bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

BU KAFAYLA BU DEVLET YÖNETİLEMEZ!

"400 milletvekili verin bu işi bitirelim, pardon galiba abartıyorum, 330 verseniz de yeter, o kadar hata yaptık ki bize 276 milletvekili verin de idare edelim, ben AKP iktidarı sayesinde zaten fiilen Devlet Başkanı olurum" diye meydanlarda canhıraş bir şekilde, feryat figan  nutuklar atan tarafsız Cumhurbaşkanı  gönlündeki AKP 258 milletvekili çıkartınca attan düşmüş karpuza dönmüştü. Önce sustu,  baktı ki karşısındakı % 60'ın  %40 tan büyük olmadığını görünce tekrar umutlandı. "Beni başkan seçseydiniz bunlar olmayacaktı" demeğe getirmek üzere her türlü koalisyona engel olmak için elinden geleni ardına koymadı. Aslında HDP'nin de içinde bulunduğu %60 ın hükümet kurma konusunda hiçbir kıymeti harbisi yoktu. Yurdumuzun üzerine kabus gibi çöken hainlerin güdümündeki HDP'yle işbirliği yapmak olmayacak duaya amin demek kadar boş işti. Olmadı. En iyisi yangın yerine dönen ülkemizin selameti açısından AKP- CHP hatta MHP'nin de katılımıyla bir milli mutabakat hükümeti  kurmaktı.Vatanını gerçek anlamda seven devlet yöneticilerinin bu seçeneği heba etmemesi gerekiyordu. %85 destekle kurulacak bir hükümet Türkiye için bir ümit olabilirdi, bir huzur ortamı sağlayabilirdi. Burada da sıkıntılar elbette olabilirdi ama eminim bu günkü kaos asla olmayacaktı. Ama olmadı "Beni halk seçti, sistem değişti. Ben Cumhurbaşkanı değil, artık başkanım" demeye başlayan Cumhurbaşkanı ne Cumhurbaşkanı olabildi, ne de Başkan olabildi. Ben de genel seçimler öncesi yazdığım bir yazımda "Cumhurbaşkanı olamadınız, Başkan hiç olamayacaksınız" derken bu günleri tarif etmiştim.  Tayyip Erdoğan şu haliyle Cumhurbaşkanlığı vasıflarını taşıyor mu? Herkes vicdanına danışsın, öyle cevap versin; Anayasanın 104. Maddesi "Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. "der.Recep Tayyip Erdoğan'ın,  Anayasanın bu maddesine uyan tarafı var mı? Allah aşkına söyleyin; Erdoğan bu sözleri ve tavırlarıyla Cumhurbaşkanı olabilir mi?  %52 oyla Cumhurbaşkanı seçildim diyerek Anayasayı rafa kaldıran, sistem değişti fiilen Ben Başkan oldum diyen Erdoğan toplumu germeye, çatışmaları körüklemeye, huzuru bozmaya devam ediyor. Parlamenter sisteme pek uymayan bir şekilde  Cumhurbaşkanını halkın seçmesi bir hataydı.  O parlamentonun seçmesi gerekirken doğrudan halk tarafından seçildi. (2010 Anayasa değişikliğiyle) Ama bu halk oyu Onu mevcut Anayasanın diğer bütün şekil ve şartlarıyla Cumhurbaşkanı seçti. Yetkilerini ne bir artırdı, ne de kullanmaya kalkıştığı anayasal olmayan yetkiler için bir sorumluluk getirdi. O halde, O sadece parlamentonun seçeceği Cumhurbaşkanı yerine halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanıdır. Koalisyon meselesine gelince; bence koalisyonun önündeki tek engel Recep Tayyip Erdoğan'dır. AKP; CHP; MHP üç parti ülke meselelerinde temelde hemfikirdir. Muhalefetin çekinceleri; yetkisiz Cumhurbaşkanının Anayasal sınırlar içine çekilmesi, ne olduğunu AKP'li vekillerin bile anlayamadıkları ve varılan noktada faciaya dönüşen çözüm sürecinin sonlandırılması ve en önemlisi 17- 25 Aralık yolsuzlukları başta olmak üzere yolsuzlukların tekrar soruşturulmaya başlanmasıdır. Eminim ki bu maddeler hükümeti kurmakla görevlendirilen Davutoğlu'nu bile rahatsız etmemektedir. Bu maddelerden en çok rahatsızlık duyan Erdoğan'dır. O nedenle bir taraftan göstermelik olarak Davutoğlu'na hükümeti kurmak için görev verirken diğer taraftan kurulmasın diye her türlü gayreti göstermiştir. Seçimlerden sonra "Ben demokratım, demokrasinin gereği en fazla milletvekiline sahip partiye hükümeti kurma görevi veririm , kuramazsa en fazla milletvekili olan ikinci partinin genel başkanına görev veririm diyen Cumhurbaşkanı şimdi kalkmış "Beştepenin yolunu bilmeyenlerle kaybedecek vaktimiz yok" diyebiliyor. "Bilal oğlanı ver hükümeti kuralım" diyen Bahçeli'ye de daha önce sayısız defa evladı olmaması üzerinden eleştirmesi ise gerçekten bir Cumhurbaşkanına yakışır tarafını göremiyorum. Hele "Benim oğlum suç işlemişse bunu hukuka bırakalım " sözü ise tam bir komedi veya milletin aklıyla alay etmek demektir. Yahu siz hangi hukuktan hangi hukukçudan söz ediyorsunuz? Bir zamanlar başınıza taç ettiğiniz savcı ve hakimler oğlunuza dokunabilecek soruşturmalar başlattı diye başlarına gelmedik kalmadı. Ben sizin oğlunuzun suçları olursa soruşturabilecek savcı falan göremiyorum bu ortamda. Seçimlere gidiyoruz, üç ay bile fazla görüldü ki YSK iki ay da seçim yapabiliriz kararını verdi sanki yangından mal kaçırıyoruz. Tayyip Erdoğan yine meydanlara çıkacak AKP'nin tek başına iktidara getirilmesi için vatandaştan oy isteyecek, yine Anayasayı paspas edecek, yine ettiği yemini unutup Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı gibi değil de AKP Cumhurbaşkanı gibi esip gürleyecek, trilyonlarca para harcanacak, terör olaylarının gölgesinde kelle koltukta vatandaşımız demokrasi oyununa oyuncak yapılacak? Ne için? ; belki halkın fikri değişmiş, pişman olmuş aman Tayyip Erdoğan'ın Beştepe'de rahat otursun" deme noktasına gelip gelmediğini test etmek için. Bu millet bu zokayı yutmayacaktır. Kanaatimce sonuç AKP lehine değil, aleyhine tecelli edecektir. O zaman ne yapacaksın sayın Erdoğan, iki ay sonra yeniden erken mi tekrar seçim mi? Yazık oluyor bu vatana, bu vatandaşa.  Türkiye bu kafayla yönetilemez, huzura ihtiyacımız var. Allahtan tertemiz, lekesiz, şaibesiz bir baş, huzurla, kardeşlik içinde  yaşayabileceğimiz bir ülke diliyorum. Sağlıcakla kalın değerli dostlarım.
Ekleme Tarihi: 24 Ağustos 2015 - Pazartesi

