bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR

Muhalif olduklarınızı eleştirmeniz, karşı durmanız çok kolay, gönül ve oy verip desteklediklerinizi eleştirmek ise hem dürüstlük hem de cesaret gerektirir. Ama bir de “dost acı söyler fakat doğruyu söyler “ ata sözünün gölgesine sığınarak ben de hem gönül verip hem de oy verdiğim partiyi dilimin döndüğünce eleştirmek istiyorum.***Yıl 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. MHP lideri Bahçeli "Bu bizim sorunumuz değil, AKP'nin iç sorunudur” dedi çıktı. İnanılması güç bir gaftı bu. Devlete değil sanki AKP'ye Cumhurbaşkanı seçiliyordu. Sokaktaki vatandaş olarak beni ilgilendiriyordu ama memleketin başına seçilecek Cumhurbaşkanın kişiliği ve düşünceleri MHP liderini hiç ilgilendirmiyordu ne hikmetse. Bu sözü duyunca ağzım açık kalmıştı. AKP Cumhurbaşkanını MHP'nin bu kayıtsız tutumu sayesinde kolaylıkla seçiverdi. Malum sonuç; Abdullah Gül, AKP'nin Çankaya noteri gibi davrandı, Gül'ün bu tavrını benden çok Bahçeli eleştirdi. Ne hakkı vardı bilmem.*** 2014 yılında Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliği sonucu ilk kez halk tarafından seçilecekti. MHP ve CHP kamuoyunda pek tanınmayan bir ortak adayla seçime girdi. Recep Tayyip Erdoğan bütün devlet güçleriyle meydanlara çıktı. CHP ve MHP Ekmel Bey'i “saldım çayıra tanrım kayıra” dercesine yapayalnız bıraktı ve adaylarının yanında durmadılar, adaylarının yanında bir tek miting düzenlemediler. Devlet destekli dev mitinglere karşı Ekmel Bey'in kahve ziyaretleri bir sonuç veremezdi, vermedi. Sonuç; Recep Tayyip Erdoğan kolayca Cumhurbaşkanı seçiliverdi. Malum; Recep Tayyip Erdoğan AKP'nin Cumhurbaşkanı oldu. Anayasayı delik deşik etti. Seçilmesine vesile olanlar veryansın etti , ama nafile imam bildiğini okudu. ***2015 Milletvekili seçimlerinde CHP ve MHP inanılmaz vaatlerle seçmenden oy istedi, AKP'nin akıl almaz hataları ve Cumhurbaşkanının Anayasayı yerle bir eden tutumu, vatandaşı çileden çıkardı. Yetti gari diyerek AKP'ye dur dedi ama muhalefete zor bir tercih sundu. Üç muhalefet partisinin bir araya gelip hükümet olması mümkün değildi. ***Meclise bir başkan seçilecekti. Meclis Başkanlığı devletin iki numaralı koltuğuydu, önemliydi, yıllardır AKP'li meclis başkanlarının yanlı tutumundan muhalefet partileri yanıp yakınıyordu. Yedi Haziran seçimlerinin ardından bir fırsat doğmuştu. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Hükümet Başkanının aynı partiden olması dayanılmaz bir baskı unsuruydu. Hiç olmazsa Meclis Başkanı farklı olmalıydı. Bunun faydasını 78 milyon hep birlikte görecektik. Bahçeli “HDP'nin destek verdiği adaya ben destek vermem “dedi çıktı. AKP'ye yine gün doğmuştu. MHP yaygın bir iddia olarak söylenen AKP'nin koltuk değneği görevini yine başarıyla yerine getiriyordu. Size HDP'yle hükümet olun veya onun başkan adayına oy verin diyen yoktu elbette, yıllarca dert edindiğiniz AKP'li bir Meclis Başkanından kurtulmak için verdiğiniz oy sizi alçaltmaz yüceltirdi. Yine koltuk değneğinize tutunarak AKP'li aday meclis başkanı seçiliverdi.Bu gafınızı hiçbir kimseye anlatamayacaksınız. Hele seçtirdiğiniz meclis başkanından şikayet etme hakkınız bundan sonra asla olmayacak.