bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

ÇATLAYIN – PATLAYIN

Yapımı yılan hikayesine dönen  AKM’nin yapımı ( Atatürk Kültür Merkezi )  tıpkı Girit’in alınması  gibi yaklaşık 25 yıl , sürmüştü. 1969 yılında hizmete alınan  bu dev eser 1970 ‘li yılların cadı kazanına dönen yaşantısına kurban gitmiş, terör olaylarının iyice azgınlaştığı o günlerde ilk oyun olarak sahneye konulan “Cadı Kazanı “ isimli eser sahnelenirken yine bir terör olayına kurban gitmişti. Hatırladığım kadarıyla kültür merkezinin bir başka bölümünde yine ilk kez sahnelenen IV. Murat oyunu oynanıyordu. I2 Mart öncesinde artan terör olayları üzerine eğitim – öğretim imkanı kalmayınca okulumuz tatil edilmiş bizler de İstanbul’dan ayrılmış, memleketlerimize dönmüştük. Otobüsle geçen yolculuğun sonunda İzmir’e vardığımızda gazete manşetleriyle karşılaşınca dehşete düşmüştük. İstanbul Kültür Merkezi bir gün önce cayır cayır yanmıştı. Daha doğrusu yakılmıştı. Böyle muhteşem bir eserin yok olması vicdanı olan herkesi derinden yaralardı. Bizim de elbet yüreğimiz yandı. Aradan yine yıllar geçti. Bina esaslı bir onarım gördü ve güçlendirildi. Bu sefer Atatürk Kültür Merkezi adıyla tekrar hizmete açıldı. 2008 yılında depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle kapılarını yeniden kapattı. Aç kapa aç kapa on yılda yıkılsın, yıkılmasın tartışmalarıyla günümüze kadar ulaştı. AKM İstanbul’un simge yapılarından birisi oldu.Taksim’de abidevi bir yapı görünümündeydi. İstanbullu için bir buluşma noktası haline gelmişti. Geçtiğimiz günlerde nihayet beklenen hüzünlü son Cumhurbaşkanı tarafından ilan edildi. “ Çatlasanız da patlasanız da AKM yıkılacak” deyiverdi. Yıkılmalı mıydı? Bunu elbetteki teknik incelemeleri yapan yetkililer bilecekler  en iyi kararı onlar vereceklerdi. Bunda tartışılacak bir nokta olmamalıydı. Ama Cumhurbaşkanının söylemi bu teknik nedenlere mi dayanıyor? Söyleme bakılırsa birilerini çatlatıp, patlatmak için yapılmış izlenimini veriyor. Böyle bir niyet bu ülkeye yapılabilecek bir olumsuz tutum olmaz mı? Cumhurbaşkanı böyle konuşacağına “Değerli vatandaşlar biz bu eseri keyfimizden yıkmıyoruz. Depreme dayanıklı olmadığı için yıkıyoruz. Deseydi kimse işkillenmez, itiraz da etmezdi. Operayla pek de arası hoş olmayan Cumhurbaşkanının “ Yerine çok daha güzel bir opera binası yapacağız”  sözleri insanı ferahlatıyor ama adının Atatürk’mü olacağı yoksa  Abdülhamit’mi, Abdülmecit’mi veya  Reşat’mı,  Vahdettin’mi olacağı konusunda bir açıklık bulunmaması insanları endişeye sevk ediyor. Yapımı devam eden  III. Havalimanı yapıldığında kaldırılması planlanan  İstanbul Atatürk Hava Limanın adının yeni havalimanına verilip verilmeyeceği konusunda yaşanan endişeye benzer şüpheler dolaşıyor zihinlerde. Gerek kültür merkezi, gerekse hava limanı isimlerine Atatürk dışında isimler verilmesi karşısında itiraz hakkımızı saklı tutuyoruz. Not 1: Temelini Eski Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem’in katılımıyla attığımız Merkez Ortaokulunda yirmi yıla yakın geçen hatıralarımız depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkılınca içimdeki hüznü taşıyamaz oldum. Yeni bina hatıralarımızı silip götürdü, yakınından geçerken dönüp de bakamıyorum bile. Not 2 : Aynı hüznü Kadıköy Fikirtepe’deki İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünde yaşadığımız unutulmaz hatıralarımızı yaşanmamış hatıralara dönüştürecek yıkım çalışmalarını gördüğüm resimlerle yaşıyorum. Yatılı öğrencileri olarak orası bizim için kutsal bir yuva, koca İstanbul’da güvenli bir sığınağımızdı. İstanbul’a her gidişimde okulumu ziyaret eder, o muhteşem havayı doyasıya koklardım. O hatıraların hepsi de yok olup gidecek. Çok üzgünüm çooook.
Ekleme Tarihi: 09 Nisan 2018 - Pazartesi

