bağcılar escort

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler meritking giriş kingroyal giriş

Şevket Bahçelioğlu
Köşe Yazarı
Şevket Bahçelioğlu
 

ZOR GÖREV, İNŞALLAH BAŞARIRIZ

Saddam kadar zalim, Saddam kadar aptal ve Saddam gibi ülkesine zarar veren bir diktatörle karşı karşıyayız Suriye’de. Saddam Irak’ı   mahvetti. Sonra da Esad Suriye’de aynı hainliği yaptı. Suriye’de onarımı imkansız yıkımlar ve facialar yarattı. Sadece kendi insanlarını mı yaktı?  Bölgenin hatta dünyanın başını belaya soktu. 20 milyonluk Suriye’de 13 milyon kişi yerinden yurdundan oldu. Bunun beş milyondan fazlası komşu ülkelere ve oradan da dünyanın dört bir bucağına göç etmek zorunda kaldı. Dünyada en fazla göç alan ülke de Türkiye; yaklaşık dört milyon Suriyeli Türkiye’ye sığınmış vaziyette. İnanılması zor bir rakam.  Türkiye’nin demografik yapısını değiştirecek, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunların dağ gibi oluşmasına sebep olacak bir olay bu. Bugün bunu yaşıyoruz, yarın daha büyüğünü yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. O günlerin Başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan “Ne kadar olursanız olun, kaç kişi gelirseniz gelin, kapımız açık” derken  köşemde “Gel demek kolay “ diye bir makale kaleme almıştım. Kolay olmadığı çok acı bir şekilde görülmüştür.     Suriye, dış güçlerin hain emelleri ve Suriye yönetiminin hainlikleri sonucunda kristal bir vazo gibi paramparça olmuştur. Zararın en büyüğünü biz yaşıyoruz. Hem göçmenler yüzünden, hem de güneyimizde ABD destekli bir Kürt koridorunun açılmak istenmesi bizim için çok ciddi bir gelecek tehdidi oluşturmaktadır. Suriye politikalarının geçmişteki hatalarına ortak olmadığımı belirterek  söylemek isterim ki bugün yapılan harekatı canı gönülden destekliyor ve kahraman askerlerimize Allahtan başarılar diliyorum. Kıbrıs harekatından sonra bekli de en haklı olduğumuz bir harekata başlamış bulunuyoruz. KIbrıs’ta meşru müdafaa hakkımız vardı, kullandık. Şimdi de Güney sınırlarımızın güvenliği için meşru müdafaa hakkımız vardır ve bu hakkı kullanmamızdan daha haklı bir durum söz konusu olamaz. Harekatın amacı gibi adı da Kıbrıs harekatıyla benzerlik gösteriyor. Kıbrıs harekatına o günlerde çok yerinde ve isabetli olarak “BARIŞ HAREKATI “ adını vermiştik. Hakikaten o harekatımızdan sonra adaya huzur gelmiş, o günden bugüne Kıbrıs’ta herhangi bir çatışma çıkmamış, cuntayla yönetilen Yunanistan bile BARIŞ HAREKATINDAN sonra demokratik yönetime geçmiştir. İnşallah bu harekatımız da BARIŞIN SİMGESİ OLAN ZEYTİN DALI OLARAK DEĞERLENDİRİLİR ve gerek ülkemiz, gerek Suriye, gerekse Suriyeli göçmenlere, hatta tüm dünya için  hayırlara vesile olur. Harekatın nihayi hedefinin de 30 km ile sınırlı kalmayıp daha geniş bir alana yayılması ve oluşturulacak güvenli bölgeye  Suriye’den göç eden Suriyelilerin yerleştirilmesi olmalıdır diyorum. Biz bu konuda uluslar arası güçlere, özellikle ABD’YE RİCACI OLDUĞUMUZ GÜVENLİK BÖLGESİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN BİR FIRSAT OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. Biz güney sınırlarımızda güvenli bölge oluşturup bu bölgeye Suriye’den gelen misafirlerin yerleştirilmesini ve orada güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri imkanlarını sağlamamız gerekir. Aksi takdirde havanda su dövmekten başka bir sonuç doğurmaz. Eğer gücümüz varsa bunu gerçekleştirmek arzusuyla yola çıkmış olmalıyız. Hele Sayın Bahçeli gibi Afrin’i yıkmak esas hedef olmamalıdır. Bu bir savaştır, savaşın doğal sonucu olarak bazılarının canı yanması kaçınılmazdır ancak yine de zeytin dalının manasına uygun şekilde özellikle sivillerin zarar görmesini önleyecek şekilde sürdürülmesi amaç olmalıdır.   Biz bu titizliği gösterirken  dünya devi görünümündeki devletlerin de hain emeller peşinde koşmaktan vazgeçmelerini, diktatör bozuntusu Beşar Esad’ın da devleti adam gibi demokratik bir şekilde yönetmesini ve zulmettiği halkına da şefkatle yaklaşmasını, sadece 20 milyondan ibaret halkını sımsıcak duygularla sarmasını dileyelim. Çok mu iyimserim? Olmayacak duaya amin mi diyorum? Biz dileyelim, dua da edelim, belki herkesin başına bir taş düşer de akılları başlarına gelir.
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2018 - Cuma

ZOR GÖREV, İNŞALLAH BAŞARIRIZ

Saddam kadar zalim, Saddam kadar aptal ve Saddam gibi ülkesine zarar veren bir diktatörle karşı karşıyayız Suriye’de. Saddam Irak’ı   mahvetti. Sonra da Esad Suriye’de aynı hainliği yaptı. Suriye’de onarımı imkansız yıkımlar ve facialar yarattı. Sadece kendi insanlarını mı yaktı?  Bölgenin hatta dünyanın başını belaya soktu.

