BİR TELEFON GÖRÜŞMESİ Arkadaşlarla hemen hemen her gün bir araya geliriz. Ressamı yazarı şairi karikatüristi grafikeri, genci yaşlısı  sekiz on kişi bir araya geldiğimizde mutlaka orijinal fikirler üretiriz. Sanatçıların ortak yanı farklı projeler üretip topluma yararlı olmak ve de insanımızı olumlu yönde etkilemek değil midir? Sizce öyleyse bizce de böyle. Ne var ki bu iyi niyetli çabalarımız zaman zaman sabote edilmekte ehli nadan yüzünden Zihni Sinir projelerimiz dumura uğramaktadır.   Tavsiyelerimize uymayanlar ve de uyamayanlar yüzünden yaptığımız işin bir kıymet-i harbiyesi kalmamaktadır. Mesela-örneğin geçenlerde yaptığımız bir telefon görüşmesini  sizler için ,yazıya döktük. Yazması bizden okuması sizden. Buyurun bakalım buradan yakın.....   -Alooo!.Orası Kem-Küm Bürosu mu ?-Maalesef efendim. Kimi niçin aramıştınız. -Ne demek maalesef. Müşteriye böyle mi davranılır. Önce bir hal hatır sorar insan. Derdimi dahi dinlemeden yasak savar gibi ne o öyle maalesef...     -Lütfen beyefendi. Sakin olun. Mesainin bitmesine Birkaç dakika kala ciddi bir müessesenin gayet ciddi bir elemanını rahatsız etmeyi utanmıyor musunuz? Sabahlar torbaya mı girdi? Sabah arayın sabah...  -Derdimi anlatmadan şuradan buraya gitmem. Bana Şair Şeref Beyi ver.. Hadi bekletme çabuk ol. İsmimi duyunca mutlaka konuşur benimle hadi hadi... -Önce kendinizi tanıtın beyefendi. Kuruluşumuza olan saygınız saygınlığımızın bir göstergesi  olacaktır icabında.   Ben  büyük holding patronlarından falancanın filancasıyım. -Anladım tamam. Beyefendi daha önce niye söylemediniz. Şair Şeref  Bey yanımda buyurun konuşun lütfen,...    Bundan sonraki konuşmaları işittiğinizde kaset montaj olmasın gibisinden uyarmış olalım, duyacağınız mırıldanmalar bizi enterese etmez. Esasen bizim camiada herkes bilir ki “Kızmak serbest belli etmek yasaktır”...  -Ooooo. Falancanın filancası (...)Beyefendi nasılsınız. Sizlere nasıl yardımcı olabilirim acaba?  -Valla Şeref  Bey kardeş düştüm ocağınıza. Sizin bu büronunun tam açılımını bilemiyorum Ancak bir arkadaş tavsiye etti. Eveleyip gevelediğinden ne dediğini pek anlayamadım. -Şey efendim. Kültür Üretim Merkezi... -Orasını anladım da, Küm’ün önündeki Kem ne oluyor. -Baştaki Kem’i, sondaki Küm’ü anlayamayanlar için koyduk efendim. -Kah kah kah... Kih kih kih...Bu arada bende tongaya  düştüm ya  hadi  neyse.. -Estağfurullah efendim sizi tenzih ederiz. Sahi siz niçin aramıştınız.? -Kardeşim ben orta birden terkim. Hoş üçten terk olsam ne yazar ya.! Şu sıralar bende bir şiir yazma merakı  nüksetti  demeyin gitsin. Gel gelelim bir türlü istediğim gibi yazamıyorum.  -Yazamayı verin beyefendi zaten yüz kişiden yüz onu şair .İllaki yüz on birinci şair olmak mı istiyorsunuz.? -Ne münasebet ben bilinçaltımdaki o güzelim duygularımı başta sevgilim olmak üzere herkeslerle paylaşmak istiyorum -Olabilir, gayet doğal, en tabii hakkınız. Ancak yapmanız gereken, öncelikle Meşhur Şairleri bol bol okumak. Onları taklit etmek. Bunu  deneyin, nazireler -tornistanlar akrostişler yazın..     - Nazilli' den de yazsam olmuyor  Zile' den de yazsam olmuyor. Kemal Sunal’ın “Atla gel Şaban” filminde yaptığına benzer bir taktik uyguladım. Şairlerin hangi ortamlarda şiir yazdıklarını bir bir araştırdım. Onların mekanlarında çokça da bulundum. Az kalsın siyasetten içeri atıyorlardı.   - Canım siz de suya sabuna dokunmayan (karamela-ciklet) şairleri ile birlikte kültür ortamlarında bulunsaydınız... - Onu da denedim Şeref Bey kardeşim. En popülerleri  burunlarından kıl dahi aldırmıyorlar. Bana göre  entel – dantel takılıyor köftehorlar. Olmuyor olmuyor bir türlü  şiir yazmayı beceremiyorum. Akşam yatarken başucuma  bir tomar kağıtla bir düzine  kalem mi koymadım? Pederden miras Makaralı dört devirli teybi günlerce bütün geceler boyu  açık mı bırakmadım.? Sabahleyin neler yumurtladım diye bir bakıyorum. Ne göreyim, pardon ne duyayım ?,Bol bol aksırık tıksırık ve de üzerinize afiyet horul horul horultu...Bir de fasulyeye bağlı gaz hareketleri. Kem-Küm’ün önemli bir üyesi olarak tavsiyeniz.? Neler önerebilirsiniz?...   - Valla (...)Beyefendi üç aydır şiir bölümüne ilk defa bu tarz bir müracaatı siz yapıyorsunuz. Siz yazmaktan vazgeçin. Siz bol bol okuyun. Sizi tanırım günde üç paket sigaranız var. Arada tömbekili ve de  aromatik nargileler de cabası.. Geceleri onca aksırık ve tıksırık arasında bir de horlamanız var. ilham perileri böyle bir ortamda değil bir dakika  bir saniye bile durmaz kanaatimce. Duramaz, mümkünatı yok Beyefendi... Benden söylemesi. Siz bu sevdadan vazgeçin.. Kem-Küm’ün tavsiyesi ne olabilir derseniz; Ya şiir ya sigara derim ben...Nasıl anlaştık mı?... Konya/Ereğli 4 Eylül 2003