bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

MHP ATAKTA

AKP'nin tutarsızlıkları, çizdiği zigzaglar, 17 – 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları, ( daha doğru bir ifade ile soruşturmamaları ) dini istismar edici tavırları, yandaş kayırmaları, ihale yolsuzlukları, israf ve şatafata düşkünlükleri, onu bunu horlamaları, dün söylediklerini bugün inkar edişleri , dış politikadaki yanlışlıkları, bölücü terörle sarmaş dolaş olmaları, silah bırakmayan bir terör örgütüyle masaya oturmaları, sonra bunu da inkar etmeleri ve daha nice yanlışlıklar bu partiye olan güveni her geçen gün azaltıyor. 2002- 2007- 2011 seçimlerinde üç dönem tek başına iktidara getirdikleri AKP'yi özellikle son dönemde, kendi ifadelerine göre ustalık dönemlerinde yaptıklarıyla adeta yerlere vuruyor vatandaş. “Ustalık dönemin çok kötüydü be usta” diye yakınıyor. Pek çoğu da bir daha asla… diye feryat ediyor.***Çok geniş bir çevrede hergün yüzlerce kişiyle yaptığım görüşmelerde edindiğim izlenim AKP'nin hızla eridiğini gösteriyor bana. Bu bir önyargı değil, ayniyle vaki bir olgudur. Eski zamanlarda aynanın henüz icat edilmediği dönemlerde saçlarının ağardığından endişe eden bir vatandaş berbere traş olmaya gider, merakla sorar berbere; “ saçlarım ak mı kara mı?” Diye . Berber de cevabı yapıştırır: Sabret, biraz sonra saçın önüne düşünce görürsün . Evet herkesin saçı yaklaşık bir ay sonra önüne düşecek, herkes ak mı kara mı görecek.***Kamuoyu yoklamalarına, anket çalışmalarına çok değer veren AKP yöneticileri de durumun farkına varmış olmalı ki hırçınlıkları her geçen gün artıyor, herkese saldırmaya başladılar. Tarafsız kalacağına dair “Büyük Türk milletli ve tarih önünde namus ve şerefi üzerine” yemin eden Cumhurbaşkanı yeminine sadık kalmak üzere kime 400 milletvekili istediklerini açıklamıyor ama vatandaş galiba kimin için istediğini bal gibi biliyor. Kimi diyor ki Cumhurbaşkanı AKP'den ümidini kesti bu 400 milletvekilini CHP için istiyor, kimi eh ne de olsa sağ tarafı daha iyi görüyor onun için MHP'ye 400 milletvekili yakışır diye düşünüyor diyor, hatta HDP eşbaşkanı “açılım süreci daha kolay yürütülür diye düşünerek bu 400 milletvekilini bizim için istiyor olmalı “diyor. Bana kalırsa Cumbaşkanımız ettiği yeminin bilincinde o nedenle bu dörtyüz milletvekilini herhangi bir partiye verin de kime verirseniz verin diyor olmalı diye düşünüyorum.Bu yönlendirme sonucu zaten şaha kalkmış bir MHP daha da bir güçleniyor, şimdiden % yirmileri aşmış görünüyor. En azından benim gözlem ve tesbitlerime göre yakın çevremizde MHP şimdilik CHP'nin ardından ikinci parti görünümünde. Ben sadece bizim çevre ve bölgemiz için konuşuyorum. Diğer bölgeleri bilemem. Bir zamanlar MHP'nin oy deposu olan Orta Anadolu ve Doğu Anadolu'da da bu şahlanışı yakalayabilirse şimdiden Türkiyenin ikinci partisi olduğunu söylemek mümkün olabilir.Hele Pazar günü açıklanan MHP'nin seçim beyannamesindeki vaatler müthiş. Ne iki maaş ikramiyenizi, ne 950 