***Size vatandaşlar ana muhalefet görevi vermedi, iktidar olmanızı emretti. Gidin HDP ile hükümet kurun demiyorduk ama hiç olmazsa meclis başkanlığı seçimi için bir kez yanyana durmanızı hiç kimse yadırgamayacaktı. Başkan seçiminde yanyana durmaktan çekindiğiniz HDP'ye AKP ile ortaklık önermeniz bence çok iğrenç, böylece siz de ülkenin batışına seyirci olmak istiyorsunuz öyle mi? Hem önerdiğiniz koalisyon kurulursa ana muhalefet değil yine yavru muhalefet olarak kalacağınızın farkında mısınız? Vah!.. Benim anamın ak sütü kadar temiz oyuma. Yazık olmuş.***Bir süre önce eski bir MHP'li arkadaşımın bir ilçede AKP ilçe başkanı olması üzerine “ Arkadaşım AKP ilçe başkanı olmayı nasıl içine sindirebiliyorsun” diye sorduğumda “ Hocam AKP'yi sadece bunlara mı bırakalım, bizim buralarda bulunmamız davamıza zarar değil, yarar sağlayacaktır.” şeklinde aldığım cevap bana çok makul gelmiş ve hak vermiştim.***Henüz vakit varken, kırmızı çizgilerden de vazgeçmeden hükümetin bir ucundan tutmak zorundasınız. MHP olarak göreviniz 13 yıldan beri şirazesinden çıkan devletimizin restorasyonu konusunda elinizden geleni yapmalısınız. Dışarıda durup sivrisinek vızıltısı gibi algılanan eleştirileriniz yerine, hükümet içinde söz sahibi olarak bu kötü gidişe dur demek bu ülkeye yapabileceğiniz en büyük iyilik olacaktır. Şayet iktidar olma niyetiniz ve gücünüz varsa.Koalisyon kurulamayıp erken seçime gidilirse, koalisyonu öcü gibi gösterip, başkanlık için dört yüz milletvekili isteyen Recep Tayyip Erdoğan'ı haklı duruma düşürecek ve korkarım bugün alınan % 16.5 oyu da rüyanızda göreceksiniz. Benden söylemesi…
Ekleme Tarihi: 03 Temmuz 2015 - Cuma

KESKİN SİRKE, KÜPÜNE ZARAR

Muhalif olduklarınızı eleştirmeniz, karşı durmanız çok kolay, gönül ve oy verip desteklediklerinizi eleştirmek ise hem dürüstlük hem de cesaret gerektirir. Ama bir de “dost acı söyler fakat doğruyu söyler “ ata sözünün gölgesine sığınarak ben de hem gönül verip hem de oy verdiğim partiyi dilimin döndüğünce eleştirmek istiyorum.
***
Yıl 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. MHP lideri Bahçeli "Bu bizim sorunumuz değil, AKP'nin iç sorunudur” dedi çıktı. İnanılması güç bir gaftı bu. Devlete değil sanki AKP'ye Cumhurbaşkanı seçiliyordu. Sokaktaki vatandaş olarak beni ilgilendiriyordu ama memleketin başına seçilecek Cumhurbaşkanın kişiliği ve düşünceleri MHP liderini hiç ilgilendirmiyordu ne hikmetse. Bu sözü duyunca ağzım açık kalmıştı. AKP Cumhurbaşkanını MHP'nin bu kayıtsız tutumu sayesinde kolaylıkla seçiverdi. Malum sonuç; Abdullah Gül, AKP'nin Çankaya noteri gibi davrandı, Gül'ün bu tavrını benden çok Bahçeli eleştirdi. Ne hakkı vardı bilmem.
***
2014 yılında Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliği sonucu ilk kez halk tarafından seçilecekti. MHP ve CHP kamuoyunda pek tanınmayan bir ortak adayla seçime girdi. Recep Tayyip Erdoğan bütün devlet güçleriyle meydanlara çıktı. CHP ve MHP Ekmel Bey'i “saldım çayıra tanrım kayıra” dercesine yapayalnız bıraktı ve adaylarının yanında durmadılar, adaylarının yanında bir tek miting düzenlemediler. Devlet destekli dev mitinglere karşı Ekmel Bey'in kahve ziyaretleri bir sonuç veremezdi, vermedi. Sonuç; Recep Tayyip Erdoğan kolayca Cumhurbaşkanı seçiliverdi. Malum; Recep Tayyip Erdoğan AKP'nin Cumhurbaşkanı oldu. Anayasayı delik deşik etti. Seçilmesine vesile olanlar veryansın etti , ama nafile imam bildiğini okudu.
