Bayramlar, toplumu bir arada tutan en önemli değerlerin başında gelmektedir. Toplumsal hafızayı taze tutan milli ve dini bayramlar aynı zamanda toplumun kendini güvende hissettiği alanlar oluşturur. Bayramların kuşaktan kuşağa aktarılması ise toplumun geleceği açısından çok önemlidir.
Bir Ramazan’ı daha geride bırakırken Ramazan Bayramı’nı karşılayacak olmanın sevincini yaşıyoruz. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen eski bayramların tadı hiç unutulmuyor. HER YETİŞKİNİN "AH NERDE O ESKİ BAYRAMLAR DEDİĞİNİ " duyar gibi oluyorum. Belki de bayramların unutamadığımız o yanı, bayramda alınan yeni kıyafetimiz, büyüklerimizden ellerini öpüp bayram harçlığı aldığımız o anlarda gizliydi.
Dini bayramlar başta olmak üzere milletçe beraber kutladığımız bayramların tümü, bizi biz yapan değerlerin başında geliyor. Toplumsal hafızanın taze tutulması açısından da çok önemli bir yeri olan bayramlar toplumları bir arada tutan değerler bütünüdür. Bunlar törenlerdir ve sembollerdir. Toplumsal belleğin en önemli unsurlarıdır.
Toplumu bir arada tutan değerler güven alanı oluşturuyor
Milli bayramlar gibi dini bayramların da en büyük özelliği, bütün toplumu kucaklama özelliğine sahip olmasıdır. Toplumu bir arada tutan değerler vardır. Buna güven alanı deniyor. Toplumun güvenli olarak hissettiği bir alan oluşturuyor bu. Birlikte ortak sembollerin, törenlerin ve ortak zevklerin olduğu bir durum bu. Bayramlar işte bu güven alanının oluşmasına vesile oluyor.
Bayram gibi ortak ritüeller, törenler, ortak yaşantılar toplumu toplum yapan ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlamada çok önemli araçları oluşturur. Bazı geleneklerin Orta Asya’dan geldiğini biliyoruz. Bunlardan biri olan 21 Mart Nevruz Bayramı da Orta Asya’dan gelen geleneklerden biridir. Bayram kelimesinin karşılığı Neşeli gün anlamına geliyor. Bayramlar aynı zamanda kimlik inşasıyla da ilgilidir.
Güçlü toplum için güçlü toplumsal bellek Kişide zihinsel esneklik varsa geçmişindeki kültürel birikimleri getirip bugündeki duruma göre yeniden hayat senaryosu yazabilir. Bu durum kişinin gelişmişlik düzeyiyle ve olgunlaşmışlık düzeyiyle de ilgilidir. Öyle olursa da aslında ortak bir güvenlik alanı oluştururlar, ortak bir kimlik oluştururlar. Geçmişimizi yok saydığımız zaman geçmişi arama ihtiyacı hissediyoruz.
Bayramlar gelecek kuşaklara aktarılmalıdır.
Dünden gelen, bizden önceki kuşakların bize emanet ettiği bayramları yaşatmak ve gelecek kuşaklara aktarmak en önemli görevlerimiz arasında yer almalıdır.
Çocuğun büyüme sürecinde toplumsal ve kültürel değerler ile yoğrulması, içinde bulunduğu toplumun kültürel değerlerine uygun yetiştirebilmemiz çok önemlidir. Ben kalarak biz olmak yani çocuğa kendi milli kimliğini koruyarak dünya vatandaşı olmayı çocuğumuza öğretmemiz gerekiyor. Milli kimliğini korumadan dünya vatandaşı olmaya çalışırsan, yetiştiriyoruz, Almanya’ya, Amerika’ya gidiyor. Oradaki ekonomiye hizmet ediyor.
Beyin göçüne sebep oluyoruz. Beyin göçüne sebep olmamak için milli çocuk yetiştirmemiz gerekiyor. Milli değerleri benimseyen çocuk yetiştirmemiz gerekiyor. Çocuğun gelişen ve çalışan belleğine kendi kültürel değerlerimizi, cumhuriyetin bize kattığı ve kazandırdığı değerleri ve gelecek vizyonunu yerleştirmek gerekiyor. Yetişen gençlerimize bu kültürü vermek ne kadar önemliyse, bu gençlerin yarınlara güvenle bakabileceği bir ortamın da hazırlanması gerekmektedir.
Bunu sağlayamadığımız zamanlarda milli benliği ne kadar güçlü olursa olsun gençlerin hayat tercihlerini yapmalarına engel olamayız. Çocuklarımızın bir elinde milli değerlerin diğerinde bilgisayar ve teknoloji olması geleceğimiz açısından da çok gereklidir.
Ramazan Bayramınızı şimdiden kutluyor, bayramı bayram tadında kutlayabilmenin ortamını mutlaka sağlamalıyız.
Bu vesileyle sağlık, mutluluk ve huzur dolu bayramlar geçirmenizi temenni ediyorum.