bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

MİLLET MECLİSİ MİLLETİN OLMALIDIR

Son günlerde bir Baro tartışması sürüyor ki evlere şenlik; gülelim mi ağlayalım mı? Kestiremiyorum. İşsizlik, geçim sıkıntısı, terör, virüs salgını, üreticinin sayısız derdi, dış işlerinde içinden çıkılamaz sorunlar ve daha niceleri ülkede, dolayısıyla vatandaşlarımızda tam bir bunalım ortamı yaratıyorken biz kendimize yeni sorunlar yaratmada o kadar mahiriz ki pes diyor insan.   Bu sorunların çözümü için mücadele etmek dururken, vatandaşı hiç de ilgilendirmeyen konularla kamuoyunu meşgul etmenin herhalde gerçek sorunlardan kaçış veya unutturmaya yönelik bir savunma mekanizması olsa gerek. Son günleri İş Bankası, Ayasofya, darbe tartışmaları derken Baro kanununda değişiklik yapılması tartışmaları ile geçiriyoruz. Herkese soruyorum; bunların hangisi vatandaşın öncelikle çözüm bekleyen sorunlarındandır?   Günlerdir Baro Kanunu üzerindeki tartışmaların gereksizliği o kadar açık ve yalın ki bu değişikliğin son yıllarda yapılan bir çok yanlışa bir büyük yanlış daha getireceği apaçık ortada. Öyle anlaşılıyor ki yazılı ve görsel medyayı büyük ölçüde yanına çekmeyi başaran, devletin çok önemli organlarını adeta parti organıymış gibi gören bir anlayış ile ülkeyi yönetmeyi planlayan iktidarın kontrol altına alamadığı tek organ meslek kuruluşlarını da hizaya getirmek arzusunda olduğunu gözlemlemekteyiz.   Bu yanlışa düşülmemesi için tüm barolar itiraz ediyor. İktidar ise ısrarlı “İlla da baroları böleceğiz.”diyor. Bu sabah haberlerde 28 Maddelik yasa değişikliği teklifi komisyonda sabaha karşı kabul edilmiş. Komisyon büyük iş başarmış demek. Yakında Meclis Genel Kuruluna gelecek. Yaşadığımız bunca tecrübeye dayanarak söylüyorum, eminim ki yapılacak yüzde yüz haklı itirazlara rağmen noktasına, virgülüne dokunulmadan kabul edilecek. 18 yıldır yaşanan tecrübeler bunun bariz göstergesidir.   Baro başkanları ve avukatlar konu ile ilgili itirazlarını dile getirmek için yurdumuzun dört köşesinden Ankara’ya geldi, iki gün şehre sokulmadı, Anıtkabiri ziyaret etmek istemeleri uzun süre engellendi. Meclise girişleri engellendi, komisyonda görüşlerine izin verilmedi. Bu insanların doğru söyleyebilecekleri niçin aklınıza gelmez, bir dinlemekten ne zarar göreceksiniz? Meclis milletindir, orada oturan ve çalışanlar milletin vekilleridir. Kapıdan içeri sokmadığınız baro başkanları milletin ta kendisi, seçkin temsilcileridir.   Bir anımla konuyu sonlandırayım: Son Ankara ziyaretlerimden birinde TBMM sine gitmek istedim. Giriş kapısında “Bir Milletvekilinin davetiyle girebilirsiniz “ dedi görevliler. Nerden bulayın şimdi diyerek direttim, neyse güç bela giriş yapabildim. Genel Kurul salonu dinleyici locasına girmek istedim, bakayım vekillerim nasıl çalışıyorlar diyerek. Giriş bölümündeki emniyet görevlisi “Bir milletvekili ile gelebilirsiniz “ diye cevap verdi. Ya, kardeşim nerden bulayım, benim tanıdığım vekilim burada mı onu da bilemiyorum. Diye cevap verince .Yine salona giremiyeceğimi belirtti. Biraz öfkelenmiştim. Sesimi yükselterek “Ben öğretmenim, milletin bir parçasıyım, meclisimin nasıl çalıştığını görmek , vekillerimi denetlemek için geldim “ deyince hemen yan taraftaki bölmeden, yüzünü görmediğim ama oranın amiri olduğunu tahmin ettiğim bir görevli polis memuruna “Hocama müsaade,et salona girsin.” Talimatını verdi, o sayede girebildim içeriye. İki üç dakika koltuğuma oturmuştum ki rahmetli Kamer Genç, başkana “ Salonda yeterli çoğunluk yok “ deyip, yoklama istemesi üzerine, çoğunluğun olmadığı anlaşılmış oturuma ara verilmişti. Ben de denetim görevimi hakkıyla yapamadan meclisten ayrılmak zorunda kalmıştım.   T.B.M. Meclisi milletin söz sahibi olduğu bir mekan olmalıdır. Seksen baronun başkanına veya isteyen vatandaşlara gerekli güvenlik tedbirleri çerçevesinde Meclise kabulde kolaylıklar sağlanmalıdır. Çünkü “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir”  
Ekleme Tarihi: 07 Temmuz 2020 - Salı

MİLLET MECLİSİ MİLLETİN OLMALIDIR

Son günlerde bir Baro tartışması sürüyor ki evlere şenlik; gülelim mi ağlayalım mı? Kestiremiyorum. İşsizlik, geçim sıkıntısı, terör, virüs salgını, üreticinin sayısız derdi, dış işlerinde içinden çıkılamaz sorunlar ve daha niceleri ülkede, dolayısıyla vatandaşlarımızda tam bir bunalım ortamı yaratıyorken biz kendimize yeni sorunlar yaratmada o kadar mahiriz ki pes diyor insan.

