bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

23 NİSAN’I DOĞRU ANLAMAK

Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı derken ard arda büyük mücadelerle geçen yılların ardından yok olma durumunda olan bir devlet ve esaret zinciri vurulmak isteyen bir millet vardı orta yerde. Bir çare bulmak gerekiyordu bu kötü duruma, birliktelik gerekiyordu, mücadele ruhu gerekiyordu, bir umut, bir ışık gözleniyordu, her şeyden önce bir lider bekleniyordu. O lider Mustafa Kemal olarak ortaya çıktı. Mazisindeki başarılarla bu görevi en iyi yapabilecek durumda olan da oydu. Bir gurup arkadaşıyla Samsun’a çıktı. Padişah O’nu Samsun ve çevresindeki yerli Rumların güvence altına alınmasını temin için göndermişti. Halbuki Mustafa Kemal Türk milletini esaretten kurtarmak için eyleme geçirmek  niyetiyle Samsun’a çıkmıştı. Daha Amasya’ya geldiğinde valiliklere gönderdiği tamimle ( genelge ) 22 Haziran 1919 da  çok önemli kararları dünyaya duyurmuştu. Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklalinin tehlikede olduğu açıklandıktan sonra  “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Şeklinde bir beyanla çare özetleniyordu. İşte bu cümle, alınan bütün kararların özeti ve bağımsızlığa giden yolun başı olarak değerlendirilmiştir. Mustafa Kemal ve arkadaşları Erzurum’da toplanmakta olan kongreye katılmışlar, 23 Temmuz  - 7 Ağustos 1919  tarihlerinde yapılan yoğun çalışmalar sonunda önemli kararlar alınmış, dünyaya ilan edilmişti. Bu kararların en önemlisi ise yabancı işgallere karşı milli birlikle hareket edileceği, kuvay-i milliyeyi etkin , milli iradeyi hakim kılmak gerektiği,manda ve himayenin asla kabul edilmeyeceği ilan ediliyordu. Ardından 4 – 11 Eylül 1919 tarihlerinde düzenlenen daha geniş kapsamlı Sivas kongresinde Erzurum kongresinde alınan kararların yanında Anadolu ve Rumeli ‘de aynı gaye için kurulmuş  cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk- u Milliye cemiyetleri birleştirilmiştir.  Bu cemiyetlerin bir çatı altında toplanması ile birlikte kurtuluş mücadelesinin milli sınırlar içinde topyekün yapılması kararlaştırılmıştır. Milli iradeyi temsil etmek üzere mebuslar meclisinin derhal toplanması kararı alınmıştır. Gerek kongrelerin gerekse Mustafa Kemal ve arkadaşlarının çabaları sonucunda  12 Ocak 1920 tarihinde Osmanlı Mebuslar Meclisi son kez toplandı. Bu meclisin en önemli faaliyeti Misak- ı Milliyi kabul ve ilan etmesi oldu. Ancak 16 Mart 1920 tarihinde işgal devletlerinin İstanbul’u işgal etmeleri üzerine bazı Milletvekilleri tutuklanıp sürgüne gönderilerek meclis derhal kapatıldı. Artık Türk Milletinin kaderini belirleyecek bir meclis de ortada yoktu. Ankara’da bir meclisin kurulması zaruret haline gelmişti. Mustafa Kemal ülkenin her yerinde yapılacak seçimlerle milletvekillerinin  belirlenerek Ankara’da toplanması gerektiğini duyurdu. Seçilen milletvekilleri Ankara ‘da toplandı. İstanbul’dan kaçıp gelen 90 milletvekilinin de katılımıyla 23 Nisan 1920 tarihinde Hacı Bayram camiinde kılınan Cuma namazının ardından hep beraber 1 Meclis binasına gelinerek TBMM’nin ilk oturumu dualarla açıldı. Mustafa Kemal Paşa ilk Meclis Başkanı seçildi. Mustafa Kemal Paşanın önerisiyle başlıca şu kararlar alındı. 1) Hakimiyet kayıtsız  şartsız milletindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üstünde bir güç yoktur.  2) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır.  3) Hükümet kurmak gereklidir. Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir kurul hükümet işlerine bakar. Meclis başkanı bu kurulun da başkanıdır. Bu kararlar yeni bir dönemin başladığının göstergesidir. Yeni bir rejimin adıdır. Kurtuluş savaşın henüz başlangıcıdır.  Savaşın zaferle sonuçlanmasından sonra yeni bir yönetimin,  ayak sesleridir,  doğacak çocuğun adıdır. Bu ad 29 Ekim 1923 ‘de  resmen konacaktır: YAŞASIN CUMHURİYET İşte 23 Nisan, işte  bu büyük gün Atamızın “   Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır.” Sözleriyle bizlere emanet ettiği Cumhuriyetimizin ön sözü niteliğindedir.Büyük Atatürk bir çok şerefli işlere imza atmış bu büyük lider bu günü Türk çocuklarına bayram olarak armağan etmiştir. Dünyada çocuklarına bir bayram günü armağan tek lider ATATÜRK  olmuştur.Türk çocukları  1979 yılından beri  bu bayramları dünya çocuklarıyla birlikte kutluyor. Ey Türk çocuğu ve dünya çocukları  bu büyük insan büyük işler başarmış, sadece Türk çocuklarına değil, bütün dünya çocuklarına aydınlık bir ufuk açmış, doğru bir yol göstermiştir. İzinden yürümek mutluluğa ulaşmanızın altın anahtarıdır.  
Ekleme Tarihi: 23 Nisan 2018 - Pazartesi

23 NİSAN’I DOĞRU ANLAMAK

Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı derken ard arda büyük mücadelerle geçen yılların ardından yok olma durumunda olan bir devlet ve esaret zinciri vurulmak isteyen bir millet vardı orta yerde.

