara konan kuşları seyretmek için oturuyorum diye cevap verirdi.

 

2012 yılının mayıs ayında bir gün beni telefonla aradı ve beni evine akşam yemeğine davet etti.
Baharın en güzel günleriydi. Akşam üstü evimin bulunduğu yerden güzel çiçek kokularını soluyarak evine yürüyerek gittim. ( yürüyüş mesafesi yaklaşık 3 km )
Beni her zamanki alicenaplığı ile karşıladı. Güveçte sebzeli balık yapmıştı.
O yediğim balığın lezzetini de yıllar geçse de unutamadım…
Kendisi son yıllarda rahatsızdı. En son 2 yıl önce aradığımda hasta olduğunu ve kendisine kız kardeşinin baktığını söyledi. Hafızam beni yanıltmıyorsa kendisini o sene Orta parktaki Pidecide kız kardeşiyle birlikte yemek yerlerken gördüm.
Uzun zaman kendisini göremedim. En son görüşmemiz, 2019 yılının son aylarında çarşıda tesadüfen gördüm. Sırtı bana dönüktü. Ama ben onu tanıdım.
Birden sarıldım. Önce ürktü, sonra beni gördüğüne çok sevindi..
Nasılsın? Ne yapıyorsun? Dedi. Annemi kaybettiğimi söyledim. Çok üzüldü…
 

Yakındaki bir kahvehaneye oturduk. Çay içtik, sohbet ettik ve rahmetli annemin mezarını birlikte yaptırır, çiçeklendiririz diye konuştuk.

Meğer son görüşmemizmiş. Kendisinin rahmetli olduğunu da bir tesadüf eseri öğrendim. Türk Sanat Müziği korosundan arkadaşım Emlakçı Selahattin Gözeger ile dükkanında sohbet ediyoruz. Söz döndü dolaştı, cilt hastalığım için Ayrancılardaki özel bir Hastaneye gittiğimi, Tire Devlet Hastanesinde tek doktor olduğu için randevu alamadığımdan bahsedince, Arkadaşım Selahattin şimdi 2 doktor var yeni bir doktor gelmiş deyince, aklıma 2012 yılında, dilimdeki bir yara için yeni gelen  cildiye doktoruna gittiğimi ve verdiği damlayı 4-5 gün kullandığım halde, dilimdeki yaranın iyileşmediğini ve aklıma Birol Ağabeyin o yıl bana küçük bir pet şişe içinde, üzerinde ‘’yara iyileştirici ‘’ yazan zeytinyağı karışımlı bir solüsyonu verdiğini anımsadığımı ve  bana bunu bana verdiğinde, sabahları aç karnına bir tatlı kaşığı iç dediğini hatırladığımı, 3 gün bu solüsyonu dilimin üzerinde gargara yapıp içtiğimi ve damlanın geçirmediği yarayı bu zeytinyağı karışımının iyileştirdiğini ve Birol Ağabey’in kişisel özelliklerini anlatınca, arkadaşım Selahattin, Birol Ağabey’i merak etti.

 

Ona, Birol Ağabey’in bilgisayar kullanabildiğini ve sosyal medya ağı Facebook’ta hesabı olduğunu ve fotoğrafını gösterebileceğimi söyleyerek cep telefonumdan Facebook’a girip, Birol Ağabey’in sayfasına girdiğimde fotoğrafının altında yakınının duyurduğu vefat haberini öğrenince çok şaşırdım ve üzüldüm.
Kendisi bir şekilde benim onu anmama vesile olmuştu.
Ruhun Şad Olsun
Birol Ağabey

 

Dipnot 1)  Bana hediye ettiği bitki evimde boy atmış halde yaşamını sürdürüyor.

Dipnot 2) Evimize anneme ziyarete gelip bir acı kahvemizi içmişliği vardır.

Dipnot 3) Yazıda isimleri geçen 3 kişi ;  Sümer Arda Şubat 2012’de, Annem Günher Çığranış, Kasım 2019 da, Birol İlban’da 25 Ocak 2020’de vefat etmiştir.







 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.