TL olan asgari ücretin 1400 TL olmasını, ne öğrencilerin faizsiz 10 bin TL öğrenim kredisini, ne muhtaç ailelere verilecek 700 TL lik hilalkartı, ne atama bekleyen 300 bin öğretmen adayının atanma teklifini, ne mecburiyetten çalışmaya devam eden emeklilerin maaşından kesilen % 15 lik Sosyal Güvenlik Destekleme pirimi kesilmesini, ne de 4 TL'ye aldığı mazotu 1.75 TL'ye alabilme teklifini istemem diye elinin tersiyle itecek bir babacan göremiyorum. Vatandaşlarımızın “Ne vaatlerinizi isterim, ne de oy veririm “diyeceğini sanmıyorum. Bunu reddetmek için insanın biraz saf olması gerekir. Gerçekleşmeyecek vaatler diyorsanız o başka, ama 2011 seçimlerinde bilmem hangi yüzyılda gerçekleştirilecek “Kanal İstanbul”, yine bilmem yüzyılımızın hangi yılında gerçekleştirilecek üç katlı boğaz geçişinin yapılacağına inanıp AKP'ye oy verdiyseniz bir de muhalefetin sesine kulak verin, dört yıllık bir şans tanıyın. Sözünde duramazlarsa dört yıl sonra egemenlik yine sizin hakkınız olarak çekin iplerini derim.Muhalefet partileri belki vaatlerin dozunu kaçırmış olabilir ama bunların yarısını bile yapabilirlerse yine vatandaşın yarasını büyük oranda sarmış olurlar. Hem kaynak soranlara sağlam kaynaklar sunuyorlar; diyorlar ki; üretimi artıracağız, israfı önleyeceğiz, yolsuzluğa dur diyeceğiz, milli geliri adaletli bir şekilde paylaştıracağız. ***Bu kaynaklar sizce sağlam değil mi?MHP'nin vaatlerine ilişkin görüşlerimizi bir başka yazımıza bırakarak şimdilik hoşçakalın diyorum değerli okurlarım.
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2015 - Salı

MHP ATAKTA

AKP'nin tutarsızlıkları, çizdiği zigzaglar, 17 – 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları, ( daha doğru bir ifade ile soruşturmamaları ) dini istismar edici tavırları, yandaş kayırmaları, ihale yolsuzlukları, israf ve şatafata düşkünlükleri, onu bunu horlamaları, dün söylediklerini bugün inkar edişleri , dış politikadaki yanlışlıkları, bölücü terörle sarmaş dolaş olmaları, silah bırakmayan bir terör örgütüyle masaya oturmaları, sonra bunu da inkar etmeleri ve daha nice yanlışlıklar bu partiye olan güveni her geçen gün azaltıyor. 2002- 2007- 2011 seçimlerinde üç dönem tek başına iktidara getirdikleri AKP'yi özellikle son dönemde, kendi ifadelerine göre ustalık dönemlerinde yaptıklarıyla adeta yerlere vuruyor vatandaş. “Ustalık dönemin çok kötüydü be usta” diye yakınıyor. Pek çoğu da bir daha asla… diye feryat ediyor.
***
Çok geniş bir çevrede hergün yüzlerce kişiyle yaptığım görüşmelerde edindiğim izlenim AKP'nin hızla eridiğini gösteriyor bana. Bu bir önyargı değil, ayniyle vaki bir olgudur. Eski zamanlarda aynanın henüz icat edilmediği dönemlerde saçlarının ağardığından endişe eden bir vatandaş berbere traş olmaya gider, merakla sorar berbere; “ saçlarım ak mı kara mı?” Diye . Berber de cevabı yapıştırır: Sabret, biraz sonra saçın önüne düşünce görürsün . Evet herkesin saçı yaklaşık bir ay sonra önüne düşecek, herkes ak mı kara mı görecek.
