bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

ÇOCUK İSTİSMARI ve İHMALLER

Toplumumuzun en iğrenç sapkınlıklarından biri şüphesiz ki çocuk istismarıdır. Bu konuda yaşanan sapkınlıklar gün geçtikçe artmakta ve toplumu isyan noktasına doğru sürüklemektedir.Yetkililerden verilen bilgiler taciz ve istismar olaylarının son on yılda 430 civarında artış olduğunu göstermektedir. Bu korkunç artışı bir cinnet hali olarak değerlendirmek hiç de yanlış olmayacaktır. Acilen tedbir alınması gerekli hale gelmiş olmalı ki hükümet yetkililerinin de bu konuda çalışma başlatıldığını duymaya başladık. Altı Bakandan oluşan bir komisyon kurulup bu konuda ciddi çalışmalar başlatılacağı söylenmektedir. Geç kalınmış olsa da olumlu bu gelişmeyi alkışlamak geliyor içimden. Tıpta pedofili adı verilen psikolojik bir hastalığın toplumsal yıkımları korkunç boyutlara ulaşmış vaziyette. En büyük yıkım da şüphesiz istismara uğrayan çocuklarımızda olmaktadır. İstismara uğrayan çocukların 2-3 yaşına kadar indiğini görmek, görmesek bile duymak birey olarak hepimizi dehşete düşürecek boyutta olmaktadır. Ama neylersiniz ki bu inanılması güç vakıalar  bir gerçek olarak karşımızda. Toplumsal sıkıntılarımız var, çözülmesi gereken  o kadar sorunlarımız var ki bunların arasında en öncelikli ve derhal gerekli tedbirlerin alınması konusunda yoğun bir çalışma başlatılası gereken husus çocuklarımızın bu hain emellere kurban edilmesini önlemek olmalıdır. Bir eğitimci olarak bunu çok önemsiyor ve çözümü hep birlikte araştırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda en önemli görev şüphesiz anne babaya, eğitimcilere, devletin her kademesindeki görevlilere düştüğü unutulmamalıdır. Yıllar önce sınıf öğretmeni olduğum 8. Sınıftaki bir kız öğrencimin  yine sözde bir eğitimci tarafından tacize uğradığını duyduğumda dehşete kapılmıştım, yaşadığım travmayı  hala üzerimden atabilmiş değilim. Emniyet ve Savcılığın takibi sonucunda bu iğrenç taciz olayı ortaya çıkarılmış ve gereği yapılmıştı. Çok yaygın olmamakla birlikte eğitim camiasında da bu tür hasta ruhlu kişilerin varlığından üzülerek söz etmek zorundayım. Sayın Cezmi Türk Göçer’in  Tire Kaymakamlığı yaptığı günlerden beri Tire İlçe İnsan Hakları Kurulu üyesiyim. İnsan hakları konusunda yeterli çalışma yapabildiğimizi ne yazık ki söyleyemem. Ama faydalı olma gayreti içersindeyiz. İnsan hakları konusunda çeşitli haber ve köşe yazılarıyla kamuoyuna faydalı olmaya çalışıyorum. Sayın kaymakamlarımız 10 Aralık İnsan Hakları günü münasebetiyle İzmir Valilik bünyesinde düzenlenen seminer ve panellere gitmek üzere hep beni görevlendirmişlerdir. Gönüllülük esasıyla, verilen bu görevlere, gönüllü olarak ve seve seve katılmışımdır hep. Son görevlendirmem Sayın Mehmet Demirezer tarafından yapılmıştı. 10 Aralık 2016 günü Valilik toplantı salonunda İzmir İl İnsan Hakları Kurulunun  düzenlediği panele katıldım. Panelin konusu “Çocuk İstismarı ve İhmaller” idi. Konuşmacılar aynı zamanda İzmir İli İnsan Hakları Kurulu üyesi olan Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim görevlileri, İzmir Çocuk Koruma Merkezi Psikologları, İzmir Barosu avukatlarından oluşuyordu. Hemen belirteyim; konuşmaları ve konuşulanları pür dikkat dinledim, çok da yararlı oldu benim için, bir eğitimci olarak  son derece faydalandım. Panel sonunda başkan izleyenlerden sorusu olan var mı? Diye sordu. Ben söz alarak önce kendimi tanıttım ve ardından bir rica da bulundum.” Hocam ben Tire İlçe  İnsan Hakları temsilcisi olarak buradayım, 80 bin nüfuslu Tire’den sadece ben varım. Panel’in konusu güncel, konuşmacılar donanımlı, sunumları mükemmel, ben çok faydalandım, öncelikle teşekkürlerimi sunuyor ve sizlerden bir istirhamım olacak , bu güzel panelden çok daha fazla Tireli, özellikle meslektaşlarımın yararlanmasını arzu ediyorum. tekrarını Tire’mizde gerçekleştirebilir miyiz?” dedim. Sayın Prof Başkan “ Biz herkese faydalı olmak istiyoruz, çağrıldığımız her yere gideriz. “şeklinde cevap verdi. Bir bayan Doçent de Şevket Bey “ Biz Tire’yi çok seviyoruz, ne zaman çağrılırsak seve seve geliriz, Salı gününe denk gelirse meşhur pazarınızı da gezeriz.” Şeklinde cevap verdi. Tire’miz adına ne kadar mutlu oldum anlatamam. Bu mutlulukla Tire’ye döndüm. Birkaç gün sonra  Mehmet Demirezer’in Mersin’e tayini çıkmış ve Sayın Dr.Hasan Tanrıverdi Tire Kaymakamlığına atanmıştı. Ben panelle ilgili bilgi vermek ve hoş geldin demek için yeni kaymakamımızın ziyaretine gitmeye hazırlanırken, Sayın Tanrıverdi 10 Ocak Gazeteciler günü münasebetiyle Gazetemize ziyaret etme nezaketini göstermişti. Çok memnun olduk. Bu arada panelle ilgili bilgi verme fırsatım da olmuştu. Kendileri “Hocam bunu bir yazıyla iletirseniz iyi olur.”diye cevap vermişti. Rapor mahiyetindeki bilgiyi kendilerine ilettim.  O günlerde ardı arkası  kesilmeyen hoş geldin ziyaretleri nedeniyle olsa gerek  bu önemli olduğunu düşündüğüm çalışmayı bir türlü gerçekleştiremedik. Akıl vermek haddimize değil, kimseyi de suçlama amacında değilim ama İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne iki satırlık görevlendirme yazısıyla bu görev tevdi edilebilirdi diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Neyse bir fırsat kaçtı ama, önümüzde daha nice fırsatlar olabilir diye teselli buluyorum. Çünkü konunun güncelliği ve önemi daha bir artarak devam ediyor. Asıl üzüldüğüm husus böyle bir çalışmayı seve seve tekrarlayacak bu güzide heyete karşı uyduğum mahcubiyet olmuştur. Not : Çocuk istismarı ve ihmaller konusunda bu sutunlardan daha pek çok kez siz değerli okurlarıma seslenmek   arzusunda olacağım. Sevgi ve saygılarımla…
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2018 - Cuma

