Kadınlar özgürleşmeden toplum özgürleşemez
Kadınlar özgürleşmeden toplum özgürleşemez
Eğitim İş Sendikası Tire Temsilciliği, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yayınladı. Sendikanın Tire sorumlusu Bülent Kuloğlunun imzasıyla yayınlanan açıklamanın önemli kısımlarında şu ifadeler yer aldı.
“8 Mart 1857 yılında New York’ta tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadın düşük ücretlerine, uzun çalışma saatlerine ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için greve gitti. Greve müdahale edilmesi sonucu 129 kadın işçi yanarak öldü. 1910 yılında 2. Enternasyonal Kadın Konferansı’nda, 17 Mart 1970 yılında ise Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak ilan edilmiştir.
Ancak aradan geçen 157 yıla rağmen günümüzde sömürü çarkları en fazla kadın emeği üzerinden dönüyor. Güvencesizleştirme, kayıt dışı çalıştırma, asgari ücretin altında maaş, en fazla kadın emekçileri etkiliyor. Kadınlarımız çalışma hayatında en dezavantajlı kesimlerden birini oluşturuyor. TÜİK’in verilerine baktığımızda, çalışan her yüz kadından 52’si kayıt dışı çalışmaktadır.
Kadınlar sadece emek süreçlerinde, fabrikalarda, atölyelerde, dersliklerde, tarlalarda eşitsizliğe, sömürüye, şiddete maruz kalmıyor. Ayrımcılık ve şiddet her yerde. Her yıl ülkemizde ve dünyada binlerce kadın öldürülüyor, tecavüze uğruyor, taciz ediliyor, dövülüyor.
Ülkemizde, kadına yönelik şiddet, kadın emeği sömürüsü, kadın bedeni sömürüsü, kadın yoksulluğu, kadın işsizliği, çocuk gelinler ve okula gönderilmeyen kız çocukları, tacizciyi, tecavüzcüyü, saldırganı koruyup kollayan hukuk sistemi, kadının özgürleşmesi önünde en büyük engeller olarak durmaktadır.
Kadınlardan en az üç çocuk isteyen siyasi iktidar, onları sosyal haklardan, iş güvencesinden ve bakım kolaylıklarından da mahrum bırakacak düzenlemeler yapıyor. Böylece kadınların hem daha kolay sömürülmesine, güvencesizleştirilmesine hem de eve kapanmasına giden yollar döşeniyor. Kadın cinayetleri katliam boyutuna ulaşmışken, devlet çıkardığı onca yasaya rağmen kadınların can güvenliğini sağlamada yetersiz kalıyor. Her gün en az üç kadın öldürülüyor ve yasalar kadını değil aileyi korumayı öncelikli görev olarak görüyor.
Erkek egemen toplumun fiziki ve psikolojik şiddeti ile de karşı karşıya olan kadınlarımız, dayaktan, aşağılanmaya, istismardan tecavüze, ensestten tacize her türlü ağır saldırının hedefindedir. Son yıllarda kadın cinayetleri yüzde 1400, cinsel taciz ve tecavüz yüzde 38, cinsel istismar yüzde 53 oranında artmıştır. 2002 yılında öldürülen kadın sayısı 66 iken, 2013’ün sadece ilk dokuz ayında bu rakam 842’ye çıkmıştır.”
HABER: BÜYÜK TİRE HABER MERKEZİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.