***
Kamuoyu yoklamalarına, anket çalışmalarına çok değer veren AKP yöneticileri de durumun farkına varmış olmalı ki hırçınlıkları her geçen gün artıyor, herkese saldırmaya başladılar. Tarafsız kalacağına dair “Büyük Türk milletli ve tarih önünde namus ve şerefi üzerine” yemin eden Cumhurbaşkanı yeminine sadık kalmak üzere kime 400 milletvekili istediklerini açıklamıyor ama vatandaş galiba kimin için istediğini bal gibi biliyor. Kimi diyor ki Cumhurbaşkanı AKP'den ümidini kesti bu 400 milletvekilini CHP için istiyor, kimi eh ne de olsa sağ tarafı daha iyi görüyor onun için MHP'ye 400 milletvekili yakışır diye düşünüyor diyor, hatta HDP eşbaşkanı “açılım süreci daha kolay yürütülür diye düşünerek bu 400 milletvekilini bizim için istiyor olmalı “diyor. Bana kalırsa Cumbaşkanımız ettiği yeminin bilincinde o nedenle bu dörtyüz milletvekilini herhangi bir partiye verin de kime verirseniz verin diyor olmalı diye düşünüyorum.
Bu yönlendirme sonucu zaten şaha kalkmış bir MHP daha da bir güçleniyor, şimdiden % yirmileri aşmış görünüyor. En azından benim gözlem ve tesbitlerime göre yakın çevremizde MHP şimdilik CHP'nin ardından ikinci parti görünümünde. Ben sadece bizim çevre ve bölgemiz için konuşuyorum. Diğer bölgeleri bilemem. Bir zamanlar MHP'nin oy deposu olan Orta Anadolu ve Doğu Anadolu'da da bu şahlanışı yakalayabilirse şimdiden Türkiyenin ikinci partisi olduğunu söylemek mümkün olabilir.
Hele Pazar günü açıklanan MHP'nin seçim beyannamesindeki vaatler müthiş. Ne iki maaş ikramiyenizi, ne 950 TL olan asgari ücretin 1400 TL olmasını, ne öğrencilerin faizsiz 10 bin TL öğrenim kredisini, ne muhtaç ailelere verilecek 700 TL lik hilalkartı, ne atama bekleyen 300 bin öğretmen adayının atanma teklifini, ne mecburiyetten çalışmaya devam eden emeklilerin maaşından kesilen % 15 lik Sosyal Güvenlik Destekleme pirimi kesilmesini, ne de 4 TL'ye aldığı mazotu 1.75 TL'ye alabilme teklifini istemem diye elinin tersiyle itecek bir babacan göremiyorum. Vatandaşlarımızın “Ne vaatlerinizi isterim, ne de oy veririm “diyeceğini sanmıyorum. Bunu reddetmek için insanın biraz saf olması gerekir. Gerçekleşmeyecek vaatler diyorsanız o başka, ama 2011 seçimlerinde bilmem hangi yüzyılda gerçekleştirilecek “Kanal İstanbul”, yine bilmem yüzyılımızın hangi yılında gerçekleştirilecek üç katlı boğaz geçişinin yapılacağına inanıp AKP'ye oy verdiyseniz bir de muhalefetin sesine kulak verin, dört yıllık bir şans tanıyın. Sözünde duramazlarsa dört yıl sonra egemenlik yine sizin hakkınız olarak çekin iplerini derim.
Muhalefet partileri belki vaatlerin dozunu kaçırmış olabilir ama bunların yarısını bile yapabilirlerse yine vatandaşın yarasını büyük oranda sarmış olurlar. Hem kaynak soranlara sağlam kaynaklar sunuyorlar; diyorlar ki; üretimi artıracağız, israfı önleyeceğiz, yolsuzluğa dur diyeceğiz, milli geliri adaletli bir şekilde paylaştıracağız.
***
Bu kaynaklar sizce sağlam değil mi?
MHP'nin vaatlerine ilişkin görüşlerimizi bir başka yazımıza bırakarak şimdilik hoşçakalın diyorum değerli okurlarım.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.