bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

ADALET ve EŞİTLİK BUNUN NERESİNDE?

6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu'nunMadde 2'nin 6. Fıkrası şöyle diyor;Yüksek Seçim Kurulu, Cumhurbaşkanı seçimlerinin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapmak ve yaptırmak amacıyla, gerekli ilke kararları almaya yetkilidir.Yüksek Seçim Kurulu 11. Maddeye göre karar veriyor hem de seçimlerin dürüstlüğü adına; “Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlıktan istifa etmesine gerek “yok.Halbuki 11. Maddesi aynen şöyle;“ MADDE 11 –(1)Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır. Bu durum Yüksek Seçim Kurulunca aday gösterilenin bağlı bulunduğu bakanlığa veya kuruma derhal bildirilir.(2) Yüksek mahkeme üyeleri, hâkimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile subay ve astsubaylar hariç olmak üzere, Cumhurbaşkanı adayı gösterilen Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri hâlinde, Yüksek Seçim Kurulunca Cumhurbaşkanının seçildiğinin ilân edilmesini takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilirler.”Kanun bu görevlilerin istifa etmesini niçin gerekli görmüştür? Hemen cevabını verelim. Bu insanlar görevlerinde kaldığı sürece hem görevlerini kötüye kullanacaklardır. Hem görevlerinden dolayı haksız bir rekabetin avantajlarını kullanacaklardır. Özetle eşitlik ve adaletli seçimin gerçekleşemeyeceği endişesi bu maddenin gerekçesi olmaktadır. Yargı mensuplarının, subay ve assubayların öğretim üyelerinin, belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, il genel meclis üyelerinin, kamu bankaları yöneticilerinin , sendika yöneticilerinin vs. ( Büyük bir hata; muhtarları yazmayı unutmuş olsalar gerek) görevde kalmalarının büyük sakıncalar yaratacağını anladım da, Yüksek Seçim Kurulu'nun Başbakanın görevde kalmasında sakınca yoktur kararı almasını bir türlü anlayamadım.Tire Belediye Meclis Üyesi bir kardeşimiz Cumhurbaşkanı adayı olursa derhal görevinden istifa edecek veya etmiş sayılacak. Ama başbakanın görevinde kalması asla sakıncalı görülmeyecek. Bunun akılla, mantıkla, hukukla, ahlakla veya sadece vicdanla uyuşabileceğini ne aklım, ne ahlakım ne de vicdanım kabul edemiyor. Üstelik istifa eden hakim ve savcılar, subay ve assubaylar seçimi kazanamazlarsa tekrar göreve dönebilmeleri de imkansız. Çünkü bunlar artık tehlikeli kişiler konumunda. Ama Başbakan kazanamasa da aslanlar gibi yine Başbakan. SEVSİNLER SİZİN ÇIKARDIĞINIZ KANUNU.AKP'li bir dostum Cumhurbaşkanlığı seçimini Real Madrit'le Çırpıspor arasındaki bir maça benzetiyoruz” demişti. Doğru; TRT Recep Tayyip Erdoğan'a üç gün içinde 553 dakika ekranlarda arz-ı endam ettirirken diğer adaylara üçer beşer dakika yer veriyor. Yandan medya, radyo ve televizyonların yarısından çoğu Başbakanın emrine amade. Devletin bütün imkanları seferber ediliyor, kum gibi para harcanıyor. Böyle bir gecenin seherinden fayda umanlar yanılıyor. Bunun sonu herkes için, Recep Bey için, AKP için, ülkemiz için, milletimiz için hüsran olacaktır.Bu memleketin saf (temiz) insanları çok geçmeden aklını başına toplamalıdır.Mevlana'nın bir sözüyle bitiriyorum yazımı;“Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder hem kendini… Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi emin olmadığın kişiye teslim etme kendini…”  
Ekleme Tarihi: 15 Temmuz 2014 - Salı

ADALET ve EŞİTLİK BUNUN NERESİNDE?