Bir çare bulmak gerekiyordu bu kötü duruma, birliktelik gerekiyordu, mücadele ruhu gerekiyordu, bir umut, bir ışık gözleniyordu, her şeyden önce bir lider bekleniyordu. O lider Mustafa Kemal olarak ortaya çıktı. Mazisindeki başarılarla bu görevi en iyi yapabilecek durumda olan da oydu.

Bir gurup arkadaşıyla Samsun’a çıktı. Padişah O’nu Samsun ve çevresindeki yerli Rumların güvence altına alınmasını temin için göndermişti. Halbuki Mustafa Kemal Türk milletini esaretten kurtarmak için eyleme geçirmek  niyetiyle Samsun’a çıkmıştı.

Daha Amasya’ya geldiğinde valiliklere gönderdiği tamimle ( genelge ) 22 Haziran 1919 da  çok önemli kararları dünyaya duyurmuştu. Vatanın bütünlüğü ve milletin istiklalinin tehlikede olduğu açıklandıktan sonra  “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Şeklinde bir beyanla çare özetleniyordu.

İşte bu cümle, alınan bütün kararların özeti ve bağımsızlığa giden yolun başı olarak değerlendirilmiştir.

Mustafa Kemal ve arkadaşları Erzurum’da toplanmakta olan kongreye katılmışlar, 23 Temmuz  - 7 Ağustos 1919  tarihlerinde yapılan yoğun çalışmalar sonunda önemli kararlar alınmış, dünyaya ilan edilmişti.

Bu kararların en önemlisi ise yabancı işgallere karşı milli birlikle hareket edileceği, kuvay-i milliyeyi etkin , milli iradeyi hakim kılmak gerektiği,manda ve himayenin asla kabul edilmeyeceği ilan ediliyordu.

Ardından 4 – 11 Eylül 1919 tarihlerinde düzenlenen daha geniş kapsamlı Sivas kongresinde Erzurum kongresinde alınan kararların yanında Anadolu ve Rumeli ‘de aynı gaye için kurulmuş  cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk- u Milliye cemiyetleri birleştirilmiştir.  Bu cemiyetlerin bir çatı altında toplanması ile birlikte kurtuluş mücadelesinin milli sınırlar içinde topyekün yapılması kararlaştırılmıştır. Milli iradeyi temsil etmek üzere mebuslar meclisinin derhal toplanması kararı alınmıştır.

Gerek kongrelerin gerekse Mustafa Kemal ve arkadaşlarının çabaları sonucunda  12 Ocak 1920 tarihinde Osmanlı Mebuslar Meclisi son kez toplandı. Bu meclisin en önemli faaliyeti Misak- ı Milliyi kabul ve ilan etmesi oldu. Ancak 16 Mart 1920 tarihinde işgal devletlerinin İstanbul’u işgal etmeleri üzerine bazı Milletvekilleri tutuklanıp sürgüne gönderilerek meclis derhal kapatıldı.

Artık Türk Milletinin kaderini belirleyecek bir meclis de ortada yoktu. Ankara’da bir meclisin kurulması zaruret haline gelmişti. Mustafa Kemal ülkenin her yerinde yapılacak seçimlerle milletvekillerinin  belirlenerek Ankara’da toplanması gerektiğini duyurdu. Seçilen milletvekilleri Ankara ‘da toplandı. İstanbul’dan kaçıp gelen 90 milletvekilinin de katılımıyla 23 Nisan 1920 tarihinde Hacı Bayram camiinde kılınan Cuma namazının ardından hep beraber 1 Meclis binasına gelinerek TBMM’nin ilk oturumu dualarla açıldı. Mustafa Kemal Paşa ilk Meclis Başkanı seçildi.

Mustafa Kemal Paşanın önerisiyle başlıca şu kararlar alındı.

1) Hakimiyet kayıtsız  şartsız milletindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üstünde bir güç yoktur. 
2) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır. 
3) Hükümet kurmak gereklidir. Meclisten seçilecek ve vekil olarak görevlendirilecek bir kurul hükümet işlerine bakar. Meclis başkanı bu kurulun da başkanıdır.

Bu kararlar yeni bir dönemin başladığının göstergesidir. Yeni bir rejimin adıdır. Kurtuluş savaşın henüz başlangıcıdır.  Savaşın zaferle sonuçlanmasından sonra yeni bir yönetimin,  ayak sesleridir,  doğacak çocuğun adıdır. Bu ad 29 Ekim 1923 ‘de  resmen konacaktır:

YAŞASIN CUMHURİYET

İşte 23 Nisan, işte  bu büyük gün Atamızın “   Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır.” Sözleriyle bizlere emanet ettiği Cumhuriyetimizin ön sözü niteliğindedir.Büyük Atatürk bir çok şerefli işlere imza atmış bu büyük lider bu günü Türk çocuklarına bayram olarak armağan etmiştir. Dünyada çocuklarına bir bayram günü armağan tek lider ATATÜRK  olmuştur.Türk çocukları  1979 yılından beri  bu bayramları dünya çocuklarıyla birlikte kutluyor.

Ey Türk çocuğu ve dünya çocukları  bu büyük insan büyük işler başarmış, sadece Türk çocuklarına değil, bütün dünya çocuklarına aydınlık bir ufuk açmış, doğru bir yol göstermiştir. İzinden yürümek mutluluğa ulaşmanızın altın anahtarıdır.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.