ÇATLAYIN – PATLAYIN

Yapımı yılan hikayesine dönen  AKM’nin yapımı ( Atatürk Kültür Merkezi )  tıpkı Girit’in alınması  gibi yaklaşık 25 yıl , sürmüştü. 1969 yılında hizmete alınan  bu dev eser 1970 ‘li yılların cadı kazanına dönen yaşantısına kurban gitmiş, terör olaylarının iyice azgınlaştığı o günlerde ilk oyun olarak sahneye konulan “Cadı Kazanı “ isimli eser sahnelenirken yine bir terör olayına kurban gitmişti. Hatırladığım kadarıyla kültür merkezinin bir başka bölümünde yine ilk kez sahnelenen IV. Murat oyunu oynanıyordu. I2 Mart öncesinde artan terör olayları üzerine eğitim – öğretim imkanı kalmayınca okulumuz tatil edilmiş bizler de İstanbul’dan ayrılmış, memleketlerimize dönmüştük. Otobüsle geçen yolculuğun sonunda İzmir’e vardığımızda gazete manşetleriyle karşılaşınca dehşete düşmüştük. İstanbul Kültür Merkezi bir gün önce cayır cayır yanmıştı. Daha doğrusu yakılmıştı. Böyle muhteşem bir eserin yok olması vicdanı olan herkesi derinden yaralardı. Bizim de elbet yüreğimiz yandı.

Aradan yine yıllar geçti. Bina esaslı bir onarım gördü ve güçlendirildi. Bu sefer Atatürk Kültür Merkezi adıyla tekrar hizmete açıldı. 2008 yılında depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle kapılarını yeniden kapattı. Aç kapa aç kapa on yılda yıkılsın, yıkılmasın tartışmalarıyla günümüze kadar ulaştı.

AKM İstanbul’un simge yapılarından birisi oldu.Taksim’de abidevi bir yapı görünümündeydi. İstanbullu için bir buluşma noktası haline gelmişti.

Geçtiğimiz günlerde nihayet beklenen hüzünlü son Cumhurbaşkanı tarafından ilan edildi. “ Çatlasanız da patlasanız da AKM yıkılacak” deyiverdi.

Yıkılmalı mıydı? Bunu elbetteki teknik incelemeleri yapan yetkililer bilecekler  en iyi kararı onlar vereceklerdi. Bunda tartışılacak bir nokta olmamalıydı. Ama Cumhurbaşkanının söylemi bu teknik nedenlere mi dayanıyor? Söyleme bakılırsa birilerini çatlatıp, patlatmak için yapılmış izlenimini veriyor. Böyle bir niyet bu ülkeye yapılabilecek bir olumsuz tutum olmaz mı? Cumhurbaşkanı böyle konuşacağına “Değerli vatandaşlar biz bu eseri keyfimizden yıkmıyoruz. Depreme dayanıklı olmadığı için yıkıyoruz. Deseydi kimse işkillenmez, itiraz da etmezdi. Operayla pek de arası hoş olmayan Cumhurbaşkanının “ Yerine çok daha güzel bir opera binası yapacağız”  sözleri insanı ferahlatıyor ama adının Atatürk’mü olacağı yoksa  Abdülhamit’mi, Abdülmecit’mi veya  Reşat’mı,  Vahdettin’mi olacağı konusunda bir açıklık bulunmaması insanları endişeye sevk ediyor. Yapımı devam eden  III. Havalimanı yapıldığında kaldırılması planlanan  İstanbul Atatürk Hava Limanın adının yeni havalimanına verilip verilmeyeceği konusunda yaşanan endişeye benzer şüpheler dolaşıyor zihinlerde.

Gerek kültür merkezi, gerekse hava limanı isimlerine Atatürk dışında isimler verilmesi karşısında itiraz hakkımızı saklı tutuyoruz.

Not 1: Temelini Eski Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem’in katılımıyla attığımız Merkez Ortaokulunda yirmi yıla yakın geçen hatıralarımız depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle yıkılınca içimdeki hüznü taşıyamaz oldum. Yeni bina hatıralarımızı silip götürdü, yakınından geçerken dönüp de bakamıyorum bile.

Not 2 : Aynı hüznü Kadıköy Fikirtepe’deki İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsünde yaşadığımız unutulmaz hatıralarımızı yaşanmamış hatıralara dönüştürecek yıkım çalışmalarını gördüğüm resimlerle yaşıyorum. Yatılı öğrencileri olarak orası bizim için kutsal bir yuva, koca İstanbul’da güvenli bir sığınağımızdı. İstanbul’a her gidişimde okulumu ziyaret eder, o muhteşem havayı doyasıya koklardım. O hatıraların hepsi de yok olup gidecek. Çok üzgünüm çooook.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.