6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu'nun
Madde 2'nin 6. Fıkrası şöyle diyor;
Yüksek Seçim Kurulu, Cumhurbaşkanı seçimlerinin başlamasından bitimine kadar,
seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapmak ve yaptırmak
amacıyla, gerekli ilke kararları almaya yetkilidir.
Yüksek Seçim Kurulu 11. Maddeye göre karar veriyor hem de seçimlerin dürüstlüğü adına; “Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlıktan istifa etmesine gerek “yok.
Halbuki 11. Maddesi aynen şöyle;
“ MADDE 11 –
(1)Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı
organları mensupları, yüksek öğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu,
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri,
belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan
ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek
kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve
katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday
listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır. Bu durum Yüksek Seçim
Kurulunca aday gösterilenin bağlı bulunduğu bakanlığa veya kuruma derhal bildirilir.
(2) Yüksek mahkeme üyeleri, hâkimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile subay ve
astsubaylar hariç olmak üzere, Cumhurbaşkanı adayı gösterilen Devlet memurları ve diğer kamu
görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri hâlinde, Yüksek Seçim Kurulunca
Cumhurbaşkanının seçildiğinin ilân edilmesini takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri
kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilirler.”
Kanun bu görevlilerin istifa etmesini niçin gerekli görmüştür? Hemen cevabını verelim. Bu insanlar görevlerinde kaldığı sürece hem görevlerini kötüye kullanacaklardır. Hem görevlerinden dolayı haksız bir rekabetin avantajlarını kullanacaklardır. Özetle eşitlik ve adaletli seçimin gerçekleşemeyeceği endişesi bu maddenin gerekçesi olmaktadır.
Yargı mensuplarının, subay ve assubayların öğretim üyelerinin, belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, il genel meclis üyelerinin, kamu bankaları yöneticilerinin , sendika yöneticilerinin vs. ( Büyük bir hata; muhtarları yazmayı unutmuş olsalar gerek) görevde kalmalarının büyük sakıncalar yaratacağını anladım da, Yüksek Seçim Kurulu'nun Başbakanın görevde kalmasında sakınca yoktur kararı almasını bir türlü anlayamadım.Tire Belediye Meclis Üyesi bir kardeşimiz Cumhurbaşkanı adayı olursa derhal görevinden istifa edecek veya etmiş sayılacak. Ama başbakanın görevinde kalması asla sakıncalı görülmeyecek. Bunun akılla, mantıkla, hukukla, ahlakla veya sadece vicdanla uyuşabileceğini ne aklım, ne ahlakım ne de vicdanım kabul edemiyor.
Üstelik istifa eden hakim ve savcılar, subay ve assubaylar seçimi kazanamazlarsa tekrar göreve dönebilmeleri de imkansız. Çünkü bunlar artık tehlikeli kişiler konumunda. Ama Başbakan kazanamasa da aslanlar gibi yine Başbakan. SEVSİNLER SİZİN ÇIKARDIĞINIZ KANUNU.
AKP'li bir dostum Cumhurbaşkanlığı seçimini Real Madrit'le Çırpıspor arasındaki bir maça benzetiyoruz” demişti. Doğru; TRT Recep Tayyip Erdoğan'a üç gün içinde 553 dakika ekranlarda arz-ı endam ettirirken diğer adaylara üçer beşer dakika yer veriyor. Yandan medya, radyo ve televizyonların yarısından çoğu Başbakanın emrine amade. Devletin bütün imkanları seferber ediliyor, kum gibi para harcanıyor. Böyle bir gecenin seherinden fayda umanlar yanılıyor. Bunun sonu herkes için, Recep Bey için, AKP için, ülkemiz için, milletimiz için hüsran olacaktır.
Bu memleketin saf (temiz) insanları çok geçmeden aklını başına toplamalıdır.
Mevlana'nın bir sözüyle bitiriyorum yazımı;
“Bir insan bilmiyorsa ne istediğini, hem seni ziyan eder hem kendini… Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi emin olmadığın kişiye teslim etme kendini…”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.