ÇOCUK İSTİSMARI ve İHMALLER

Toplumumuzun en iğrenç sapkınlıklarından biri şüphesiz ki çocuk istismarıdır. Bu konuda yaşanan sapkınlıklar gün geçtikçe artmakta ve toplumu isyan noktasına doğru sürüklemektedir.Yetkililerden verilen bilgiler taciz ve istismar olaylarının son on yılda 430 civarında artış olduğunu göstermektedir. Bu korkunç artışı bir cinnet hali olarak değerlendirmek hiç de yanlış olmayacaktır. Acilen tedbir alınması gerekli hale gelmiş olmalı ki hükümet yetkililerinin de bu konuda çalışma başlatıldığını duymaya başladık. Altı Bakandan oluşan bir komisyon kurulup bu konuda ciddi çalışmalar başlatılacağı söylenmektedir. Geç kalınmış olsa da olumlu bu gelişmeyi alkışlamak geliyor içimden.

Tıpta pedofili adı verilen psikolojik bir hastalığın toplumsal yıkımları korkunç boyutlara ulaşmış vaziyette. En büyük yıkım da şüphesiz istismara uğrayan çocuklarımızda olmaktadır. İstismara uğrayan çocukların 2-3 yaşına kadar indiğini görmek, görmesek bile duymak birey olarak hepimizi dehşete düşürecek boyutta olmaktadır. Ama neylersiniz ki bu inanılması güç vakıalar  bir gerçek olarak karşımızda.

Toplumsal sıkıntılarımız var, çözülmesi gereken  o kadar sorunlarımız var ki bunların arasında en öncelikli ve derhal gerekli tedbirlerin alınması konusunda yoğun bir çalışma başlatılası gereken husus çocuklarımızın bu hain emellere kurban edilmesini önlemek olmalıdır. Bir eğitimci olarak bunu çok önemsiyor ve çözümü hep birlikte araştırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda en önemli görev şüphesiz anne babaya, eğitimcilere, devletin her kademesindeki görevlilere düştüğü unutulmamalıdır. Yıllar önce sınıf öğretmeni olduğum 8. Sınıftaki bir kız öğrencimin  yine sözde bir eğitimci tarafından tacize uğradığını duyduğumda dehşete kapılmıştım, yaşadığım travmayı  hala üzerimden atabilmiş değilim. Emniyet ve Savcılığın takibi sonucunda bu iğrenç taciz olayı ortaya çıkarılmış ve gereği yapılmıştı. Çok yaygın olmamakla birlikte eğitim camiasında da bu tür hasta ruhlu kişilerin varlığından üzülerek söz etmek zorundayım.