BU KAFAYLA BU DEVLET YÖNETİLEMEZ!

"400 milletvekili verin bu işi bitirelim, pardon galiba abartıyorum, 330 verseniz de yeter, o kadar hata yaptık ki bize 276 milletvekili verin de idare edelim, ben AKP iktidarı sayesinde zaten fiilen Devlet Başkanı olurum" diye meydanlarda canhıraş bir şekilde, feryat figan  nutuklar atan tarafsız Cumhurbaşkanı  gönlündeki AKP 258 milletvekili çıkartınca attan düşmüş karpuza dönmüştü.

Önce sustu,  baktı ki karşısındakı % 60'ın  %40 tan büyük olmadığını görünce tekrar umutlandı. "Beni başkan seçseydiniz bunlar olmayacaktı" demeğe getirmek üzere her türlü koalisyona engel olmak için elinden geleni ardına koymadı. Aslında HDP'nin de içinde bulunduğu %60 ın hükümet kurma konusunda hiçbir kıymeti harbisi yoktu. Yurdumuzun üzerine kabus gibi çöken hainlerin güdümündeki HDP'yle işbirliği yapmak olmayacak duaya amin demek kadar boş işti. Olmadı. En iyisi yangın yerine dönen ülkemizin selameti açısından AKP- CHP hatta MHP'nin de katılımıyla bir milli mutabakat hükümeti  kurmaktı.Vatanını gerçek anlamda seven devlet yöneticilerinin bu seçeneği heba etmemesi gerekiyordu. %85 destekle kurulacak bir hükümet Türkiye için bir ümit olabilirdi, bir huzur ortamı sağlayabilirdi. Burada da sıkıntılar elbette olabilirdi ama eminim bu günkü kaos asla olmayacaktı.

Ama olmadı "Beni halk seçti, sistem değişti. Ben Cumhurbaşkanı değil, artık başkanım" demeye başlayan Cumhurbaşkanı ne Cumhurbaşkanı olabildi, ne de Başkan olabildi. Ben de genel seçimler öncesi yazdığım bir yazımda "Cumhurbaşkanı olamadınız, Başkan hiç olamayacaksınız" derken bu günleri tarif etmiştim.  Tayyip Erdoğan şu haliyle Cumhurbaşkanlığı vasıflarını taşıyor mu? Herkes vicdanına danışsın, öyle cevap versin; Anayasanın 104. Maddesi "Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Bu sıfatla Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir. "der.Recep Tayyip Erdoğan'ın,  Anayasanın bu maddesine uyan tarafı var mı? Allah aşkına söyleyin; Erdoğan bu sözleri ve tavırlarıyla Cumhurbaşkanı olabilir mi?