***
2015 Milletvekili seçimlerinde CHP ve MHP inanılmaz vaatlerle seçmenden oy istedi, AKP'nin akıl almaz hataları ve Cumhurbaşkanının Anayasayı yerle bir eden tutumu, vatandaşı çileden çıkardı. Yetti gari diyerek AKP'ye dur dedi ama muhalefete zor bir tercih sundu. Üç muhalefet partisinin bir araya gelip hükümet olması mümkün değildi.
***
Meclise bir başkan seçilecekti. Meclis Başkanlığı devletin iki numaralı koltuğuydu, önemliydi, yıllardır AKP'li meclis başkanlarının yanlı tutumundan muhalefet partileri yanıp yakınıyordu. Yedi Haziran seçimlerinin ardından bir fırsat doğmuştu. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Hükümet Başkanının aynı partiden olması dayanılmaz bir baskı unsuruydu. Hiç olmazsa Meclis Başkanı farklı olmalıydı. Bunun faydasını 78 milyon hep birlikte görecektik. Bahçeli “HDP'nin destek verdiği adaya ben destek vermem “dedi çıktı. AKP'ye yine gün doğmuştu. MHP yaygın bir iddia olarak söylenen AKP'nin koltuk değneği görevini yine başarıyla yerine getiriyordu. Size HDP'yle hükümet olun veya onun başkan adayına oy verin diyen yoktu elbette, yıllarca dert edindiğiniz AKP'li bir Meclis Başkanından kurtulmak için verdiğiniz oy sizi alçaltmaz yüceltirdi. Yine koltuk değneğinize tutunarak AKP'li aday meclis başkanı seçiliverdi.Bu gafınızı hiçbir kimseye anlatamayacaksınız. Hele seçtirdiğiniz meclis başkanından şikayet etme hakkınız bundan sonra asla olmayacak.
***
Size vatandaşlar ana muhalefet görevi vermedi, iktidar olmanızı emretti. Gidin HDP ile hükümet kurun demiyorduk ama hiç olmazsa meclis başkanlığı seçimi için bir kez yanyana durmanızı hiç kimse yadırgamayacaktı. Başkan seçiminde yanyana durmaktan çekindiğiniz HDP'ye AKP ile ortaklık önermeniz bence çok iğrenç, böylece siz de ülkenin batışına seyirci olmak istiyorsunuz öyle mi? Hem önerdiğiniz koalisyon kurulursa ana muhalefet değil yine yavru muhalefet olarak kalacağınızın farkında mısınız? Vah!.. Benim anamın ak sütü kadar temiz oyuma. Yazık olmuş.
***
Bir süre önce eski bir MHP'li arkadaşımın bir ilçede AKP ilçe başkanı olması üzerine “ Arkadaşım AKP ilçe başkanı olmayı nasıl içine sindirebiliyorsun” diye sorduğumda “ Hocam AKP'yi sadece bunlara mı bırakalım, bizim buralarda bulunmamız davamıza zarar değil, yarar sağlayacaktır.” şeklinde aldığım cevap bana çok makul gelmiş ve hak vermiştim.
***
Henüz vakit varken, kırmızı çizgilerden de vazgeçmeden hükümetin bir ucundan tutmak zorundasınız. MHP olarak göreviniz 13 yıldan beri şirazesinden çıkan devletimizin restorasyonu konusunda elinizden geleni yapmalısınız. Dışarıda durup sivrisinek vızıltısı gibi algılanan eleştirileriniz yerine, hükümet içinde söz sahibi olarak bu kötü gidişe dur demek bu ülkeye yapabileceğiniz en büyük iyilik olacaktır. Şayet iktidar olma niyetiniz ve gücünüz varsa.
Koalisyon kurulamayıp erken seçime gidilirse, koalisyonu öcü gibi gösterip, başkanlık için dört yüz milletvekili isteyen Recep Tayyip Erdoğan'ı haklı duruma düşürecek ve korkarım bugün alınan % 16.5 oyu da rüyanızda göreceksiniz. Benden söylemesi…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.