Sayın Cezmi Türk Göçer’in  Tire Kaymakamlığı yaptığı günlerden beri Tire İlçe İnsan Hakları Kurulu üyesiyim. İnsan hakları konusunda yeterli çalışma yapabildiğimizi ne yazık ki söyleyemem. Ama faydalı olma gayreti içersindeyiz. İnsan hakları konusunda çeşitli haber ve köşe yazılarıyla kamuoyuna faydalı olmaya çalışıyorum. Sayın kaymakamlarımız 10 Aralık İnsan Hakları günü münasebetiyle İzmir Valilik bünyesinde düzenlenen seminer ve panellere gitmek üzere hep beni görevlendirmişlerdir. Gönüllülük esasıyla, verilen bu görevlere, gönüllü olarak ve seve seve katılmışımdır hep.

Son görevlendirmem Sayın Mehmet Demirezer tarafından yapılmıştı. 10 Aralık 2016 günü Valilik toplantı salonunda İzmir İl İnsan Hakları Kurulunun  düzenlediği panele katıldım. Panelin konusu “Çocuk İstismarı ve İhmaller” idi. Konuşmacılar aynı zamanda İzmir İli İnsan Hakları Kurulu üyesi olan Ege Üniversitesi Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim görevlileri, İzmir Çocuk Koruma Merkezi Psikologları, İzmir Barosu avukatlarından oluşuyordu. Hemen belirteyim; konuşmaları ve konuşulanları pür dikkat dinledim, çok da yararlı oldu benim için, bir eğitimci olarak  son derece faydalandım.

Panel sonunda başkan izleyenlerden sorusu olan var mı? Diye sordu. Ben söz alarak önce kendimi tanıttım ve ardından bir rica da bulundum.” Hocam ben Tire İlçe  İnsan Hakları temsilcisi olarak buradayım, 80 bin nüfuslu Tire’den sadece ben varım. Panel’in konusu güncel, konuşmacılar donanımlı, sunumları mükemmel, ben çok faydalandım, öncelikle teşekkürlerimi sunuyor ve sizlerden bir istirhamım olacak , bu güzel panelden çok daha fazla Tireli, özellikle meslektaşlarımın yararlanmasını arzu ediyorum. tekrarını Tire’mizde gerçekleştirebilir miyiz?” dedim.

Sayın Prof Başkan “ Biz herkese faydalı olmak istiyoruz, çağrıldığımız her yere gideriz. “şeklinde cevap verdi. Bir bayan Doçent de Şevket Bey “ Biz Tire’yi çok seviyoruz, ne zaman çağrılırsak seve seve geliriz, Salı gününe denk gelirse meşhur pazarınızı da gezeriz.” Şeklinde cevap verdi. Tire’miz adına ne kadar mutlu oldum anlatamam.

Bu mutlulukla Tire’ye döndüm. Birkaç gün sonra  Mehmet Demirezer’in Mersin’e tayini çıkmış ve Sayın Dr.Hasan Tanrıverdi Tire Kaymakamlığına atanmıştı. Ben panelle ilgili bilgi vermek ve hoş geldin demek için yeni kaymakamımızın ziyaretine gitmeye hazırlanırken, Sayın Tanrıverdi 10 Ocak Gazeteciler günü münasebetiyle Gazetemize ziyaret etme nezaketini göstermişti. Çok memnun olduk. Bu arada panelle ilgili bilgi verme fırsatım da olmuştu. Kendileri “Hocam bunu bir yazıyla iletirseniz iyi olur.”diye cevap vermişti. Rapor mahiyetindeki bilgiyi kendilerine ilettim.  O günlerde ardı arkası  kesilmeyen hoş geldin ziyaretleri nedeniyle olsa gerek  bu önemli olduğunu düşündüğüm çalışmayı bir türlü gerçekleştiremedik. Akıl vermek haddimize değil, kimseyi de suçlama amacında değilim ama İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne iki satırlık görevlendirme yazısıyla bu görev tevdi edilebilirdi diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Neyse bir fırsat kaçtı ama, önümüzde daha nice fırsatlar olabilir diye teselli buluyorum. Çünkü konunun güncelliği ve önemi daha bir artarak devam ediyor. Asıl üzüldüğüm husus böyle bir çalışmayı seve seve tekrarlayacak bu güzide heyete karşı uyduğum mahcubiyet olmuştur.

Not : Çocuk istismarı ve ihmaller konusunda bu sutunlardan daha pek çok kez siz değerli okurlarıma seslenmek   arzusunda olacağım. Sevgi ve saygılarımla…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.