 %52 oyla Cumhurbaşkanı seçildim diyerek Anayasayı rafa kaldıran, sistem değişti fiilen Ben Başkan oldum diyen Erdoğan toplumu germeye, çatışmaları körüklemeye, huzuru bozmaya devam ediyor. Parlamenter sisteme pek uymayan bir şekilde  Cumhurbaşkanını halkın seçmesi bir hataydı.  O parlamentonun seçmesi gerekirken doğrudan halk tarafından seçildi. (2010 Anayasa değişikliğiyle) Ama bu halk oyu Onu mevcut Anayasanın diğer bütün şekil ve şartlarıyla Cumhurbaşkanı seçti. Yetkilerini ne bir artırdı, ne de kullanmaya kalkıştığı anayasal olmayan yetkiler için bir sorumluluk getirdi. O halde, O sadece parlamentonun seçeceği Cumhurbaşkanı yerine halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanıdır.

Koalisyon meselesine gelince; bence koalisyonun önündeki tek engel Recep Tayyip Erdoğan'dır. AKP; CHP; MHP üç parti ülke meselelerinde temelde hemfikirdir. Muhalefetin çekinceleri; yetkisiz Cumhurbaşkanının Anayasal sınırlar içine çekilmesi, ne olduğunu AKP'li vekillerin bile anlayamadıkları ve varılan noktada faciaya dönüşen çözüm sürecinin sonlandırılması ve en önemlisi 17- 25 Aralık yolsuzlukları başta olmak üzere yolsuzlukların tekrar soruşturulmaya başlanmasıdır. Eminim ki bu maddeler hükümeti kurmakla görevlendirilen Davutoğlu'nu bile rahatsız etmemektedir. Bu maddelerden en çok rahatsızlık duyan Erdoğan'dır. O nedenle bir taraftan göstermelik olarak Davutoğlu'na hükümeti kurmak için görev verirken diğer taraftan kurulmasın diye her türlü gayreti göstermiştir.

Seçimlerden sonra "Ben demokratım, demokrasinin gereği en fazla milletvekiline sahip partiye hükümeti kurma görevi veririm , kuramazsa en fazla milletvekili olan ikinci partinin genel başkanına görev veririm diyen Cumhurbaşkanı şimdi kalkmış "Beştepenin yolunu bilmeyenlerle kaybedecek vaktimiz yok" diyebiliyor. "Bilal oğlanı ver hükümeti kuralım" diyen Bahçeli'ye de daha önce sayısız defa evladı olmaması üzerinden eleştirmesi ise gerçekten bir Cumhurbaşkanına yakışır tarafını göremiyorum. Hele "Benim oğlum suç işlemişse bunu hukuka bırakalım " sözü ise tam bir komedi veya milletin aklıyla alay etmek demektir. Yahu siz hangi hukuktan hangi hukukçudan söz ediyorsunuz? Bir zamanlar başınıza taç ettiğiniz savcı ve hakimler oğlunuza dokunabilecek soruşturmalar başlattı diye başlarına gelmedik kalmadı. Ben sizin oğlunuzun suçları olursa soruşturabilecek savcı falan göremiyorum bu ortamda.

Seçimlere gidiyoruz, üç ay bile fazla görüldü ki YSK iki ay da seçim yapabiliriz kararını verdi sanki yangından mal kaçırıyoruz. Tayyip Erdoğan yine meydanlara çıkacak AKP'nin tek başına iktidara getirilmesi için vatandaştan oy isteyecek, yine Anayasayı paspas edecek, yine ettiği yemini unutup Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı gibi değil de AKP Cumhurbaşkanı gibi esip gürleyecek, trilyonlarca para harcanacak, terör olaylarının gölgesinde kelle koltukta vatandaşımız demokrasi oyununa oyuncak yapılacak? Ne için? ; belki halkın fikri değişmiş, pişman olmuş aman Tayyip Erdoğan'ın Beştepe'de rahat otursun" deme noktasına gelip gelmediğini test etmek için.

Bu millet bu zokayı yutmayacaktır. Kanaatimce sonuç AKP lehine değil, aleyhine tecelli edecektir. O zaman ne yapacaksın sayın Erdoğan, iki ay sonra yeniden erken mi tekrar seçim mi? Yazık oluyor bu vatana, bu vatandaşa.

 Türkiye bu kafayla yönetilemez, huzura ihtiyacımız var. Allahtan tertemiz, lekesiz, şaibesiz bir baş, huzurla, kardeşlik içinde  yaşayabileceğimiz bir ülke diliyorum.

Sağlıcakla kalın değerli dostlarım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.