İlk çağların görkemli devletlerinden biri Lidya devletidir. Gediz ve Menderes nehirleri arasında kurulmuş, Kızılırmak boylarına kadar genişlemiştir. En ünlü hükümdarı Karun diye adlandırılan Krezüs’tür. Lidya’nın başkenti Salih’li yakınlarındaki Sard antik kentidir. Tire’miz de Lidya’nın önemli kentlerinden biridir .Lidya Hükümdarlarından biri olan Giges’in Tire’yi yazlık dinlenme yeri olarak kullandığı bilinir.
Lidya tarihte parayı ilk bulan ve kullanan devlet olarak insanlık tarihine önemli bir hizmet yapmıştır. Altın ve gümüşü kullanarak bugünkü madeni paralara benzer para basmıştır.
Tekrar Karun’a (Krezüs’e ) döneyim. Halikarnaslı (Bugünkü Bodrum) ünlü tarihçi Herodot’un naklettiği bilgilere göre Krezüs hem ülkesini çok genişletmiş, hem de kendisini o kadar zenginleştirmiş ki dünyanın en güçlü, en mutlu insanı olduğunu sanıyordu. Bu nedenle kendisini tanrılarla eşit görüyor, kibrinden geçilmiyordu. Halk arasında bugün bile zenginliği tarif ederken “ Karun gibi zengin “ sözü dillerden düşmüyordu.
Çağdaşı Atina’lı ünlü tarihçi Solon da Krezüs’ü başkent Sard’da ziyaretine gelir. Krezüs Solon’u çok iyi karşılar ve göz kamaştıran hazinesini gezdirerek ne kadar zengin olduğunu gösterdikten sonra der ki; “Solon sen ünlü bir tarihçi ve çok gezen bir seyyahsın söyle bana dünyada benden zengin , benim kadar güçlü , benden daha mutlu insan var mı? diye sorar. Solon’un cevabı tam bir filozofçadır. “ Ben bir kimsenin sonunu görmeden mutlu olabileceğini söyleyemem” der. Krezüs bu cevaptan pek hoşlanmamıştır. Solon’u adeta kovarcasına ülkesinden uzaklaştırır.
Gel zaman, git zaman ,Perşembe Hükümdarı Kiros ülkesini batıya doğru genişletir ve Lidya ülkesinin sınırlarına kadar ulaşır , Sard yakınlarında yapılan savaşı kazanarak Krezüs’ü esir alır.
Ve Onu cezalandırmak üzere yüksekçe bir platform hazırlanır. Altına da odunlar istiflenir. Anlı şanlı Krezüs elleri bağlı, gözleri kapalı yakılarak öldürülecektir. Bu haldeyken Solon aklına gelir , ümitsiz bir haykırışla “ Solon, Soooolon, Solooooon diye bağırmaya başlar.
Kiros bu adam niye böyle bağırıyor diye yanına gider, niye bağırıyorsun diye sorar. Krezüs Solon’un ben bir kimsenin sonunu görmeden mutlu olup olmadığını söyleyemem demişti şimdi anlıyorum ki ben mutlu bir insan değilmiş, para pul, şöhret mutluluğa yetmiyormuş demesi üzerine Kiros Krezüs ‘ü bağışlar ama muhtemeldir ki ölünceye kadar esaret altında yaşar.
Bu hayat ibretlik olaylarla doludur. Kimse ne oldum dememeli , ne olacağım demeli.