Tireli bir grup vatandaş “Mumcu’yu unutmadık, unutturmayacağız” dediler

Tam 22 yıl önce, karanlık bir bombalı suikasta kurban giden gazeteci ve yazar Uğur Mumcu’yu ölüm yıl dönümünde anmak üzere bir araya gelen Tireli bir grup vatandaş, yıllardır aydınlanmayan bu karanlık dosyanın aydınlanana kadar peşini bırakmayacaklarını belirttiler.

Birçok suikast, faili meçhul cinayetlerin yaşandığı Türkiye’nin karanlık dönemlerinden biri olan 1990-1995 yılları arasındaki dönemde karanlık güçlerce yapılan saldırı ve suikastlerden birine kurban giden isimlerden biri de Türkiye’nin o dönem tanınmış gazeteci, yazar ve araştırmacısı Uğur Mumcu idi. 24 Ocak 1993 yılında Ankara’da, sabah saatlerinde evinden çıkıp işe gitmek için arabasına bindiğinde, arabasına yerleştirilen bombanın şiddetli şekilde patlayıp aracını paramparça etmesi ile can veren Uğur Mumcu’nun ölümü üzerinden tam 22 yıl geçti. Tanınmış araştırmacı gazeteci ve yazarın ölümü üzerindeki sis perdesi o günden bu yana bir türlü kaldırılamadı. Kim oldukları öğrenilemeyen güçler, Mumcu’yu öldürerek yakınlarını ve sevenlerini yıllar süren bir yasa içerisine soktular. MUMCU ANISINA ÇELENK BIRAKILDI VE KARANFİL ATILDI O tarihten bu yana her yıl suikast tarihinin yıl dönümünde Mumcu’yu seven kesimlerce yapılan anma törenleri bu yıl da birçok kentte olduğu gibi Tire’de de yapıldı. Anma töreni, Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde yapıldı. Töreni Tire Atatürkçü Düşünce Derneği organize etti. Törene yaklaşık olarak yaklaşık 100 kişi katıldı. Katılanlar arasında; CHP İlçe  Başkanı Şenol Sardoğan, ADD Başkanı Murat Özan, İşçi Partisi yöneticisi Ali Rıza Türköz, CHP İlçe yöneticileri ve çeşitli sendika ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Törende katılımcılar adına ortak bir siyah çelenk, ADD yöneticileri tarafından Atatürk anıtına konuldu. Çok sayıda vatandaş, yanında getirdikleri kırmızı karanfilleri Uğur Mumcu anısına Atatürk anıtına bıraktı. ADD Başkanı Murat Özan, ortak bir basın açıklaması yaparak, yaşadıkları matem ve üzüntüyü dile getirdi. Özan’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “O KARA GÜNÜ HALA ÇOK İYİ HATIRLIYORUZ” “Takvimler 24 Ocak 1993’ü gösteriyordu. Çok iyi hatırlıyoruz o kara günü. Tüm televizyonlar o kan kokulu sokağı ve kana boyanan arabayı gösteriyordu. Araba paramparçaydı ve içinde bir adamın cansız bedeni öylece duruyordu. Ruhu bedeninden ayrılan ve gökyüzüne usulca yükselen o kişi Uğur Mumcu’ydu… Şimdi 2015. Mumcu’nun katledilişinin üzerinden 22 yıl geçti. Yüreğimizdeki bağımsızlık ve özgürlük bayrağı hala yarıda. Uğur Mumcu’yu, Muammer Aksoy’u, Bahriye Üçok’u, Kışlalı’yı ve daha nice yiğitleri öldürenler ortalıkta, yani başımızda hain hain bize bakıyorlar. Ne zamana rağmen bulunamadı gerçek katilleri, aydınlatılamadı cinayeti. Çoktan yargılanır ve cezalarını çekerdi, olsaydı eğer Türkiye gerçek bir hukuk devleti. Uğur Mumcu siyasi düşüncelerinin değil, araştırmacı gazeteciliğinin bedelini ödedi. Toplumu aydınlatmanın, kardeşçe yaşamanın ve yaşatma isteğinin bedelinin ödedi. Acı ve ağır bedellerin ödenmesine gerek kalmayan, avukatlığın, gazeteciliğin özgürce yapılabildiği, aydınlık bir Türkiye için mücadele etti.” HABER: KAMURAN KIZILBOĞA