20 milyonluk Suriye’de 13 milyon kişi yerinden yurdundan oldu. Bunun beş milyondan fazlası komşu ülkelere ve oradan da dünyanın dört bir bucağına göç etmek zorunda kaldı. Dünyada en fazla göç alan ülke de Türkiye; yaklaşık dört milyon Suriyeli Türkiye’ye sığınmış vaziyette. İnanılması zor bir rakam.  Türkiye’nin demografik yapısını değiştirecek, ekonomik, sosyal ve kültürel sorunların dağ gibi oluşmasına sebep olacak bir olay bu. Bugün bunu yaşıyoruz, yarın daha büyüğünü yaşamamız kaçınılmaz olacaktır. O günlerin Başbakanı Sayın Tayyip Erdoğan “Ne kadar olursanız olun, kaç kişi gelirseniz gelin, kapımız açık” derken  köşemde “Gel demek kolay “ diye bir makale kaleme almıştım. Kolay olmadığı çok acı bir şekilde görülmüştür.    

Suriye, dış güçlerin hain emelleri ve Suriye yönetiminin hainlikleri sonucunda kristal bir vazo gibi paramparça olmuştur. Zararın en büyüğünü biz yaşıyoruz. Hem göçmenler yüzünden, hem de güneyimizde ABD destekli bir Kürt koridorunun açılmak istenmesi bizim için çok ciddi bir gelecek tehdidi oluşturmaktadır. Suriye politikalarının geçmişteki hatalarına ortak olmadığımı belirterek  söylemek isterim ki bugün yapılan harekatı canı gönülden destekliyor ve kahraman askerlerimize Allahtan başarılar diliyorum. Kıbrıs harekatından sonra bekli de en haklı olduğumuz bir harekata başlamış bulunuyoruz. KIbrıs’ta meşru müdafaa hakkımız vardı, kullandık. Şimdi de Güney sınırlarımızın güvenliği için meşru müdafaa hakkımız vardır ve bu hakkı kullanmamızdan daha haklı bir durum söz konusu olamaz. Harekatın amacı gibi adı da Kıbrıs harekatıyla benzerlik gösteriyor. Kıbrıs harekatına o günlerde çok yerinde ve isabetli olarak “BARIŞ HAREKATI “ adını vermiştik. Hakikaten o harekatımızdan sonra adaya huzur gelmiş, o günden bugüne Kıbrıs’ta herhangi bir çatışma çıkmamış, cuntayla yönetilen Yunanistan bile BARIŞ HAREKATINDAN sonra demokratik yönetime geçmiştir. İnşallah bu harekatımız da BARIŞIN SİMGESİ OLAN ZEYTİN DALI OLARAK DEĞERLENDİRİLİR ve gerek ülkemiz, gerek Suriye, gerekse Suriyeli göçmenlere, hatta tüm dünya için  hayırlara vesile olur.

Harekatın nihayi hedefinin de 30 km ile sınırlı kalmayıp daha geniş bir alana yayılması ve oluşturulacak güvenli bölgeye  Suriye’den göç eden Suriyelilerin yerleştirilmesi olmalıdır diyorum. Biz bu konuda uluslar arası güçlere, özellikle ABD’YE RİCACI OLDUĞUMUZ GÜVENLİK BÖLGESİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ İÇİN BİR FIRSAT OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM. Biz güney sınırlarımızda güvenli bölge oluşturup bu bölgeye Suriye’den gelen misafirlerin yerleştirilmesini ve orada güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürmeleri imkanlarını sağlamamız gerekir. Aksi takdirde havanda su dövmekten başka bir sonuç doğurmaz.

Eğer gücümüz varsa bunu gerçekleştirmek arzusuyla yola çıkmış olmalıyız. Hele Sayın Bahçeli gibi Afrin’i yıkmak esas hedef olmamalıdır. Bu bir savaştır, savaşın doğal sonucu olarak bazılarının canı yanması kaçınılmazdır ancak yine de zeytin dalının manasına uygun şekilde özellikle sivillerin zarar görmesini önleyecek şekilde sürdürülmesi amaç olmalıdır.   Biz bu titizliği gösterirken  dünya devi görünümündeki devletlerin de hain emeller peşinde koşmaktan vazgeçmelerini, diktatör bozuntusu Beşar Esad’ın da devleti adam gibi demokratik bir şekilde yönetmesini ve zulmettiği halkına da şefkatle yaklaşmasını, sadece 20 milyondan ibaret halkını sımsıcak duygularla sarmasını dileyelim.

Çok mu iyimserim? Olmayacak duaya amin mi diyorum? Biz dileyelim, dua da edelim, belki herkesin başına bir taş düşer de akılları başlarına gelir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve buyuktire.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.