 

Bu sorunların çözümü için mücadele etmek dururken, vatandaşı hiç de ilgilendirmeyen konularla kamuoyunu meşgul etmenin herhalde gerçek sorunlardan kaçış veya unutturmaya yönelik bir savunma mekanizması olsa gerek. Son günleri İş Bankası, Ayasofya, darbe tartışmaları derken Baro kanununda değişiklik yapılması tartışmaları ile geçiriyoruz. Herkese soruyorum; bunların hangisi vatandaşın öncelikle çözüm bekleyen sorunlarındandır?

 

Günlerdir Baro Kanunu üzerindeki tartışmaların gereksizliği o kadar açık ve yalın ki bu değişikliğin son yıllarda yapılan bir çok yanlışa bir büyük yanlış daha getireceği apaçık ortada. Öyle anlaşılıyor ki yazılı ve görsel medyayı büyük ölçüde yanına çekmeyi başaran, devletin çok önemli organlarını adeta parti organıymış gibi gören bir anlayış ile ülkeyi yönetmeyi planlayan iktidarın kontrol altına alamadığı tek organ meslek kuruluşlarını da hizaya getirmek arzusunda olduğunu gözlemlemekteyiz.

 

Bu yanlışa düşülmemesi için tüm barolar itiraz ediyor. İktidar ise ısrarlı “İlla da baroları böleceğiz.”diyor. Bu sabah haberlerde 28 Maddelik yasa değişikliği teklifi komisyonda sabaha karşı kabul edilmiş. Komisyon büyük iş başarmış demek. Yakında Meclis Genel Kuruluna gelecek. Yaşadığımız bunca tecrübeye dayanarak söylüyorum, eminim ki yapılacak yüzde yüz haklı itirazlara rağmen noktasına, virgülüne dokunulmadan kabul edilecek. 18 yıldır yaşanan tecrübeler bunun bariz göstergesidir.

 

Baro başkanları ve avukatlar konu ile ilgili itirazlarını dile getirmek için yurdumuzun dört köşesinden Ankara’ya geldi, iki gün şehre sokulmadı, Anıtkabiri ziyaret etmek istemeleri uzun süre engellendi. Meclise girişleri engellendi, komisyonda görüşlerine izin verilmedi. Bu insanların doğru söyleyebilecekleri niçin aklınıza gelmez, bir dinlemekten ne zarar göreceksiniz? Meclis milletindir, orada oturan ve çalışanlar milletin vekilleridir. Kapıdan içeri sokmadığınız baro başkanları milletin ta kendisi, seçkin temsilcileridir.

 

Bir anımla konuyu sonlandırayım: Son Ankara ziyaretlerimden birinde TBMM sine gitmek istedim. Giriş kapısında “Bir Milletvekilinin davetiyle girebilirsiniz “ dedi görevliler. Nerden bulayın şimdi diyerek direttim, neyse güç bela giriş yapabildim. Genel Kurul salonu dinleyici locasına girmek istedim, bakayım vekillerim nasıl çalışıyorlar diyerek. Giriş bölümündeki emniyet görevlisi “Bir milletvekili ile gelebilirsiniz “ diye cevap verdi. Ya, kardeşim nerden bulayım, benim tanıdığım vekilim burada mı onu da bilemiyorum. Diye cevap verince .Yine salona giremiyeceğimi belirtti. Biraz öfkelenmiştim. Sesimi yükselterek “Ben öğretmenim, milletin bir parçasıyım, meclisimin nasıl çalıştığını görmek , vekillerimi denetlemek için geldim “ deyince hemen yan taraftaki bölmeden, yüzünü görmediğim ama oranın amiri olduğunu tahmin ettiğim bir görevli polis memuruna “Hocama müsaade,et salona girsin.” Talimatını verdi, o sayede girebildim içeriye. İki üç dakika koltuğuma oturmuştum ki rahmetli Kamer Genç, başkana “ Salonda yeterli çoğunluk yok “ deyip, yoklama istemesi üzerine, çoğunluğun olmadığı anlaşılmış oturuma ara verilmişti. Ben de denetim görevimi hakkıyla yapamadan meclisten ayrılmak zorunda kalmıştım.

 

T.B.M. Meclisi milletin söz sahibi olduğu bir mekan olmalıdır. Seksen baronun başkanına veya isteyen vatandaşlara gerekli güvenlik tedbirleri çerçevesinde Meclise kabulde kolaylıklar sağlanmalıdır. Çünkü “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir”

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.